Theia: Bundan yaklaşık 13.8 milyar yıl önce evrenimizi oluşturan büyük patlamanın meydana geldiğini düşünüyoruz. Büyük patlama olduktan sonra evrende var olan kaos zamanla azalmaya başladığı için yıldızlar oluştu, yıldızlar ise güneş sistemlerini, güneş sistemleri ise galaksileri meydana getirdi.
Ay’ı oluşturan gezegen THEİA Hakkında
Theia, yaklaşık 4,5 milyar yıl önce Güneş Sistemi’nin oluşum sürecinde var olmuş bir gezegendir. Theia, bugünkü Ay’ın proto-taşıyıcısı olarak kabul edilmektedir ve yaklaşık olarak 1000 km çapında bir gökcismiydi. Bazı bilim adamları, Theia‘nın genişliği ve hızı nedeniyle, yaklaşık 4,5 milyar yıl önce Dünya’ya çarpmış ve bu çarpışma sonucu Dünya’nın bazı parçaları Ay’a fırlatılmıştır. Bu teoriye göre, Ay’ın oluşumu, Dünya ve Theia arasındaki devasa bir çarpışma sonucu gerçekleşmiştir.
Bu çarpışma ayrıca Dünya’nın kütlesinde ve şeklinde değişikliklere neden olmuştur. Bazı bilim adamları, bu çarpışmanın Dünya’nın ekseninin eğimini değiştirerek mevsimlerin oluşmasına neden olduğunu düşünmektedirler. Theia, bu çarpışma sonrasında dağılmış ve Dünya’nın çekirdeğinin oluşumu sırasında erimiş haldeyken kaybolmuştur. Bugün, Theia’nın kalıntılarına rastlanmadığı gibi, hiçbir jeolojik kanıt da bulunmuyor.
İlk olarak insanlık olarak bu olguları anlamaya çalıştık. Sırasıyla büyük olarak tanımlanan bilim insanları ancak yavaş yavaş bunları açıklayabildi. Isaac Newton (4 Ocak 1643 31 Mart 1727) adında bir insan Newton’un hareket yasaları ismindeki kurallarıyla evrenimizi tanımlamıştı.
Bu kurallar;
A) Eylemsizlik Yasası:Bir cismin üzerine etki eden toplam kuvvet sıfır ise cisim durur veya sabit hızla hareketine devam eder.
B) Hareket Yasası:Bir cismin kütlesi m ve üzerine etki eden kuvvet F olmak üzere cismin yörüngesi şu şekilde belirlenir:
C) Etki – Tepki Yasası: Her etkiye bir zıt tepki vardır.
şeklinde bu kuralları kısaca sıralayabiliriz. O dönemlerde bu kurallar her şeyi gayet net bir şekilde cevaplıyordu. Fakat daha sonrasında güneş sistemimiz daha fazla gözlenip yeni gezegenler bulundukça bunların uzaydaki devinimini hesaplanmaya başlandı. Fakat daha sonrasında kütle çekim olarak adlandırılan kanuna göre bazı gezegenler diğer gezegenlerin etkisinde kalıp devinim süreleri değişiyordu.
Bir süre böyle işlendikten sonra Albert Einstein (14 Mart 1879 – 18 Nisan 1955) adında bir insan yıllarca yaptığı araştırmalar sonucunda Kütle Çekimi adında bir kanun buldu. Bulunan bu kanun ile bütün eksiklikler az çok giderildi ve hesaplar daha doğru bir biçimde yapılmaya başlandı.
Uydumuz olan Ay nasıl oluştu?
Yaşadığımız dünya yaklaşık olarak 4.5 milyar yaşında ve bizim uydumuz olan Ay’da 4.5 milyar yaşındadır. Dünyamızı az çok anlayabiliyoruz fakat hiç düşündünüz mü? Uydumuz olan Ay nasıl oluştu?
Gezegenlerin nasıl oluştuklarına bakarsak ay’ı da rahatlıkla açıklayabiliriz. Kütle çekimi sayesinde evrendeki her şey sahip olduğu düzeni korur. Koruyamayanlar ise şekil değiştirir. Güneş sistemindeki gezegenler Güneşin kütle çekimi sayesinde belli bir hızda devinim yaparlar. Güneş sistemimiz ise diğer sistemler gibi Samanyolu galaksisinin merkezinde bulunan Sagittarius A adlı karadeliğin etrafında devinimlerine devam eder.
Bu devinimlerin devam edebilmesi için bütün cisimler belli bir hızda turlarını atmak zorundadır. Güneşin etrafındaki dönme hızı ise yaklaşık olarak 107.000 km. olarak hesaplanmıştır. Bu hız bizim yaşamla ölüm arasındaki ince çizgimizdir. Çünkü hızlı dönerse uzaya fırlarız, yavaş dönerse güneşin içine çekiliriz.
Bu olgudan dolayı 4.5 milyar yıl önce dünya yapısal olarak oluştuktan sonra boyutu mars olarak düşünülen Theia adındaki bir gezegen dünyamıza çarpıyor. Çarptıktan sonra bir kısmı dünyada kalıyor diğer uzaya fırlayan kısım dünya yörüngesinde dolanmaya başlıyor. yörüngedeki dolaşan cisimler zamanla birleşerek Ay’ı şekillendiriyor ve bugünkü halini alıyor.
Sizlerde dilerseniz Ay’ı oluşturan gezegen THEİA isimli konumuza kendi düşüncelerinizi yorumlar bölümünden paylaşabilirsiniz.