ACEMİ NALBANT GİBİ KÂH NALINA VURUR KÂH MIHINA
Bu atasözü, yaptığı işlerle söylediği sözler birbirine uymayan, ancak bunun da bilincinde olmayan kişiler için kullanır. Söylediklerini aynı zamanda uygulamayan kişiler pek dikkate alınmaz, onları kimse önemsemez.
Bir öğretmen düşünün ki kendisi sigara içtiği halde, öğrencilerine sürekli sigaranın zararlarını anlatıyor, içmemeleri, kendilerine zarar vermemeleri gerektiğini söylüyor. Peki, bu öğretmenin söyledikleri, öğrenciler tarafından önemsenir mi hiç? Elbette ki hayır… Öğrenci diyecektir ki ‘’Hocam önce siz içmeyin ki, ben sizi örnek alabileyim.’’ Kendisi de yan yan yürüyen anne yengeç, önünde yan yan yürüyen yavrusuna ‘’Evladım neden yan yan yürüyorsun? Düzgün yürüsene!’’ der. Yavru yengecin cevabı manidardır. ‘’Anneciğim, hele sen önüme geç, düz düz yürü de ben de seni örnek alayım.’’ Der.
Birilerine bir şeyler öğretmek istiyorsak, o şeyi önceden kendimiz yapmalıyız. Örneğin çocuğumuza kitap okuma alışkanlığı kazandırmak istiyorsak, önce kendimiz okumalıyız. Kendimiz okumadığımız müddetçe, çocuğumuza ne kadar oku dersek diyelim, o bizden görmediği sürece okumayacaktır.
Acemi Nalbant Gibi Kâh Nalına Vurur Kâh Mihına Kompozisyon
Giriş: “Acemi nalbant gibi kâh nalına vurur kâh mıhına” atasözü, kişinin sözleriyle eylemleri arasındaki tutarsızlığı ve bunun bilincinde olmadan yaptıkları hataları ifade eder. Bu deyim, bir kişinin söylediklerinin ve yaptıklarının uyumsuzluğunu vurgular. Sözleriyle eylemleri arasında tutarlılık göstermeyen kişiler genellikle ciddiye alınmaz ve söyledikleri dikkate alınmaz.
Gelişme: Bu atasözü, yaptıklarıyla söyledikleri arasında uyumsuzluk gösteren kişileri tanımlamak için kullanılır. Örneğin, bir öğretmen sigara içtiği halde öğrencilerine sigaranın zararlarını anlatıyor ve içmemeleri gerektiğini söylüyorsa, öğrenciler bu öğretmenin söylediklerini dikkate almazlar. Öğrenciler, öğretmenin kendi tavsiyelerini uygulamadığını gördüklerinde, öğretmenin sözleri anlamını yitirir ve güvenilirliği azalır.
Benzer şekilde, bir anne yengeç yavrusuna düzgün yürümeyi tavsiye ederken kendisi yan yan yürüyorsa, yavru yengeç bu tavsiyeleri önemsemez. Yavru, annesinin sözlerini uygulamak yerine, annenin kendisinin düzgün yürüyüşünü görmeyi bekler. Bu durum, sözlerin eylemlerle tutarlı olması gerektiğini açıkça ortaya koyar.
Bir kişiye bir şey öğretmek istiyorsak, önce bu davranışı kendimiz uygulamalıyız. Örneğin, çocuğumuza kitap okuma alışkanlığı kazandırmak istiyorsak, önce kendimiz düzenli olarak kitap okumalıyız. Kendi davranışlarımızla örnek olmalıyız. Aksi halde, sadece sözlerle tavsiye etmek, istenen sonuçları elde etmemizi sağlamaz. Çocuklar, ebeveynlerinin davranışlarını gözlemler ve bu davranışlara göre şekillenirler. Bu nedenle, söylediklerimizin etkili olması için önce kendi eylemlerimizle örnek olmalıyız.
Sonuç:
“Acemi nalbant gibi kâh nalına vurur kâh mıhına” atasözü, kişilerin sözleriyle eylemleri arasındaki tutarsızlığı ve bu durumun etkisini vurgular. Sözlerin ve tavsiyelerin etkili olabilmesi için, bu sözlerin ve tavsiyelerin uygulamada da görülmesi gerekir. Sözlerle eylemler arasında tutarlılık sağlanmadığı sürece, bu tavsiyeler dikkate alınmaz ve güvenilirlik azalır. Kendi davranışlarımızla örnek olmalıyız ki, sözlerimiz etkili ve anlamlı olsun.