Kadınlara Şiddetle İlgili Kompozisyon

Kadınlara Şiddet!!!

Kadınların hayatımızdaki rolü ve önemi çok büyüktür. Onlara her zaman çok önem vermemiz, onları baş tacı olarak tutmamız gerekir. Oysa günümüzde kadınların durumuna baktığımızda içler acısı bir tablo ile karşılaşıyoruz. Neredeyse her gün öldürülmüş veya kocası tarafından yaralanmış, dövülmüş bir veya birkaç kadın haberi duyuyoruz.

Kadına şiddet toplum içinde iyice yaygınlaşmış. Bazı erkek müsveddeleri, sudan sebeplerle bile eşlerine büyük işkenceler yapabiliyor, hatta onları öldürebiliyorlar. Ülkemizdeki kadın şiddeti daha çok eşler arasında yaşanıyor. Ancak bununla sınırlı olduğunu söylemek maalesef mümkün değil. Bir kadın sokakta yürürken bile çeşitli hakaretlere, tacizlere uğrayabiliyor. Bir anlık zevkini gidermek uğruna, insanlığını tamamen kaybetmiş aciz erkekler, bir kadını veya genç kızı çımadan öldürebiliyor. Ülkemizde kadın cinayetlerinin büyük bir kısmı sözde namus davası üzerine işleniyor. Sanki namusun sadece kadında kızda olması gerekirmiş gibi, erkeklerin her türlü namussuzluğu hoş görülürken, bir kadın sırf dışarı çıkıp gezdiği için öldürülebiliyor. Bir baba, oğlu sevgili edinmiş diye onunla gurur duyarken, kızının masumane aşkını namussuzluk olarak görüp ona şiddet uygulayabiliyor. Kadınları dört duvar arasına hapsetmeye çalışan zihniyet, dışarıda istediği gibi gezip dolaşıyor, her türlü haltı işliyor; lakin iş kadının gezmesine gelince büyük bir ayıp olarak görülüyor ve sırf bu yüzden kadınlara fiziksel şiddet uygulanıyor.

Kadınlara yapılan şiddeti, kadın cinayetlerini, tacizleri durdurmamız gerekiyor. Başkasının karısına kızına bakanlar bunu bir marifet sayarken, kendi bacısı veya eşini saçma sapan sebeplerle öldürebiliyor. Sevdiği adama kaçtı diye öldürülen yüzlerce genç kız var. Çocuklarının önünde karısını acımasızca öldürenler hakeza…

Kadınlara Şiddet Kompozisyonu

Giriş: Kadınların toplumsal yaşamımızdaki rolü ve önemi tartışılmaz bir gerçektir. Onlar ailelerin temel taşları, toplumu oluşturan bireylerdir. Ancak günümüzde, bu önemli varlıkların karşılaştığı şiddet, toplumumuzun en acı verici sorunlarından biri haline gelmiştir. Kadınların hayatındaki bu karanlık tablo, her geçen gün daha da derinleşmekte ve içler acısı bir durum ortaya çıkmaktadır.

Gelişme: Kadına yönelik şiddet, toplumda geniş bir yayılma göstermekte ve bu şiddetin çeşitli biçimleri bulunmaktadır. Maalesef, her gün kadınların şiddet gördüğü, öldürüldüğü veya yaralandığı haberlerini sıkça duymaktayız. Şiddet, yalnızca eşler arasında değil, aynı zamanda toplumun çeşitli kesimlerinde de yaşanmaktadır. Bir kadın sokakta yürürken hakaretlere, tacizlere ve çeşitli saldırılara uğrayabilir. Bu durum, kadınların toplumda ne kadar savunmasız olduğunu gözler önüne serer.

Kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin büyük bir kısmı, sözde namus davaları adı altında işlenmektedir. Bu anlayışa göre, bir kadının sosyal yaşamı, giyimi veya davranışları, toplumun namus anlayışını zedeleyebilir ve bu nedenle şiddet uygulanabilir. Oysa erkeklerin aynı davranışları hoş görülürken, kadınların en küçük hareketleri bile büyük bir suç gibi algılanmaktadır. Bu çarpık düşünce yapısı, kadına yönelik şiddetin artmasına neden olmaktadır.

Kadın cinayetleri, sadece fiziksel şiddetle sınırlı değildir. Kadınlar, sevdikleri ile kaçtıkları veya sadece özgürce yaşamak istedikleri için acımasızca öldürülmekte, çocuklarının gözleri önünde şiddet görmekte, namus adı altında hakaret ve zulme maruz kalmaktadır. Bu durumu durdurmak için toplumsal bir bilinç oluşturulmalı, kadınların hakları savunulmalı ve şiddet içeren davranışlar cezalandırılmalıdır.

Sonuç: Kadına şiddeti durdurmak, toplum olarak hepimizin sorumluluğundadır. Her birey, kadınlara karşı duyarlı olmalı, onları korumalı ve eşit haklar için mücadele etmelidir. Kadınların toplumsal yaşamdaki rolü ve önemini kavrayarak, onlara adil ve saygılı bir şekilde yaklaşmalıyız. Kadına şiddetle mücadele, sadece kadınların değil, tüm toplumun ortak görevidir.