Ülkesini Yüksek İstiklalini Korumasını Bilen Türk Milleti Dilini De Kompozisyon

Atatürk’ün Ülkesini Yüksek İstiklalini Korumasını Bilen Türk Milleti Dilini De Yabancı Diller Boyunduruğundan Kurtarmalıdır sözü

Atatürk, bağımsızlığa önem verdiği kadar Türk diline de çok önem vermiştir. Türk dilinin yabancı dillerin boyunduruğunda olmasını, milletin başka bir devletin himayesinde olmasına benzetmiştir. Bu nedenle her Türk vatandaşına bu dile sahip çıkmasını, yabancı dillerin etkisinden kurtarması veya korumasını şiddetle tavsiye etmiş ve bunu sık sık dile getirmiştir.

Bilindiği gibi Türk milleti, bağımsızlığına yani istiklaline son derece bağımlı bir millettir. Bağımsızlık olmadan bir Türkün rahat yaşaması mümkün değildir. İşte, Atatürk, Türk dilinin de bağımsızlık kadar değerli ve önemli olduğunu ifade etmiş ve onu korumamız gerektiğini belirtmiştir.
Bir dilin yabancı dillerin etkisinde olması, onu zamanla fakirleştirir ve nihayetinde ölmesine sebep olur. Hepimiz biliyoruz ki diller de insanlar gibi doğar, yaşar ve ölür. Ancak diline sahip çıkan, onu koruyan ve yabancı dillerin boyunduruğundan kurtaran milletler, dillerini çok daha uzun süre yaşatmayı başarırlar.

Dil kutsal bir varlıktır. Ona sahip çıkmak ve korumak her vatandaşın görevidir. Onu güzel kullanmak, yabancı kelimelerin dilimize girmesini engellemek gerekir.


 

Ülkesini Yüksek İstiklalini Korumasını Bilen Türk Milleti Dilini De Kompozisyon

Giriş: Atatürk’ün “Ülkesini yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır” sözü, hem ulusal bağımsızlığın hem de dilin korunmasının önemini vurgular. Atatürk, Türk milletinin bağımsızlığına verdiği önemin yanı sıra, diline de büyük bir değer vermiştir. Dil, bir milletin kültürel kimliğinin, tarihinin ve değerlerinin taşıyıcısıdır. Bu nedenle, dilin korunması ve bağımsızlığı, ülkenin bağımsızlığı kadar önemlidir.

Gelişme: Türk milleti, bağımsızlığına sıkı sıkıya bağlı bir millettir. Bağımsızlık olmadan bir Türk’ün rahat yaşaması imkânsızdır. Bu bağlamda, Atatürk, dilin bağımsızlığını da vurgulamış ve Türk dilinin yabancı dillerin etkisi altında kalmaması gerektiğini ifade etmiştir. Bir dil, bir milletin en değerli hazinelerinden biridir. Dil, bir kültürün, bir toplumun kimliğini yansıtır ve onu yaşatır. Ancak, yabancı dillerin etkisi, zamanla dilin özelliğini kaybetmesine, zenginliğinin azalmasına ve nihayetinde dilin yok olmasına neden olabilir.

Dil, sadece iletişim aracı değil, aynı zamanda bir milletin düşünce yapısının, değerlerinin ve dünya görüşünün de aynasıdır. Dilin yabancı dillerin etkisi altında kalması, milletin kültürel değerlerinin ve düşünce tarzının da zayıflamasına yol açar. Bu nedenle, dilin korunması ve yaşatılması, sadece dilbilimsel bir mesele değil, aynı zamanda kültürel ve milli bir meseledir.

Türk dili, tarih boyunca birçok yabancı etkiye maruz kalmıştır. Ancak, Atatürk’ün önderliğinde yapılan dil devrimi ile Türkçenin sadeleşmesi ve özleştirilmesi sağlanmış, yabancı kelimelerin etkisi azaltılmıştır. Bu çabalar, dilin korunması ve yaşatılması adına atılmış önemli adımlardır. Her birey, dilini doğru ve güzel bir şekilde kullanmalı, yabancı kelimelerin gereksiz yere dilimize girmesini engellemelidir. Dilin korunması, sadece dil uzmanlarının değil, her bireyin sorumluluğundadır.

Sonuç: Atatürk’ün “Ülkesini yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır” sözü, hem ulusal bağımsızlığın hem de dilin korunmasının önemini vurgular. Dil, bir milletin kültürel kimliğinin ve bağımsızlığının bir parçasıdır. Bu nedenle, Türk milletinin diline sahip çıkması ve yabancı dillerin etkisinden kurtarması, ülkenin kültürel ve milli değerlerini korumanın yanı sıra, dilin geleceğini de garanti altına alacaktır. Her birey, dilini koruma ve yaşatma sorumluluğunu üstlenmeli, bu konuda bilinçli ve duyarlı olmalıdır.

“Ülkesini Yüksek İstiklalini Korumasını Bilen Türk Milleti Dilini De Kompozisyon” üzerine bir yorum

Yorum yapın

madridbet madridbet giriş madridbet güncel giriş