Kel Ölür Sırma Saçlı Olur Kör Ölür Badem Gözlü Olur ile İlgili Kompozisyon

Kel Ölür Sırma Saçlı Olur Kör Ölür Badem Gözlü Olur

İnsanlar sahip oldukları önemsiz ve değersiz bir şeyleri kaybettiklerinde dahi, onları çok önemli ve çok kıymetli gibi göstermeye çalışır, herkese o şekilde anlatırlar.

Ata sözünü somut olarak ele aldığımızda bile durumun gerçekliğini, doğruluğunu daha iyi görebiliriz. Gerçekten de bir insan öldüğünde, sağlığında nasıl bir kişiliğe sahip olursa olsun; başka insanlar onun hakkında çok güzel şeyler söyler, ne kadar iyi bir insan olduğunu anlatır dururlar. Özellikle bizim toplumumuzda ölen kimse hakkında kötü şeyler söylemek kabul edilebilir bir şey değildir. Ayrıca ölen kim olursa olsun, ölüm insanları her zaman derinden etkilemiştir. Bu yüzden de gerek ölen kimseye gerekse de ölenin arkasında kalanlara acırlar ve o kişi hakkında güzel şeyler söylerler.

İnsanların kaybettiği fırsatlar veya nesneler için de aynı durum söz konusudur. Kaybettikleri bir fırsatı o kadar büyütürler ki sanırsın ki dünyanın en iyi fırsatını kaçırmışlar.


Kel Ölür Sırma Saçlı Olur, Kör Ölür Badem Gözlü Olur Kompozisyon

Giriş: “Kel ölür sırma saçlı olur, kör ölür badem gözlü olur” atasözü, bir şeyin veya kişinin yokluğunda değerinin genellikle abartılarak öne çıktığını ifade eder. Bu atasözü, kaybedilenlerin ya da yok olanların değerinin, onların yaşarkenki gerçek değerinden çok daha fazla değerlendirildiğini vurgular. Kompozisyonda, bu atasözünün anlamı ve çeşitli örneklerle nasıl hayata yansıdığı ele alınacaktır.

Gelişme:
İnsanlar genellikle sahip oldukları şeylerin değerini kaybetmeden önce tam olarak fark etmezler. Bir insan veya bir nesne yok olduğunda, bu kişinin veya nesnenin değerini artıran bir eğilim ortaya çıkar. Bu durum, kaybedilenlerin genellikle daha büyük ve önemli gibi gösterilmesine neden olur. Örneğin, bir insan hayatını kaybettiğinde, yaşarken nasıl bir insan olduğuna bakılmaksızın, ölen kişi hakkında övgüler yapılır ve herkes onun hakkında güzel şeyler söyler. Bu, sosyal ve kültürel bir davranış biçimidir; çünkü ölüm, insanların duygularını yoğunlaştırır ve kaybın acısı, kişinin değerini abartmaya yol açar.

Benzer şekilde, bir fırsat ya da nesne kaybedildiğinde, insanların kaybettiği şeyin değerini büyütmesi yaygındır. Kaybedilen fırsatlar, kişi yaşarken yeterince değer verilmemiş olabilir, ancak kaybedildikten sonra bu fırsatın ne kadar büyük ve önemli olduğu hakkında fazla abartılarak konuşulur. Bu pişmanlık duygusu, kaybedilen şeyin gerçek değerinden ziyade, kaybın etkisiyle oluşur. Örneğin, bir iş fırsatı kaçırıldığında, bu fırsatın ne kadar büyük ve önemli olduğu hakkında sıkça konuşulur ve kaybedilen fırsatın değeri abartılarak anlatılır.

Toplumsal normlar ve kültürel alışkanlıklar, bu durumu daha belirgin hale getirebilir. Özellikle toplumlarda, bir kişinin ölümünden sonra o kişinin hakkında sadece güzel şeyler söylenmesi, ölen kişiyi yüceltmek için yapılan bir davranış olabilir. Aynı şekilde, kaybedilen şeyler veya fırsatlar hakkında yapılan değerlendirmeler de, kaybın verdiği acının etkisiyle genellikle abartılı olabilir.

Sonuç: “Kel ölür sırma saçlı olur, kör ölür badem gözlü olur” atasözü, kaybedilen veya yok olan bir şeyin değerinin genellikle abartıldığını ve bu şeylerin kaybının ardından daha büyük ve önemli olarak değerlendirildiğini ifade eder. İnsanlar, sahip oldukları şeylerin değerini kaybettiklerinde ya da yok olduklarında, bu şeylerin kıymetini artırarak anlatma eğilimindedirler. Bu atasözü, kaybetmenin ve yokluğun, genellikle değerler üzerinde nasıl yanıltıcı bir etki yarattığını ve pişmanlıkların büyütülerek anlatıldığını vurgular. Gerçek değer, bir şey ya da kişinin varlığında ve aktif olarak kullanıldığı zamanlarda ortaya çıkar.

Yorum yapın

madridbet madridbet giriş madridbet güncel giriş