Nurullah Ataç Hayatı ve Eserleri Kısaca

Nurullah Ataç: Hayatı, Eserleri ve Edebi Kişiliği

Nurullah Ataç, 21 Ağustos 1898 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Gerçek adı Ahmet Nurullah Ataç’tır. Babası Mehmet Ata Bey, Osmanlı Tarihi isimli kitabı Türkçeye çevirmiş bir bürokrattır. İlkokuldan sonra Galatasaray Lisesi’nde dört yıl eğitim görmüş, ardından İsviçre’de eğitimine devam etmiştir. Ancak babasının ölümünden sonra 1919 yılında İstanbul’a dönmüş ve 1922 yılına kadar İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ne devam etmiş, fakat eğitimini tamamlayamamıştır.

Ataç, Fransızca öğretmenliği yapmış ve 1945’ten sonra Cumhurbaşkanlığı çevirmeni olarak görev yapmıştır. 1926 yılında Leman Ataç ile evlenmiş ve bu evlilikten Meral Ataç isimli bir kızı olmuştur. Meral Ataç, “Babam Nurullah Ataç” adlı kitabı yazmıştır.

Nurullah Ataç, çeşitli gazete ve dergilerde eleştiri ve deneme türünde yazılar yazmış, tiyatro eleştirmenliği yapmıştır. 1955 yılında gut ve şeker hastalığına yakalanmış, eşi 1955 yılında vefat etmiştir. Eşinin ölümünden sonra karaciğer ve böbrek rahatsızlıkları başlamış, 17 Mayıs 1957’de İstanbul Numune Hastanesi’nde hayatını kaybetmiştir.

Eserleri

  • Şiir ve Deneme:
    • Ararken – Diyelim (1954)
    • Söz Arasında (1957)
    • Okuruma Mektuplar (1958)
    • Günce 1-2 (1972)
    • Dergilerde (1980)
    • Sevgi Üzerine Sözler
    • Günce (1960)
    • Karalama Defteri – Sözden Söze (1952)
    • Günlerin Getirdiği (1946)
    • Söyleşiler (1962)
    • Prospero ile Caliban (1961)

Edebi Kişiliği

Nurullah Ataç, dönemin önemli deneme yazarı ve eleştirmenlerinden biridir. Edebiyat dünyasında eleştiri ve deneme alanında eser vermiş, bu alanlarda derin izler bırakmıştır. Türkçeyi sadeleştirme ve dilimize kazandırma çabası içinde olmuş, Arapça ve Farsça kökenli kelimelerin dilimizden atılmasını savunmuştur. Bu bağlamda, bağlaç olarak kullanılan “ve” yerine “ile” bağlacını kullanmayı tercih etmiştir.

Ataç, sade ve akıcı bir anlatım tarzı benimsemiş, devrik cümlelerde ustalaşmıştır. Tiyatro eleştirmenliği yaptığı dönemde batı tiyatrosunu çok iyi öğrenmiş ve Türk tiyatrosunun gelişmesine katkıda bulunmuştur. Eleştirileriyle Türk edebiyatında izlenimci eleştirinin öncülerinden olmuştur. Yazılarında, hem derinlemesine eleştiriler yapmış hem de deneme türünde akıcı ve etkileyici bir üslup geliştirmiştir.

Yorum yapın

madridbet madridbet giriş madridbet güncel giriş