Kenan Hulusi Koray Kimdir: Hayatı, Eserleri ve Edebi Kişiliği
Kenan Hulusi Koray, 1906 yılında İstanbul’da doğmuştur. İstanbul Erkek Lisesi’ni tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde eğitimine devam etmiş, ancak eğitimini yarıda bırakmak zorunda kalmıştır. Gazetecilik kariyerine adım atarak Vakit gazetesinde çalışmış ve gazetenin yazı işleri müdürlüğünü yürütmüştür. 1943 yılında yedek subaylık yaparken tifüs hastalığına yakalanmış ve hayatını kaybetmiştir.
Kenan Hulusi Koray’ın edebiyata olan ilgisi öğrencilik yıllarında başlamıştır. İlk öyküsü Servet-i Fünun Uyanış dergisinde yayımlanmıştır. Edebiyat kariyerinde düzyazı, şiir, öykü, eleştiri, söyleşi ve röportajlar gibi birçok alanda eser vermiştir. Yedi Meşaleciler topluluğunun tek öykü yazarı olarak bilinir. 1928 yılında bir antoloji hazırlamış ve Cumhuriyet döneminde öykücülüğün gelişimine katkıda bulunan önemli yazarlardan biri olarak kabul edilmiştir. Kısa öykülerin yanı sıra korku öykülerine de öncülük etmiştir.
Eserleri
Başlık | Tür | Yıl |
---|---|---|
Yedi Meşale | Antoloji | 1928 |
Bir Yudum Su | Öykü | 1935 |
Bahar Hikayeleri | Öykü | 1935 |
Son Öpüş | Öykü | 1936 |
RBK Pansiyonu | Öykü | 1937 |
Bir Otelde Yedi Kişi | Öykü | 1938 |
Osmanoflar | Roman | 1943 |
Kenan Hulusi Koray’ın Edebi Kişiliği
Kenan Hulusi Koray’ın edebiyat ilgisi öğrencilik yıllarında başlamış ve ilk hikayesi Servet-i Fünun Uyanış dergisinde yayımlanmıştır. Bu dergideki yazıları sayesinde, diğer altı arkadaşıyla birlikte Yedi Meşaleciler olarak bilinen edebi topluluğu kurmuştur. Bu topluluğun içindeki tek öykü yazarı olarak, 1928 yılında bir antoloji ve dergi hazırlayarak edebi dünyada dikkat çekmiştir. Topluluk, Milli Edebiyatçıların içi boşalan milli duygulara karşı tepkilerini kaleme almış ve kısa ömürlü bir etki yaratmıştır.
Kenan Hulusi Koray, Sabri Ertem’in etkisiyle Vakit gazetesine geçiş yapmış ve gerçekçilik akımına yönelmiştir. Yaşamı boyunca beş hikaye kitabı yayımlamış ve Osmanoflar romanı ile kısa hikayelerinin bir kısmı gazetelerde yayımlanmış ve zamanla kaybolmuştur. Gazetecilik deneyiminin etkisiyle kısa ve öz hikayeler yazmış, küçük hikaye tarzını benimsemiştir. Cumhuriyet döneminde özellikle korku türünde eserler yazan ilk öykücülerden biri olarak bilinir. Eserlerinde kısa ve etkili anlatım tarzı ile dikkat çekmiş, edebiyat dünyasında önemli bir yer edinmiştir.