İNSAN VE ÇEVRE
Yaşadığımız çevre, bir anlamda yaşamımızı şekillendirmektedir. Bununla birlikte insanoğlu da, yaratıldığından bu yana yaşadığı çevreyi şekillendirmeye, değiştirmeye veya geliştirmeye devam etmiştir. Çevre, canlıların hayat sürdüğü bütün alanlar olarak tanımlanabilir. Bu alanların sahip olduğu özellikler, insanları olumlu veya olumsuz şekilde etkileyebilir.
İnsan, yaşadığı çevreyi korumakla, güzelleştirmekle mükelleftir. Aksi takdirde hem çevreyi yenmiş hem de ona yenilmiş olacaktır. Çevreyi kirleten insan onu yenmiş demektir. Bununla beraber, kirlenen çevre de insanlara ve diğer canlılara zarar vereceğinden, çevre de insanı yenmiş demektir. İnsanlar çevreyi farklı şekillerde değiştirmektedir. Şehirleşmeler, yapılan yapay göletler, barajlar, setler hep insanoğlunun çevre ile ilişkisini göstermektedir.
İnsanoğlu, yaşamını sürdürebilmek için çevreye her zaman muhtaç olmuştur. En kaba tabiri ile beslenme ihtiyacı için çevreden faydalanmak zorundadır. Çevremizdeki bitkiler, çevrede yaşayan hayvanlar, insanın beslenme ihtiyacını gidermektedir. Bununla bilikte insanın çevreye verdikleri de azımsanamayacak kadar çoktur.
Örneğin insan, çorak toprakları, dağları ağaçlandırarak, susuz toprakları sulu hale getirerek çevreye katkıda bulunmuş olur. İnsan ve çevre hakkında şunu söyleyebiliriz: Ne çevre insansız pek bir anlam ifade eder, ne de insan temiz bir çevre olmadan bir anlam ifade eder. İnsana düşen görev, çevresini her zaman korumak ve güzelleştirmektir.
-SON-
İnsan ve Çevre İlişkisi Kompozisyon
Anlamı: Yaşadığımız çevre, hayatımızı şekillendiren temel unsurlardan biridir. İnsanlar, çevreleriyle sürekli bir etkileşim içindedir ve bu ilişki karşılıklı olarak devam eder. İnsan, çevresini değiştirme, şekillendirme ve geliştirme gücüne sahiptir. Ancak, çevreyi korumak ve güzelleştirmek de insanın sorumluluğundadır. Çevrenin sağlığı, insanların ve diğer canlıların refahı için kritik öneme sahiptir. Çevreyi kirleten veya tahrip eden bir insan, hem çevreye hem de kendisine zarar vermiş olur. Bu bağlamda, çevreyi koruma ve iyileştirme çabaları, insan ve çevre arasındaki dengeli ilişkiyi sürdürmenin anahtarıdır.
Gelişme: İnsanlar, çevreye olan etkilerini çeşitli şekillerde göstermektedir. Şehirleşme, yapay göletler, barajlar ve setler gibi faaliyetler, çevreyi değiştirirken insanın çevre ile olan ilişkisini de ortaya koyar. Bununla birlikte, çevreyi iyileştirmek ve güzelleştirmek de insanın sorumluluğundadır. Çorak toprakları ağaçlandırmak, dağları yeşillendirmek ve susuz toprakları sulamak gibi faaliyetler, çevreye katkıda bulunur ve insanın çevre üzerindeki olumlu etkisini yansıtır. Ayrıca, doğal kaynakları verimli kullanmak, atıkları azaltmak ve çevre kirliliğini önlemek gibi adımlar, çevreyi koruma açısından önemlidir. İnsan, çevreyi koruma çabalarını bireysel ve toplumsal düzeyde sürdürmeli, bu konuda bilinçli ve sorumlu olmalıdır.
Sonuç: İnsan ve çevre arasındaki ilişki, karşılıklı etkileşim ve sorumluluk içerir. Ne çevre insan olmadan anlamlıdır, ne de insan temiz bir çevre olmadan varlık gösterebilir. Bu nedenle, çevreyi korumak ve güzelleştirmek, insanın temel görevlerinden biridir. Çevrenin sürdürülebilirliği, hem insanların hem de diğer canlıların refahını sağlar. İnsan, çevresini her zaman korumalı ve güzelleştirmeye yönelik çabalarını sürdürmelidir. Bu şekilde, hem çevreyi hem de kendisini sürdürülebilir bir şekilde korumuş olur ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakabiliriz.