VİCDAN AZABI
İnsanlar zaman zaman çeşitli hatalar veya kötülükler yapabilirler. Ancak yaptığımız bu kötülükler çoğu defa peşimizi bırakmaz. Biz her ne kadar yaptığımız kötülüğü unutmaya çalışsak da kendisine kötülük yaptığımız kişi sürekli aklımıza gelir ve ona yaptığımız kötülükten rahatsızlık duyar kendimizden utanırız.
Bir insanda vicdan azabının olması iyi bir şeydir. Zira yaptığı şeyden dolayı vicdan azabı çeken insan, bir daha o yanlışı yapmaz, o konuda daha dikkatli olur. Her insan kendisinin yargıcıdır. Bazen işlediğimiz bir suç yüzünden mahkeme önüne çıkmayız; çünkü bizim suçlu olduğumuz ortaya çıkmaz. Ancak insanın öyle bir mahkemesi vardır ki ondan asla kurtuluş olmaz. İşte o mahkeme içimizdeki vicdan duygusudur. Polis peşimizi bıraksa bile vicdanımız asla bırakmaz. Her an, her saniye bizi yargılar ve cezalandırır.
Vicdan azabı çeken insan, merhamet duygusunu tamamıyla yitirmemiş demektir. İnsan olan her kötü davranışından dolayı mutlaka bu duyguyu yaşar. Ancak bazı zalim insanlar vardır ki, insanlara karşı en kötü suçları işlemiş olsalar bile, vicdanları zerre kadar sızlamaz. Aksine ondan zevk alır, mutlu olurlar.
Vicdan Azabı Kompozisyon
Giriş: İnsanlar, yaşamları boyunca çeşitli hatalar ve kötülükler yapabilirler. Ancak bu kötülükler, çoğu zaman peşlerini bırakmaz ve kişinin kendine olan güvenini, huzurunu sarsar. Yaptığımız kötülükleri unutmaya çalışsak da, vicdanımız bu olayları sürekli hatırlatır. Vicdan azabı, işlediğimiz kötülüklerin ruhsal etkisi olarak ortaya çıkar ve bu duygu, kişinin içsel huzurunu bozar.
Gelişme: Vicdan azabının varlığı, aslında kişinin ahlaki ve insani değerlerinin bir göstergesidir. Bir insan, yaptığı kötülüklerden dolayı vicdan azabı çektiğinde, bu, onun merhamet duygusunu ve insanlık değerlerini hâlâ koruduğunu gösterir. Vicdan azabı çeken bireyler, yaptıkları hatalardan dolayı pişmanlık duyarlar ve bir daha aynı yanlışı yapmamaya çalışırlar. Bu duygu, bireyi daha dikkatli olmaya, hatalarını telafi etmeye ve ahlaki olarak daha iyi bir insan olmaya yönlendirir.
Her insanın içsel bir mahkemesi vardır; bu mahkeme, vicdan duygusudur. Bizim işlediğimiz suçlar, her zaman yasal bir ceza gerektirmeyebilir, ancak vicdanımızda bu suçların hesabını vermek zorundayız. Polis ve yargı organları peşimizden gidebilir, fakat vicdanımız, suçlarımızın her an, her saniye izini sürer ve bizi sürekli yargılar. Vicdan azabı, kişinin içsel bir cezalandırma mekanizmasıdır ve bu duygu, kişinin kendi davranışlarını değerlendirme ve düzelme fırsatı sunar.
Öte yandan, bazı zalim insanlar vicdan azabı çekmezler. Bu kişiler, başkalarına karşı en kötü suçları işleseler bile, vicdanları hiç sızlamaz. Onlar, kötülüklerden zevk alabilir ve başkalarına zarar vermekten mutlu olabilirler. Vicdan duygusundan yoksun bu kişiler, insanlık halleriyle bağlarını koparmış, ahlaki değerlerini yitirmişlerdir. Bu tür insanlar, içsel huzuru ve merhameti kaybettikleri için, kötülük yapmaktan hiçbir rahatsızlık duymazlar.
Sonuç: Vicdan azabı, insanın içsel bir yargıcının varlığının bir işareti olarak kabul edilebilir. Yaptığımız hatalardan dolayı vicdan azabı çekmek, merhamet duygusunun ve ahlaki değerlerin bir göstergesidir. Bu duygu, kişiyi hatalarını telafi etmeye, kendini düzeltmeye ve daha iyi bir insan olmaya teşvik eder. Vicdan azabından kaçınmak ve bu duygunun etkisinden kurtulmak için, insanların daha dikkatli ve vicdanlı bir şekilde davranmaları, hatalarından ders çıkarmaları gerekmektedir. Bu sayede hem kendi iç huzurumuzu koruruz hem de toplumda daha iyi bir birey olma yolunda adımlar atarız.
Harika çok sağolun herkese tavsiye ederim