Mart Kapıdan Baktırır Kazma Kürek Yaktırır
Tabiat, sonbaharın başlaması ile birlikte uzun süren bir uykunun hazırlığını yapar. Nihayet kış geldiğinde de bu tatlı uykusuna yatar. Tıpkı bir ölüm gibidir onun uykusu. Ancak dirilişi de olan bir uyku…
Bilindiği gibi ülkemizde ilkbahar mevsimi mart ayında başlar. Mart ayı, tabiat için yeniden diriliş vaktidir. Kış boyunca uykusunda olan tüm bitkiler, baharın gelişi ile uyanmaya başlar. Tıpkı bir bebeğin doğuşu gibidir onun uyanışı. Yeni doğan bir bebek nasıl bakım, emek isterse; bitkiler de öyle bakım ve emek isterler. Bebeğin bakımı anne sütü, ilgi ve diğer gereksinimlerle yapılır. Bitkilerin bakımı ise kazması, çapası, bellemesi, sürmesi, gübrelemesi, ekmesi ile olur. Mart ayı, özellikle köy hayatı süren insanların, bağda, bahçede ve tarlada en fazla zaman geçirdikleri, çalıştıkları aydır. Bahar gelir gelmez tarlaların bahçelerin sürülmesi, bellenmesi gerekir. Bu, yeni bir ekin ve hasat döneminin başlaması içindir.
Mart ayında fidanlar dikilir, bostan bahçeleri düzenlenmeye başlanır, bağların, bahçedeki diğer ağaçların etrafı bellenir ve daha birçok iş yapılır. Ancak her şeye rağmen, en güzel mevsimlerden biridir mart. Kışın getirdiği hantallık, yerini hoş bir yorgunluğa bırakır. Doğanın yeşermeye başlaması, türlü türlü bahar kuşlarının gelişi ötüşü, insana huzur ve mutluluk verir.
Mart Kapıdan Baktırır Kazma Kürek Yaktırır Kompozisyon
Giriş: Mart ayı, kışın sonlarını ve baharın başlangıcını müjdeleyen bir geçiş dönemidir. Ancak bu ay, doğanın uyanışı kadar, zorlu hava koşullarının da devam ettiği bir zaman dilimini işaret eder. Atasözü “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” bu dönemde yaşanan iklim değişikliklerini ve insanların bu değişikliklere nasıl adapte olmaya çalıştıklarını anlatır.
Gelişme: Mart ayı, doğanın yeniden uyanış sürecini başlatsa da, kışın son soğukları bu dönemde de etkisini göstermeye devam eder. Güneş zaman zaman kendini gösterse de, hava koşulları hala kışın soğuk yüzünü sergilemeye devam eder. Bu dönemde, kışın zorlu şartlarından geriye kalan etkiler, Mart ayında da hissedilir. Soğuklar, kar ve don olayları bu dönemde de sıklıkla yaşanabilir.
Bu nedenle, Mart ayında insanların yakıt stokları tükenmiş olabilir. Özellikle kırsal bölgelerde, kış boyunca kullanılan yakıtlar azalmış olabilir ve bu durum, evlerdeki kalan yakıt kaynaklarının dahi tükenmesine neden olabilir. Böyle durumlarda, evde kalan kazma ve kürek sapları gibi araçlar bile yakılmak zorunda kalabilir. Bu, Mart’ın zorlu şartlarına karşı insanların aldığı önlemleri ve yaşadığı sıkıntıları yansıtır.
Ayrıca, Mart ayında tarım ve bahçe işleri de başlar, ancak bu işlerin yapılabilmesi için uygun hava koşullarının oluşması beklenir. Güneşin kendini göstermesi ve toprakların işlenebilir hale gelmesi, bu dönemin zorluklarını hafifletebilir. Ancak Mart ayında hava şartlarının öngörülemez olması, bu tür hazırlıkları zorlaştırabilir.
Sonuç: Atasözü “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” Mart ayının iklimsel zorluklarını ve bu zorluklarla başa çıkmak için alınan önlemleri özetler. Bu dönem, kışın soğuklarıyla ve yakıt eksiklikleriyle başa çıkmayı gerektirir. Mart, hem doğanın uyanışını hem de iklimin zorluklarını bir arada sunduğu bu geçiş döneminde, insanların çevresel koşullara uyum sağlama mücadelesini ve özverisini yansıtır.