Çivi Çiviyi Söker
Geçmesi zor olan bir durumu, tıpkı onun gibi zor veya güçlü başka bir şeyler geçirmeye çalışmak anlamında kullanılır. Bazen öyle güç şeyler vardır ki onlarla baş edebilmek için, en az onlar kadar güçlü şeyleri kullanmalıyız. Bu atasözü hayatımızın neredeyse her alanında geçerliğini ve anlamını koruyan bir atasözüdür.
Dünyanın en zehirli, en ölümcül hayvanlarından birisi yılandır. Bazı yılanlar vardır ki birkaç damla zehri, onlarca kişiyi öldürmek için yeterlidir. Peki, bu kadar güç ve etkili olan yılan zehrinin etkisini azaltmak için ne yapılmalı? İşte, işin püf noktası da burada. Yılan zehrine karşı, yine yılan zehri kullanılır. Kendisini yıla sokmuş birisine hastane ortamında panzehir verilir. Panzehir ise yine yılan zehrinden yapılmıştır. Buna benzer bir örnek de peygamber efendimizin bir hadisinde geçmektedir. Hadise göre, peygamberimizin çorbasına sinek düşmüştür. Peygamberimiz de kaşığı ile sineği çorbaya hafifçe daldırmış ve sineği çıkardıktan sonra çorbasını içmeye devam etmiştir. Bunu soran sahabelere de şunu söylemiştir. ”Sineğin bir kanadında zehir, diğer kanadında ise o zehre karşı çıkacak şifa vardır. Sinek bir yemeğe düşünce önce zehirli kanadını bırakır. Siz de diğer kanadı batırdığınızda, o zehrin zararını gidermiş olursunuz.” Görüldüğü gibi yine çiviyi çivi sökmüştür. İşin enteresan tarafı ise o zamanda, bunun farkında olmak o zamanki teknoloji için mümkün değildi. Çok sonradan yapılan araştırmalar, gerçekten de sineğin bir kanadında zehir, diğer kanadında panzehir olduğu ortaya çıktı.
Hayatımızın başka alanlarında da bu atasözünün ne kadar geçerli olduğunu görürüz. Biraz abes de olsa, çok sevdiği sevgilisinden ayrılan biri, başka biri ile sevgili olduğu zaman, ilk sevgilini daha kolay bir şekilde unutur ve o kadar acı çekmez. Oysa sevgilisinden ayrıldıktan sonra yalnız yaşamaya devam eden kişi, sürekli ayrıldığı sevgilisini düşüneceği için, onu unutması da o kadar zor olacaktır. Ya da tek çocuğu olan ve onu da kaybeden kişi, acısını dindirmek için zaman kaybetmeden başka çocuk yapar. İkinci çocuk, birincisinin acısını bitirmez elbet fakat az da olsa bastırmaya yeterli gelir.
Çivi Çiviyi Söker Kompozisyon
Giriş: “Çivi çiviyi söker” atasözü, bir sorunu çözmek için benzer bir sorunun veya nedenin kullanılmasını önerir. Bu deyim, geçmesi zor bir durumu aşmak için benzer güçte bir karşı önlem alınmasını ifade eder. Hayatın her alanında geçerliliği bulunan bu atasözü, bazen en zorlu durumları aşmak için eşdeğer bir güç kullanmamız gerektiğini vurgular.
Gelişme: Doğanın ilginç bir örneği, zehirli yılanlarla ilgilidir. Dünyanın en zehirli hayvanlarından biri olan yılanların zehri, birkaç damla bile olsa etkili ve ölümcül olabilir. Peki, bu zehrin etkilerini nasıl azaltırız? İşte, çivi çiviyi söker prensibi burada devreye girer. Yılan zehrine karşı, yine yılan zehrinden yapılan bir panzehir kullanılır. Panzehir, yılan zehrinin etkilerini nötralize ederek, zehirli ısırıklara karşı tedavi sağlar. Peygamber Efendimiz’in hadisinde geçen bir örnek de bu prensibi doğrular. Sinek, çorbaya düştüğünde, peygamberimiz sineği çorbadan çıkardıktan sonra çorbasını içmeye devam etmiş ve sineğin iki kanadından birinin zehir, diğerinin ise şifa olduğunu belirtmiştir. Bu olay, çivinin çiviyi sökme prensibini antik zamanlarda da anlamış olduklarını gösterir. Günümüz bilimsel araştırmaları da sineğin kanatlarında gerçekten de bu özelliklerin bulunduğunu doğrulamıştır.
Hayatın diğer alanlarında da bu atasözünün geçerliliğini görmek mümkündür. Örneğin, sevgilisinden ayrılan bir kişi, başka biriyle ilişkiye girdiğinde, eski sevgilisini daha kolay unutabilir ve acısını hafifletebilir. Oysa yalnız kalıp sürekli eski sevgilisini düşünen kişi, acısını atlatmakta zorlanır. Benzer şekilde, tek çocuğunu kaybeden bir kişi, ikinci bir çocuk sahibi olduğunda, ilk çocuğun kaybının acısını tamamen gidermese de bir nebze hafifletebilir. Yeni bir çocuğun varlığı, kaybedilen çocuğun acısını bastırmakta yardımcı olabilir.
Sonuç: “Çivi çiviyi söker” atasözü, benzer güçte bir karşı önlem almanın bazen en etkili çözüm olabileceğini ifade eder. Zehirli yılan örneğinde olduğu gibi, sorunları aşmak için benzer özellikte bir çözüm kullanmak gerekebilir. Bu prensip, hayatın çeşitli alanlarında da geçerlidir; güçlü bir acıyı hafifletmek için benzer bir yaklaşım benimsemek, iyileşme sürecini destekleyebilir. Bu atasözü, zorluklarla başa çıkmada ve acıları hafifletmede etkili bir strateji olarak karşımıza çıkar.