Çalışan demir pas tutmaz ışıldar. – İşleyen Demir Işıldar
Çalışmadan, herhangi bir iş yapmadan yaşayan kişi yeteneklerini, bilgilerini zamanla unutur ve bedenen de hantallaştığı için, bir süre sonra iş yapamaz hale gelir. Çalışmayan organlar, kollar, bacaklar vs. zamanla kireçlenir ve hareket etmekte zorlanır hale gelirler.
Oysa çalışmaya devam eden kişi çalıştıkça hem bedenen güçlenir hem de bilgilerine daha fazla bilgi katar. Sahip olduğu yeteneklerini de sürekli ilerleterek onları daha iyi yapmaya devam eder. Çalışmanın faydası sadece vücut veya bilgilerle de sınırlı değildir. Çalışan kişi, güzel bir yaşam sahibi de olur. Maddi imkanları daha iyi olduğu için hem kendisinin hem de ailesinin geçimini çok iyi bir şekilde sağlar. Çalışmayan insanlar, toplum tarafından da benimsenmezler. Bu kişileri ne Allah ne de insanlar sever. Onlardan herkes uzak durur, kimse dost olmak, kız vermek istemez. Zira tembel adama verecekleri kızlarının ileride yoksulluk içinde yaşayacağını çok iyi bilirler. Çalışmanın önemi o kadar büyüktür ki, atalarımız tarafından, bedava çalışmak bile, boş durmaktan çok daha iyi görülmüştür.
Bir öğrenci uzun bir süre ders çalışmazsa, o zamana kadar öğrendiği bilgileri de kısa bir zamanda unutuverir. Ayrıca tekrar ders çalışması gerektiği bir anda, bunu bir türlü başaramaz; çünkü tüm vücudu boş durmaya, çalışmamaya kendini alıştırmıştır. Çalışmaya ara verilmemeli, insan kendisi ve çevresi için daima çalışmalıdır.
İşleyen Demir Pas Tutmaz Kompozisyon
Giriş: “İşleyen demir pas tutmaz” atasözü, çalışmanın ve sürekli faaliyette bulunmanın önemini vurgulayan bir ifadedir. Bu söz, bir kişinin yeteneklerini, bilgilerini ve fiziksel kapasitesini aktif tutmasının, onun sürekli gelişmesine ve yenilenmesine katkı sağlayacağını anlatır. Çalışmak, insanların yaşam kalitesini artırır ve gelecekte daha mutlu ve başarılı bir hayat sürmesini sağlar. Unutulmamalıdır ki, çalışmanın olmadığı bir yerde, gelişim ve ilerleme de olmaz.
Gelişme: Çalışmadan, herhangi bir iş yapmadan yaşayan kişi, zamanla yeteneklerini ve bilgilerini kaybeder. Bedenen hantallaşır ve bir süre sonra iş yapamaz hale gelir. Çalışmayan organlar, kollar, bacaklar gibi, zamanla kireçlenir ve hareket etmekte zorlanır hale gelirler. Buna karşılık, çalışmaya devam eden kişi, çalıştıkça hem bedenen güçlenir hem de bilgilerine yeni bilgiler ekler. Sürekli çalışma, kişinin sahip olduğu yetenekleri geliştirir ve bu yetenekleri daha iyi bir şekilde kullanmasını sağlar.
Çalışmanın faydaları sadece bedensel ve bilgi düzeyinde sınırlı değildir. Çalışan kişi, aynı zamanda maddi olarak da daha iyi bir yaşam sürer. Maddi imkanları geniş olan birey, hem kendisinin hem de ailesinin geçimini daha iyi sağlar. Çalışmayan insanlar ise toplum tarafından benimsenmezler. Tembel kişiler, ne Allah tarafından ne de insanlar tarafından sevilirler. Onlardan herkes uzak durur; kimse onlarla dost olmak, kız vermek istemez. Çünkü tembel bir adamın gelecekte yoksulluk içinde yaşayacağını düşünürler. Çalışmanın önemi, atalarımız tarafından da vurgulanmış ve bedava çalışmak bile boş durmaktan çok daha iyi görülmüştür.
Bir öğrenci uzun süre ders çalışmazsa, o zamana kadar öğrendiği bilgileri kısa sürede unutur. Tekrar ders çalışması gerektiğinde, bunu bir türlü başaramaz; çünkü vücudu ve zihni boş durmaya alışmıştır. Bu durum, çalışmanın sürekliliğinin ne kadar önemli olduğunu gösterir. Çalışmaya ara vermemeli, insan kendisi ve çevresi için daima çalışmalıdır.
Sonuç: “İşleyen demir pas tutmaz ” atasözü, çalışmanın ve sürekli aktif olmanın önemini anlatan değerli bir öğüttür. Çalışmak, hem bireyin kendini geliştirmesine hem de topluma katkıda bulunmasına olanak tanır. Çalışmayan insanlar, hem bedensel hem de zihinsel olarak gerilerler ve toplum içinde de kabul görmezler. Bu nedenle, her insan kendisi ve çevresi için sürekli çalışmalı, yeteneklerini ve bilgilerini aktif tutmalıdır.