Başkasının zararını isteme
Başka insanların zararını istemek, aslında kendine zarar vermek demektir. Kendi kazdığı kuyuya kendin düşmen demektir. Hiçbir kötülük karşılıksız kalmaz. Bugün biz başkasına kötülük yaparsak; başkaları da yarın bize en büyük kötülükleri yapacaktır.
En iyi yol doğruluk yoludur. Doğru olan, iyilikte bulunan insanlar aynı karşılıkla karşılaşırlar. İyilik yaptığımız insanlar, o iyiliğin değerini bilip karşılığında kötülük etse dahi; tüm onları bilecek, en güzel karşılıkları verecek bir Allah vardır.
Kötülükten sakınan insanları Allah sever ve onları cenneti ile müjdeler. Hayatımız boyunca insanların iyiliğini isteyip onlar için güzel şeyler yapmalıyız. Hoşlanmayacağımız bir davranışı başkasına karşı sergilememeli; insanları üzecek, kıracak sözlerden de uzak kalmalıyız.
Başkasının Zararını İsteme Kompozisyon
Giriş: Başkalarına zarar vermek veya onların kötülüğünü istemek, bireysel etik ve ahlak açısından son derece yanlış bir tutumdur. Bu tür bir davranış sadece başkalarına değil, aynı zamanda kendimize de zarar verir. Kötülük, karşılıksız kalmaz ve insanların hayatında olumsuz sonuçlar doğurur. Bu kompozisyonda, başkalarının zararını istemenin sonuçları, doğruluk ve iyilik anlayışının önemi üzerinde duracağız.
Gelişme: Başkalarına zarar vermek, kendine zarar vermek anlamına gelir. Bir insan başkasına kötülük yapmakla, aslında kendi huzurunu ve mutluluğunu kaybetmiş olur. Kötülüğün ve negatif enerjinin döngüsü, bir gün geri dönerek kişi üzerinde olumsuz etkiler yaratır. Bu, eski bir deyimle ifade etmek gerekirse, “kendi kazdığı kuyuya kendinin düşmesi” anlamına gelir. Hiçbir kötülük, zamana yenik düşmeden karşılık bulur; başkalarına yapılan kötülükler, bir gün geri döner ve kişinin başına daha büyük sorunlar açar.
Doğru ve iyilik dolu bir yaşam sürmek, en iyi yol ve yöntemdir. İyilik ve doğruluk, insanlara ve topluma olumlu katkılarda bulunur. Doğru olan, iyilikte bulunan insanlar, aynı karşılıkla karşılaşır. İyilik yaptığımız insanlar, o iyiliğin değerini bilip karşılık veremeseler bile, her şeyin en güzel karşılığını verecek olan bir Allah vardır. Allah, iyilik yapanları sever ve onları en güzel mükafatlarla ödüllendirir. Bu bağlamda, başkalarına iyilik yapmak ve onları desteklemek, kendi hayatımızı da güzelleştirir.
Kötülükten sakınmak, sadece bireysel değil, toplumsal açıdan da büyük önem taşır. Kötülükten kaçınan insanları Allah sever ve onları cenneti ile müjdeler. Hayatımız boyunca, başkalarının iyiliğini istemeli ve onlara güzel şeyler yapmalıyız. Hoşlanmayacağımız davranışları başkalarına karşı sergilemektense, insanları üzecek ve kıracak sözlerden uzak durmalıyız. Bu yaklaşım, sadece kendi huzurumuzu artırmakla kalmaz, aynı zamanda toplumda sevgi ve saygının güçlenmesini sağlar.
Sonuç: Başkalarının zararını istemek, hem kendimize hem de çevremize zarar verir. Kötülüğün karşılıksız kalmayacağı gerçeğini unutmamalıyız. Doğruluk ve iyilik yolunda ilerlemek, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde olumlu sonuçlar doğurur. İyilik yapmak, başkalarına değer vermek ve onların iyiliğini istemek, hayatımızı daha anlamlı ve huzurlu kılar. Her zaman başkalarına iyi davranmalı ve kötülükten uzak durmalıyız, çünkü her şeyin karşılığı eninde sonunda geri döner.