Mal Adama Hem Dost, Hem Düşmandır
Bu dünyada yaptığımız iyiliklerin çoğunu, sahip olduğumuz mal varlığı ile yaparız. Mal, aynı zamanda kişinin başkasına muhtaç olmasını önler ve daha güzel, daha rahat bir yaşam sürmemizi sağlar. Bu açılardan bakıldığında mal insanın dostu gibidir. Çünkü en zor zamanlarda yetişen, namerde muhtaç etmeyen, çocuklara güzel bir gelecek sunan maldır.
Ancak bazen zenginliğin zararlarını da görebiliriz. Bilindiği gibi insanların zenginliğe, paraya rağbeti yüksektir. Birçok kişi vardır ki gözü hep zenginin malında olur ve onu nasıl çalıp çıpabileceğini düşünür. Dolayısıyla hırsızların, soyguncuların başımıza üşüşmesine sebep olur.
Malın düşman olmasının bir sebebi de, kişiyi ve kişiliği değiştirmesidir. Birçok kimse vardır ki yoksulluktan kurtulup da zenginliğe erdiğinde hızlı bir değişim gösterir. İnsani duyguları ve değerleri yok olur ve bu kişiler, başkalarını hor görmeye başlarlar. Bu nedenle malın tamamen dost veya hayırlı olduğunu söylemek pek mümkün değildir.
Bu kompozisyonda, malın hem dost hem düşman olma yönlerini ele aldık.
Mal Adama Hem Dost Hem Düşmandır Kompozisyon
Giriş: Bu dünyada sahip olduğumuz mal varlığı, hayatımızı şekillendiren önemli unsurlardan biridir. Mal, birçok iyilik yapmamıza olanak sağlar, başkalarına muhtaç olmadan yaşamamızı mümkün kılar ve daha konforlu bir hayat sunar. Ancak, malın bir yandan dostumuz, diğer yandan düşmanımız olabileceği gerçeği de göz ardı edilmemelidir.
Gelişme:Mal varlığı, insanlara birçok fayda sağlar. Özellikle zor zamanlarda maddi gücümüz sayesinde başkalarına muhtaç olmadan hayatımızı sürdürebiliriz. Çocuklarımıza daha iyi bir gelecek sunabilir, sağlık ve eğitim gibi temel ihtiyaçları karşılayabiliriz. Mal, aynı zamanda sosyal statümüzü de yükseltebilir, toplum içinde saygı görmemizi sağlayabilir. Bu açıdan bakıldığında mal, insanın en büyük dostlarından biridir. Çünkü ihtiyaç anında bizi destekler, hayatımızı kolaylaştırır ve güvence altına alır.
Ancak, malın düşman olabileceği durumlar da vardır. İnsanların zenginliğe ve paraya olan düşkünlüğü, mal sahiplerini tehlikeye atabilir. Hırsızlık, dolandırıcılık ve soygun gibi suçlar, mal varlığı yüksek olan kişilerin karşılaşabileceği risklerdir. Bu durum, malın güvenliğimizi tehdit eden bir düşmana dönüşmesine sebep olabilir.
Malın düşman olmasının bir diğer yönü de, kişiyi ve kişiliği değiştirebilmesidir. Birçok insan, yoksulluktan kurtulup zenginliğe ulaştığında büyük bir değişim geçirir. Bu değişim, insani değerlerin ve duyguların kaybolmasına yol açabilir. Zenginleşen kişi, kendisini diğer insanlardan üstün görmeye başlayabilir, kibir ve gurur içinde hareket edebilir. Bu tür davranışlar, o kişiyi yalnızlaştırır ve toplumdan dışlanmasına neden olabilir. Mal, bu durumda insanın dostu olmaktan çıkar, onu manevi açıdan yoksullaştıran bir düşmana dönüşür.
Sonuç:Mal, insana hem dost hem düşman olabilecek bir niteliğe sahiptir. Doğru kullanıldığında ve kontrol altında tutulduğunda, hayatımızı güzelleştiren, bizi destekleyen bir dost olur. Ancak, malın zararlarını ve getirdiği riskleri göz ardı etmek, kişiyi tehlikeye atar ve manevi değerlerden uzaklaştırır. Bu nedenle, mal varlığına sahip olmanın getirdiği sorumlulukları ve riskleri bilmek, onu doğru bir şekilde yönetmek önemlidir.