Engelliler Haftası ile İlgili Kompozisyon

ENGELLİLER HAFTASI

Her sene 10 Mayıs ile 16 Mayıs arası, Engelliler Haftası olarak kabul edilmiştir. Öncelikle empati kurarak bu yazıyı yazmamız gerekiyor ki, engellilerin duygularına, düşüncelerine tercüman olabilelim.

Her şeyden önce, hepimizin birer engelli adayı olduğumuzun bilincinde olmalı, duygularımızı ve düşüncelerimizi buna göre yoğurmalıyız. Ne engelliler önceden bildi engelli olacaklarını, ne de bizler biliriz olup olmayacağımızı. Her şey kaderin bir cilvesi. Bu dünyada nasıl yaşanması gerekiyorsa öyle yaşanır ve nihayetinde herkes gibi göçüp gidilir. Önemli olan, insanın göçüp gitmeden kendisi, ailesi, milleti ve devleti için bir şeyler yapmış olmasıdır.

Faydalı bir şeyler yapmak, sadece engelsiz insanlara has bir özellik değildir. Öyle azimli engelliler vardır ki engel tanımazlar. Bizim gibi engelsizleri cebinden çıkarırlar. Bu kişiler, engelli kelimesini hafızasından silebilmeyi başarmış kişilerdir. Gerçekten inanmış ve bulunduğu durumu kabullenmiş insanlardır.

Engellilere acımamalıyız, normal insan gibi davranmalıyız, yoksa kendini dışlanmış hissederler, saçmalıklarına girmeyeceğim elbette. Acımak da neymiş, normal insan, dışlanmak? Bana göre bir insan başarmak için çaba sarf etmiyorsa, kendine inanmıyorsa, kendini kabullenmiyorsa, kardeşim ister eli olsun ister olmasın, ister görsün, ister görmesin o kişi engellidir. Ama kolu olmayan biri, ayağı ile yemeğini yemeye çalışıyorsa, o engelli değildir. Onun alnını da öperim, ayağını da.

Her şey, kendine inanmakla başlar. Ey kendisine engelli diye hitap edilen kardeşim! Sen engelli değilsin. Kendini öyle hissediyorsan, engelin beynindedir. Onu kaldırmayı başarırsan, her şeyin efendisi olursun. Helen Keller, diye bir isim duydun mu bilmem. Kendisi henüz bebeklik çağında hem görme hem duyma hem de konuşma yetilerinin tamamını yitirdi. Ama kendisine inandı. Okumayı, yazmayı, konuşmayı hatta sağlıklı insanlara seminer vermeyi bile başardı. Senin neyin eksik?

---

Engelliler Haftası Kompozisyon

Giriş: Her yıl 10 Mayıs ile 16 Mayıs tarihleri arasında kutlanan Engelliler Haftası, toplumda engellilerin yaşadığı zorluklara ve bu bireylerin haklarına dikkat çekmeyi amaçlayan önemli bir dönemdir. Bu haftanın anlamını kavrayabilmek için, engellilerin yaşadığı deneyimlere empatiyle yaklaşmak büyük önem taşır.

Gelişme: Hepimiz, birer engelli adayı olduğumuzu unutmamalıyız. Engellilik, çoğu zaman kaderin bir sonucu olarak karşımıza çıkar ve gelecekte bizlerin de böyle bir durumla karşılaşabileceğini bilmemiz gerekir. Hayatın getirdiği sürprizlerle yüzleşirken, önemli olan; bu dünyada kendimize, ailemize ve topluma katkıda bulunarak anlamlı bir yaşam sürmektir.

Engellilere yardım etmek, sadece engelsiz bireylerin görevi değildir. Birçok engelli birey, yaşadığı zorluklara rağmen büyük başarılar elde etmiş ve engelleri aşabilmiştir. Bu kişiler, engellilik kavramını kendi hayatlarından silmiş ve azimle mücadele etmişlerdir. Gerçek başarı, insanın engelleri kendine engel olarak görmemesiyle başlar.

Engellilere acıma duygusu yerine, onlara normal bireyler gibi yaklaşmalıyız. Aksi takdirde, engelli bireyler kendilerini dışlanmış ve eksik hissedebilirler. Acıma, bir çözüm değil, toplumsal uyumsuzluk yaratır. Engel, fiziksel veya zihinsel olabilir; ancak önemli olan kişinin kendine olan inancıdır. Eğer bir kişi, sahip olduğu engellere rağmen mücadele ediyorsa, gerçek anlamda engelli değildir. Örneğin, kollarını kaybetmiş bir kişi, ayaklarıyla hayatını sürdürüyor ve başarılar elde ediyorsa, bu kişi aslında engelleri aşmış bir bireydir.

Helen Keller, hem görme hem de duyma yetilerini kaybetmiş bir bebek olarak dünyaya geldi. Ancak, kendi potansiyeline inanarak okumayı, yazmayı ve konuşmayı başardı. Bu tür örnekler, engellilik kavramının sadece bir zihinsel durum olduğunu ve kişisel kararlılıkla her şeyin aşılabileceğini gösterir.

Sonuç: Engelliler Haftası, engelli bireylerin toplumdaki yerini ve değerini yeniden değerlendirmek için bir fırsat sunar. Herkesin kendine inanarak engelleri aşabileceğini unutmamalı ve engellilere destek olmalıyız. Engelli bireylerin başarılarını kutlamak, toplumsal empatiyi artırmak ve herkesin potansiyelini ortaya koyabilmesi için çaba göstermeliyiz.