Bilge Karasu: Hayatı, Eserleri ve Edebi Kişiliği
Bilge Karasu, 1930 yılında İstanbul’da doğmuştur. Hem yazar hem de felsefeci olarak tanınan Karasu, Musevi bir aileden gelmiş, ancak sonradan Müslümanlığı seçmiştir. Şişli Terakki Lisesi’nde aldığı eğitimin ardından İstanbul Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nden mezun olmuştur. İlk öyküsünü 17 yaşında kaleme almış ve bu öykülerini “Seçilmiş Öyküler” dergisinde yayımlamıştır. 14 Temmuz 1995 tarihinde pankreas kanseri nedeniyle hayatını kaybetmiş ve Cebeci Asri Mezarlığı’na defnedilmiştir.
Üniversite eğitimini tamamladıktan sonra, 1963 yılında bir burs ile Avrupa’ya gitmiş ve döndükten sonra çevirmenlik yapmaya başlamıştır. Çevirmenlikte büyük başarılar elde eden Karasu, 1974 yılında Hacettepe Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak görev yapmış, hayatının sonuna kadar bu pozisyonda kalmıştır. Ayrıca bir dönem Ankara Dış Yayınlar Servisi’nde çalışmıştır.
Ankara’daki bodrum kattaki evinde yaşamını sürdürmüş, edebi çalışmalarına devam etmiştir. Çevirilerinden biri Türk Dil Kurumu Çeviri Ödülü’ne layık görülmüş, ayrıca “Ölen Adam” çevirisiyle 1963 yılında ödül kazanmıştır. Eserlerinden “Gece”, yayımlandıktan sonra Amerika Pegasus Ödülü’ne layık görülmüş ve bu ödülü kazanan ilk Türk yazar olma başarısını elde etmiştir. Eserleri Amerikan üniversitelerinde ders konusu olmuş ve Bilge Karasu, Türk edebiyatıyla ilgili konferanslar vermiştir.
Eserleri
Başlık | Tür |
---|---|
Kısmet Büfesi | Öykü (1982) |
Göçmüş Kediler Bahçesi | Öykü (1980) |
Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı | Öykü (1970) |
Troya’da Ölüm Vardı | Öykü (1963) |
Susanlar | Öykü, Deneme (2008) |
Kılavuz | Roman (1990) |
Gece | Roman (1985) |
Narla İncire Gazel | Deneme (1995) |
Ne Kitapsız Ne Kedisiz | Deneme (1994) |
Altı Ay Bir Güz | Deneme (1996) |
Sevilmek | Radyo Oyunu (1970) |
Gidememek | Radyo Oyunu (1967) |
Aşk, Kerem ile Kediler | Radyo Oyunu (1970) |
Bilge Karasu’nun Edebi Kişiliği
Bilge Karasu, postmodernist akımın önemli temsilcilerinden biridir. Eserlerinde yalnızlık, sevgi, inançsızlık, inanç, korku ve ölüm gibi temaları derinlemesine işlemiş, birey ve toplum arasındaki ilişkileri büyük bir başarıyla ele almıştır. En bilinen eseri “Gece”, bu bağlamda özellikle öne çıkar. Karasu, bireyin iç dünyasını ve toplumsal çatışmalarını özgün bir şekilde ve ustalıkla işlemiş, Türkçeyi titizlikle kullanmış ve gerektiğinde kendi kelimelerini oluşturmuştur. Dili, gerçek amacında kullanarak yeni boyutlar kazandırmış ve tasvirleriyle ilgi çekici bir anlatım tarzı geliştirmiştir.
Yazar, entrika ve olay ağırlıklı konuları işlememiş; bunun yerine bireyin içsel savaşlarını ve toplumsal çatışmaları merkezine almıştır. Felsefi derinliği ve edebi özgünlüğüyle tanınmış, genellikle felsefe ve edebiyat bilgisi olan okuyuculara hitap etmiştir. Bilge Karasu, varoluşçu felsefenin Türk edebiyatındaki savunucularından biri olarak kabul edilmektedir ve eserleri, geniş bir düşünsel perspektif sunmaktadır.