Karbon Ayak İzi Nedir ve Ekolojiye Etkisi

Üretim ve tüketim faaliyetleri sonucunda yapılan her şey doğa üzerinde bir yük oluşturur. Bu yükü tanımlamak için de karbon ayak izi ya da ekolojik ayak izi kavramları kullanılır. Kavram ilk olarak 1990’ların başında Mathis Wackernagel ve William Rees tarafından tanımlanmıştır.

Ekolojist olan William Rees ve sürdürülebilirlik savunucusu olan Mathis Wackernagel ekonolojik sürdürülebilirliği sağlamak için bir hesaplama aracı geliştirmişlerdir. Bu hesaplamalarda güncel kaynaklar ve teknolojiden yararlanılır.Amaç, bir kişinin, toplumun ya da herhangi bir faaliyetin tükettiği doğal kaynağı yeniden üretmek ve ortaya çıkardığı atığı etkisiz hale getirmek, hatta yok etmek için gerekli biyokapasiteyi ölçmektir.

Karbon ayak izi nedir Kısaca?

karbon ayak izi nedir aciklama
Karbon Ayak İzi Nedir

Karbon ayak izi, eylemlerimiz tarafından üretilen toplam sera gazı miktarıdır buna karbondioksit ve metan dahildir.

Amerika Birleşik Devletleri’ndeki bir kişi için ortalama karbon ayak izi, dünyadaki en yüksek oranlardan biri olan onaltı tondur. Küresel olarak, ortalama karbon ayak izi dört tona yakındır. Küresel sıcaklıklarda 2 ° C’ bir artıştan kaçınma şansının en yüksek olması için, yıllık ortalama küresel karbon ayak izinin 2050 yılına kadar iki tonun altına düşmesi gerekiyor.

Bireysel karbon ayak izlerini onaltı tondan 2 tona düşürmek bir gecede olacak bir iş değildir! Daha az et yemek, daha az bağlantılı uçuş yapmak ve kıyafetlerimizi kurutmak gibi eylemlerimizde küçük değişiklikler yaparak, büyük bir fark yaratmaya başlayabiliriz.

Biyolojik Kapasite

Biyolojik Kapasite
Biyolojik Kapasite

Biyolojik açıdan verimli olan su ve toprak alanı biyolojik kapasite olarak adlandırılır. Bir bölgedeki yenilenebilir doğal kaynakları üretebilme kapasitesini göstermektedir. Bu bölgedeki coğrafi sınırlar içerisinde kalan tarım arazileri, otlak alanlar, ormanlar ve balıkçılık sahalarının tümü üretkenliği ve doğal kaynak üretme kapasitesini doğrudan etkiler. Küresel olarak biyolojik kapasite hektar ile ifade edilir.

Biyolojik Kapasiteyle Ekolojik Ayak İzi İlişkisi

İnsanların herhangi bir faaliyeti doğa üzerinde çeşitli etkilere sahiptir. Ekolojik sürdürülebilirliği sağlamak için bu etkilerin en aza indirgenmesi, hatta eğer mümkünse yok edilmesi gerekir. Bunun yolu da harcanan doğal kaynakları yeniden üretmek ile mümkündür. Bunun için biyolojik kapasite ile ekolojik ayak izi birbiri ile karşılaştırılır. Kullanılan kaynak ve kullanılabilir kaynak karşılaştırıldığında doğa üzerindeki zarara dair bir fikir edinilmiş olur.

Mevcut düzende kullanılan doğal kaynaklar kullanılabilir kaynaklardan daha fazladır. Bu yüzden kaynakların gelecek nesillere de aktarılabilmesi için insanların katkıda bulunması gerekmektedir. Global Footprint Network ( Küresel Karbon Ayak İzi Ağı) bugünkü tüketim alışkanlarımızı devam ettirmemiz halinde kaynakların ne zaman tükeneceğini hesaplamıştır. Günümüzdeki alışkanlıklarımız sürdürülebilir olmayan tüketim odaklıdır. Böyle devam edersek 2050 yılına vardığımızda dünyanın üç katı kadar yeni doğal kaynağa ihtiyaç duyacağız. Tüketim alışkanlıklarının gün geçtikçe daha da artması bu süreyi daha öne de çekebilir. Bu nedenle insanlar olarak global çözümler bulmak ve bunları uygulamak bizim sorumluluğumuz.

Hangi Bileşenler Ekolojik Ayak İzini Oluşturur?

Ekolojik ayak izini oluşturan bileşenler WWF ( Dünya Doğayı Koruma Vakfı) tarafından tanımlanmıştır:

  1. Balıkçılık sahası ayak izi
  2. Karbon ayak izi
  3. Orman ayak izi
  4. Otlak ayak izi
  5. Tarım arazisi ayak izil Yapılandırılmış alan ayak izi

Tüm zararın sadece %60’ını tek başına karbon ayak izi oluşturmaktadır. Ayrıca diğer bileşenlere kıyasla daha hızlı büyüyen bir tehlikedir.

