Görgülü Kuşlar Gördüğünü İşler Görmedik Kuşlar Ne Görsün Ki Ne İşler
Ailesinden iyi bir terbiye almış, iyi yetiştirilmiş insanlar, aldıkları terbiyeye ve eğitime uygun düşen davranışlarda bulunurlar. Kimseyi rahatsız etmez, kötü sözler söylemez ve tembelliğe başvurmazlar. Toplum içinde nasıl hareket edeceklerini de gayet iyi bilirler. Bu yüzden onlar, herkes tarafından sevilir, saygı görürler.
Fakat ailesinden ahlak kurallarını öğrenememiş, iyi eğitilmemiş, görgü kuralları kendisine kazandırılmamış kişilerin gösterebileceği ne olabilir ki? Bunlar sadece bilgisizliklerini veya cahilliklerini gösterebilirler. Bunda da aslında onların hiçbir suçu yoktur. Kişi nasıl yetiştirilirse öyle davranır.
Görgülü Kuşlar Gördüğünü İşler Görmedik Kuşlar Ne Görsün Ki Ne İşler Kompozisyon
Giriş: “Görgülü kuşlar gördüğünü işler, görmedik kuşlar ne görsün ki, ne işler?” atasözü, bir kişinin eğitim düzeyi ve yetiştirilme tarzının onun davranışlarını ve toplum içindeki yerini nasıl etkilediğini açıkça ifade eder. İyi bir eğitim ve terbiye almış bireyler, aldıkları eğitimin gerektirdiği şekilde davranırken; bu eğitimden mahrum kalanlar, doğal olarak daha düşük bir bilgi ve davranış seviyesine sahip olabilirler.
Gelişme: Aile içindeki eğitim ve terbiye, bireylerin kişisel gelişiminde ve toplumsal ilişkilerinde büyük rol oynar. İyi bir aile ortamında yetişen çocuklar, ahlak kuralları, görgü ve sosyal beceriler konusunda sağlam bir temel alırlar. Bu kişiler, toplum içinde nasıl davranmaları gerektiğini, hangi davranışların uygun ve hangi davranışların uygun olmadığını bilirler. Sonuç olarak, bu kişiler hem sosyal olarak beğenilir hem de toplum tarafından saygı görürler.
Örneğin, görgü kurallarını ve ahlaki değerleri iyi öğrenmiş bir birey, toplum içinde saygılı, nazik ve yardımsever bir tutum sergiler. Bu bireyler, çevrelerindeki insanlarla uyumlu ilişkiler kurar ve toplumsal normlara uygun hareket ederler.
Öte yandan, aileden gerekli eğitim ve terbiye almamış, sosyokültürel gelişim açısından eksik kalmış bireyler, toplumsal davranış kuralları ve ahlak anlayışı konusunda zayıf kalabilirler. Bu kişiler, genellikle görgüsüzlük olarak algılanabilecek davranışlar sergileyebilirler. Bunun nedeni, bu bireylerin bilgi ve deneyim eksikliklerinden kaynaklanır ve bu durum onların suçlu olduğu anlamına gelmez. Her birey, nasıl yetiştirilirse o şekilde davranır ve çevresindeki sosyal normlara uygunluk açısından belirli sınırlamaları olabilir.
Aileden ve çevreden yeterli eğitim ve terbiye almayan kişilerin, doğru davranış biçimlerini öğrenmeleri ve toplumsal kuralları içselleştirmeleri zor olabilir. Bu noktada, toplumsal destek ve eğitim programlarının önemini vurgulamak gerekir. Toplum, her bireyin eğitim ve gelişim sürecine katkıda bulunarak daha bilinçli ve uyumlu bireyler yetiştirilmesine yardımcı olabilir.
Sonuç: “Görgülü kuşlar gördüğünü işler, görmedik kuşlar ne görsün ki, ne işler?” atasözü, eğitim ve terbiye ile bireylerin davranış ve toplumsal uyum arasındaki ilişkiyi vurgular. İyi bir eğitim ve terbiye, bireylerin toplumsal normlara uygun hareket etmelerini sağlar ve bu da onları toplum içinde beğenilir kılar. Ancak, yeterli eğitim almamış bireyler, genellikle toplumsal davranış kurallarını bilmedikleri için zorluklar yaşayabilirler. Bu durum, bireylerin eksikliği değil, eğitimin önemini ortaya koyar. Toplum olarak, her bireyin eğitimine ve kişisel gelişimine katkıda bulunarak daha uyumlu ve bilinçli bir toplum oluşturmak mümkündür.