GURUR
Gurur; onur, şeref ve kibirlenme, kendini üstün görme anlamlarına gelir. Şeref anlamıyla elbette ki her insanda gurur olmalı. Çünkü insanlar bu hayatta şerefleri için yaşar. Şereften yoksun bir insan, insanlıktan da yoksun demektir.
Her insan, özünde eşittir. Herhangi bir insanın diğerinden üstün olması için daha zengin olması, daha güzel oması gibi sebepleri yeterli değildir. Tek üstünlük sahip olunan erdemlerle olabilir. Ahlaklı bir insan, elbette ki ahlaksız birinden daha üstündür; ancak mal varlığı çok olan bir insan, fakir bir insana göre daha üstün olacak diye bir kaide yoktur.
Gururlanıp kibirlenerek balon gibi şişen insanlar, gün gelir küçücük bir iğne ile patlatılır, bomboş hale getirilirler. Elimizdekilerin yaşam boyu elimizde kalacağının garantisi yoktur. Herkes için kesin olacak tek bir şey vardır ki o da ölümden başkası değildir. Bunu bilmek ve insanlara karşı kibirlenmemek, boş gurura kapılmamak gerekir.
Gurur Kompozisyon
Giriş: Gurur, onur, şeref ve kibirlenme duygularını ifade eden bir kavramdır. Şeref ve onur, insanın yaşama anlamını ve değerini belirleyen önemli unsurlardır; ancak gurur, aynı zamanda kendini üstün görme ve kibirlenme ile de ilişkilidir. Her insanın, özünde eşit olduğu gerçeğini unutmadan, gurur duygusunu dengede tutması gerekmektedir.
Gelişme: Şeref anlamında gurur, insanların hayatlarında önemli bir yer tutar. Şerefli olmak, insanın onurlu ve erdemli bir yaşam sürmesini ifade eder. Şeref, insanın temel değerlerinin bir yansımasıdır ve bu nedenle her bireyde olması gereken bir duygudur. Ancak gurur, bu şeref duygusunu aşarak kibir ve üstünlük duygusuna dönüşebilir. Kibir, insanı diğerlerinden üstün görme, kendini yüceltme ve başkalarını küçümseme şeklinde kendini gösterir.
Özünde herkes eşittir; mal varlığı, güzellik veya sosyal statü gibi dışsal faktörler, bir insanın diğerlerinden üstün olduğunu göstermez. Gerçek üstünlük, erdemlerle ve ahlakla ölçülmelidir. Ahlaklı bir insan, elbette ki ahlaksız bir insandan daha üstündür. Ancak zenginlik, güzellik veya güç, kişinin üstünlüğünü belirlemez. Bu nedenle, mal varlığı veya fiziksel özelliklere dayanan bir gurur, yanıltıcı ve yüzeysel bir yaklaşımdır.
Gurur ve kibir, insanı zamanla balon gibi şişirir ve bir gün küçücük bir iğne ile patlatılabilir. Elimizdeki değerlerin kalıcı olmadığı, yaşam boyu her şeyin değişebileceği gerçeğini unutmamalıyız. Ölüm, herkes için kaçınılmaz bir gerçekken, dünyevi değerler geçici olabilir. Bu yüzden, insanlara karşı kibirlenmemek ve boş gurura kapılmamak, hem bireysel hem de toplumsal açıdan önemli bir davranış biçimidir.
Sonuç: Gurur, şeref ve onurun ötesinde, kibir ve üstünlük duygusuna kapılmak yerine, kendimizi ve başkalarını eşit görmeliyiz. Şerefli olmak, erdemli bir yaşam sürmek ve kibirden uzak durmak, insanın gerçek değerini artırır. Yaşamın geçici doğasını kabul ederek, insanlara karşı alçakgönüllü ve saygılı olmak, her birey için önemli bir ahlaki sorumluluktur.