Karbon Ayak İzi Tam Olarak Nedir?

Doğa tahribatının en önemli nedenlerinden biri olan karbon ayak izi, aynı zamanda ekolojik ayak izinin de en büyük unsurudur. En kısa sürede bu etmeni tetikleyen faktörlerin daha net bir şekilde açıklanması ve bu yükün azaltılması için çözüm üretilmesi gerekmektedir. Bu kavram, insan faaliyetlerinin bir sonucu olarak doğrudan ya da dolaylı bir şekilde ortaya çıkan CO2 miktarını ifade eder. Doğaya CO2 salınımı ne kadar fazla olursa sera gazı etkisi o derece artar.

Bu etki bireysel faaliyetler sonucunda ortaya çıkabileceği gibi, organizasyonların, bölgesel çalışmaların ya da kurumsal faaliyetlerin bir sonucu da olabilir. Ölçüm çalışmaları ise genelde yıl bazında yapılmaktadır. Enerji tüketmeye bağlı faaliyetler ve fosil yakıtların yakılmasından kaynaklı olarak atmosfere salınan karbon miktarı artmaya başlar.

Endüstriyel bir tesisin ürün elde etmek için kullandığı petrol, kömür, doğal gaz gibi yakıtlar karbon emisyonu için bir sebeptir. Öte yandan otomobilleri çalıştırabilmek için gerekli olan benzin de karbon salınımını tetikler. Doğrudan bu enerjiler kullanılmasa bile sürdürülebilirlikten uzak tüketimler de büyük bir etkendir. Örneğin bir hizmet ya da ürün sunmak için kullanılan ulaşım ve tüketilen elektrik dolaylı karbon emisyonu için gerekçe olabilir.

Karbon Ayak İzi Nasıl Azaltılır?

Doğanın üzerinde bu yükü azaltmak için tüm ülkeler, devletler ve bireyler kendi çaplarında önlemler almak zorundadır. Ekolojik ayak izi ile ilgili çalışmalar 1990’ların başlarında başlamıştır. 2000’li yıllara gelindiğinde ise şehirlerde tüketilen enerji planları için geliştirme çalışmaları yürütülmüştür. Bir insan tarafından bir yılda üretilen ortalama C02 miktarı yaklaşık 7 tondur. Tabii değerler ülkeden ülkeye değişiklik göstermektedir.

2015’te yapılan bir çalışma Çin’in ilk sırada, Türkiye’nin ise 18. sırada olduğunu göstermektedir. Ekolojik ayak izini azaltmak ve biyolojik kapasiteyi artırmak alınabilecek en önemli önlemler arasındadır. Ayrıca fosil yakıtlar yerine yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek karbon ayak izi ölçümlerinin düşmesini sağlayacaktır.

Karbon Ayak İzini Azaltmanın Yolları

Günlük hayatımızın çeşitli alanlarında karbon ayak izini azaltmak için yapabileceğimiz bazı yollar şunlardır;

  • Lambaları,televizyon ve diğer cihazları kullanmadığımız süre zarfında kapatmak/fişten çekmek,
  • UFO tarzı ısıtma aletlerini gerekmedikçe kullanmamak,
  • Evlerde dayanıklı ve uygun bir şekilde yalıtım sistemi kullanmak,
  • Enerji tasarruflu ampullere geçmek,
  • Beyaz eşyalarda A+++ ürünleri kullanmak,
  • Faturalarınızı e-fatura veya benzeri şekilde internet ortamında görüntülemek,
  • İşe yakın bir mesafedeyseniz yürüyerek veya bisiklet vasıtasıyla gitmek,
  • İş uzak bir mesafede ise toplu ulaşım araçlarını kullanmak,
  • Yeni bir araba alma fikriniz varsa ve bütçeniz de elveriyorsa elektrikli araçları seçmek,
  • Havayolu seyahatini olabildiğince azaltmak,
  • Mümkün olan her şeyi geri dönüşüme kazandırmak,
  • Daha fazla bitkisel bazlı diyetler uygulamak,
  • Organik ürünler tüketmeye çalışmak,
  • Paketlenmiş ürünlerden olabildiğince uzak durmak,
  • Yurt dışından ithal edilen yiyecekler yerine yerel kaynaklı, mevsimlik yiyecekler satın almak,
  • Bir bahçe dikip kendi sebzelerinizi yetiştirmek,
  • Mümkünse uygun güneş panelleri gibi kendi yenilenebilir enerji kaynağınızı oluşturmak,
  • En önemlisi plastik kullanımını hayatınızdan çıkarmak

Yorum yapın

madridbet madridbet giriş madridbet güncel giriş