Herkes Ektiğini Biçer
Her insan, gerçekleştirdiği eylemlerin karşılığını aynen alır. İnsanlara kötü davrananlar kötülükle, iyi davrananlar ise iyilikle karşılaşır.
Çiftçilikle uğraşan biri salatalık tohumu ekerse salatalık; kavun tohumu ekerse kavun toplar. Hiç kimse yoktur ki salatalık tohumu ekip de salatalık toplamış olsun. İşte davranışlarımız da aynen böyledir. Biz başkalarına nasıl davranırsak, onlar da bize öyle davranır. Kendisine kötülük yaptığımız, kandırdığımız, tuzak kurduğumuz birinin bize yardımda, iyilikte bulunması, bizim için iyi dileklerde bulunması düşünülemez. Tüm davranışlarımız er ya da geç karşılığını bulacaktır. Allah’ın adaleti büyüktür. İnsanları bir imtihandan geçirir ve davranışlarına göre imtihandan bırakır veya geçirir.
İyilik yapan bu dünyada da diğer dünyada da iyilikle, güzellikle ödüllendirilir. Ancak kötü olan kişi hem bu dünyada sefalet çeker hem de diğer dünyada…
Bu kompozisyonda, “Herkes ektiğini biçer” atasözünün anlamı ve hayatımızdaki yeri üzerine düşüncelerimizi paylaşacağız.
Herkes Ektiğini Biçer Kompozisyon
Giriş: “Herkes ektiğini biçer” atasözü, insanların gerçekleştirdikleri eylemlerin sonuçlarıyla yüzleşeceklerini anlatır. Bu söz, iyilik yapanların iyilik, kötülük yapanların ise kötülükle karşılaşacağını vurgular. İnsanların başkalarına nasıl davrandıkları, yaşamlarının kalitesini ve çevreleriyle olan ilişkilerini belirler. İyilik yapanlar, hem bu dünyada hem de ahirette iyilik ve güzellikle ödüllendirilir. İyilik, insanın ruhunu besler, hayatına anlam katar ve onu mutlu eder.
Gelişme: Çiftçilikle uğraşan birinin tarlaya salatalık tohumu ekmesi durumunda, hasat zamanı geldiğinde salatalık toplaması beklenir. Aynı şekilde, kavun tohumu ekilirse kavun toplanır. Kimse salatalık tohumu ekip de kavun beklemez. Bu durum, insan ilişkilerinde de geçerlidir. İnsanlara kötü davranan, onları inciten, kandıran birinin iyilikle karşılaşması beklenemez. Kendi menfaatlerini gözeten ve başkalarına zarar veren birinin, çevresinden yardım veya iyi dilekler beklemesi gerçekçi değildir.
Davranışlarımız, er ya da geç bize geri döner. İyi niyetli, yardımsever ve anlayışlı bir insan, genellikle çevresinden de aynı şekilde karşılık görür. İnsanlar, kendilerine iyi davranan kişilere saygı ve sevgiyle yaklaşır. Ancak, bencil ve kötü niyetli davranışlar sergileyen biri, çevresindekilerden de olumsuz tepkiler alır. Bu durum, Allah’ın adaletinin bir yansımasıdır. Her insan, yaptıklarının karşılığını bu dünyada veya ahirette mutlaka alır. Allah, insanları imtihan eder ve davranışlarına göre ödüllendirir veya cezalandırır. İyi niyetli ve yardımsever bir insan, çevresinde de olumlu bir atmosfer yaratır. Bu kişiler, çevrelerindeki insanlara örnek olur ve toplumun huzurunu sağlar. Ancak kötü niyetli ve bencil davranan kişiler, hem bu dünyada hem de ahirette sıkıntı ve sefalet çeker. Kötülük, insanın ruhunu karartır, hayatını zorlaştırır ve onu mutsuz eder.
Sonuç: “Herkes ektiğini biçer” atasözü, insanların yaptıkları eylemlerin sonuçlarını yaşayacaklarını hatırlatır ve bize öğüt verir. İyilik ve kötülük, er ya da geç sahibine geri döner. Bu nedenle, hayatımızda iyilik yapmayı, insanlara karşı dürüst ve adil olmayı, yardımsever ve anlayışlı davranmayı benimsemeliyiz. Yaptığımız iyiliklerin karşılığını alacağımız gibi, kötülüklerimizin de bedelini ödeyeceğimizi unutmamalıyız. İyilik yapmak, hem bu dünya hem de ahiret için en doğru yol ve en değerli yatırım olacaktır.