Anlayana Sivrisinek Saz Anlamayana Davul Zurna Az
Laftan anlayanlar insanlar için bir şeyi bir kere söylemek yeterlidir. Ancak kalın kafalı, sözden, uyarıdan anlamayan insanlara kaç defa söylersek söyleyelim bizi anlamaz, dediklerimizi de yapmazlar.
Kimi zaman bir isteğimizi, bir şikayetimizi açık sözlerle değil de kapalı olarak ima etmeye, böylece karşımızdaki kişinin kalbini kırmamaya çalışırız. Örneğin bir öğretmen gürültü yapan öğrencilerine ”Kesin sesinizi, gürültü yapmayın.” demek yerine, daha imalı ve nazik şekilde ”Arkadaşlar, umarım sessizliğimiz sizi rahatsız etmiyordur.” diyebilir. Aslında her iki söylemde de, gürültü yapan çocukların sessiz olmasını istemektedir. Ancak anlayışlı, akıllı insanlar bunu anlayarak gürültü yapmayı keserler. Akılsız, kalın kafalı çocuklar ise öğretmen ne derse desin gürültü yapmaya devam ederler. Deyim yerindeyse, laf bir kulağından girer, diğer kulağından çıkar.
İnsanlar bizden bir şey istediği zaman, onların isteklerine makul derecede karşılık vermeliyiz. Hal ve hareketlerimizle kimseyi rahatsız etmemeli, herkese karşı saygılı olmalıyız.
Anlayana Sivrisinek Saz, Anlamayana Davul Zurna Az Kompozisyonu
Giriş: “Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az” atasözü, bir konuyu ya da durumu anlayan kişilerin bu konuda çok az bir ipucu veya basit bir bilgiyle dahi durumu kavrayıp gerekli adımları atabileceklerini ifade eder. Ancak, anlamayan kişiler içinse en belirgin ve yüksek sesli uyarılar bile yetersiz kalır. Bu atasözü, insanlara yönelik iletişimde ve davranışlarda anlayış ve empati eksikliğinin getirdiği zorlukları vurgular.
Gelişme: Hayatımızda karşımıza çıkan kişiler, bazen basit bir anlayış ve dikkatle bir konuyu kavrayabilirken, bazen de bu konuda daha fazla açıklama ve dikkat çekici uyarılara ihtiyaç duyarlar. Örneğin, bir öğretmen sınıfta gürültü yapan öğrencilere “Kesin sesinizi, gürültü yapmayın” şeklinde doğrudan bir uyarıda bulunabilir. Ancak, bazı öğrenciler bu doğrudan uyarıyı anlamayabilir veya dikkate almayabilir. Bu durumda, öğretmen daha nazik ve dolaylı bir ifade kullanarak, “Arkadaşlar, umarım sessizliğimiz sizi rahatsız etmiyordur” diyebilir. Anlayışlı öğrenciler bu imayı anlayarak sessizleşirler, fakat anlamayan veya kalın kafalı öğrenciler, bu nazik uyarıya rağmen gürültü yapmaya devam ederler.
Bu durum, toplumda ve kişisel ilişkilerde de sıklıkla karşılaşılan bir olgudur. Anlayışlı bireyler, söylenenleri ve verilen ipuçlarını hızlıca kavrayarak uygun davranışlarda bulunurlar. Ancak, anlayış ve empati eksikliği yaşayan kişiler, en açık ve yüksek sesli uyarılar bile onları anlamaya yetmeyebilir. Bu nedenle, insanlar arasındaki iletişimde, karşılıklı anlayış ve saygının önemi büyüktür. Anlayışlı ve dikkatli kişiler, başkalarının ihtiyaçlarını ve isteklerini hızlıca kavrayarak uygun bir şekilde tepki verirler.
Sonuç: “Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az” atasözü, insanların anlayış seviyelerine göre iletişimde ne kadar etkin olabileceklerini ve verilen mesajların ne kadar etkili olduğunu gösterir. Anlayışlı bireyler, basit bir bilgiyle dahi durumu kavrayarak uygun adımları atarken, anlamayan kişiler için daha belirgin ve yüksek sesli uyarılar bile yetersiz kalabilir.