ALIŞKANLIK
Cüneyt ARKIN’a sormuşlar:
– ”Neden bütün kelimelerden sonra ”n” harfini kullanıyorsunuz?”
– ”Nalışkanlık” diye cevap vermiş kendisi.
İşte alışkanlık öyle bir şeydir. Belli bir süre tekrar ettiğimiz, uyguladığımız herhangi bir davranışı, zamanla tekrar etmeden duramayız. Bünyemiz, o davranışlara adeta programlanmış gibidir. İlgili davranışları sergilemediğimiz zaman içimizde bir eksiklik hissederiz.
Atalarımızın, alışkanlık ve alışkanlığın kalıcılığı ile ilgili birçok sözü olmuştur. ”Alışmış, kudurmuştan beterdir.”, ”Yiğit yedisinde neyse yetmişinde de odur.”, ”Can çıkar, huy çıkmaz.”, gibi atasözleri bu duruma örnektir. Bunlardan bazıları her ne kadar alışkanlık değil de kişinin karakteri ile ilgili olsa da, aslında bir anlamda kişinin karakterini oluşturan da alışkanlıklarıdır. Alışkanlığın nasıl bir durum olduğunu kavrayabildiğimizde, onu nasıl kullanmamız gerektiği hususunda da gikir yürütebiliriz. Bir kere alıştığımız davranışı kolay kolay terk edemiyorsak, bunu güzel alanlarda kullanmak, iyiye alışmak, en mantıklı olandır. Örneğin öğrencilerin çoğunluğu ders çalışamama problemi yaşarlar. Çünkü bu öğrenciler ders çalışmaya alışkın değillerdir. Oysa belli bir süre kendilerini zorlayıp çalışmaya devam ettiklerinde, ders çalışma eylemi bir alışkanlığa dönüşecek ve terk edilmesi daha zor olacaktır. Aynı şekilde, bu durum olumsuz davranışlar için de geçerlidir. Zararlı maddeleri uzun bir süre kullananlarda, bu maddeler bağımlılık yapmakta ve kişilerin bu alışkanlıkları terk etmesi ya imkansız ya da çok zor olmaktadır..
Bu yüzden herhangi bir davranışa veya duruma başlamadan önce o davranış veya durumların alışkanlığa dönüşebileceğini ve sonradan terk edilmesinin zor olacağını bilmeli, kendimizi güzel ve faydalı işlere alıştırmalıyız.
Alışkanlık Kompozisyon
Giriş:
Alışkanlık, belirli bir süre boyunca tekrar ettiğimiz ve uyguladığımız herhangi bir davranışın, zamanla vazgeçilmez hale gelmesidir. Bünyemiz, bu davranışlara adeta programlanmış gibi olur ve ilgili davranışları sergilemediğimizde içimizde bir eksiklik hissederiz.
Gelişme: Atalarımız, alışkanlık ve onun kalıcılığı hakkında birçok söz söylemiştir. “Alışmış, kudurmuştan beterdir.”, “Yiğit yedisinde neyse yetmişinde de odur.”, “Can çıkar, huy çıkmaz.” gibi atasözleri bu durumu ifade eder. Her ne kadar bazıları alışkanlık yerine karakterle ilgili gibi görünse de, aslında kişinin karakterini oluşturan da alışkanlıklarıdır. Alışkanlığın ne olduğunu anladığımızda, onu nasıl kullanmamız gerektiği konusunda da fikir sahibi olabiliriz. Eğer bir davranışa alıştığımızda onu kolayca terk edemiyorsak, bunu olumlu alanlarda kullanmak en mantıklısıdır. Örneğin, öğrencilerin çoğunluğu ders çalışmada zorluk çeker çünkü ders çalışmaya alışkın değillerdir. Ancak belli bir süre kendilerini zorlayıp ders çalışmaya devam ettiklerinde, bu eylem alışkanlığa dönüşecek ve bırakılması zor olacaktır. Aynı şekilde, olumsuz davranışlar için de bu durum geçerlidir. Zararlı maddeleri uzun süre kullanan kişilerde bu maddeler bağımlılık yapar ve bu alışkanlıkları terk etmek ya imkansız hale gelir ya da çok zor olur.
Sonuç: Bu nedenle, herhangi bir davranışa veya duruma başlamadan önce, bu davranışların alışkanlığa dönüşebileceğini ve sonradan terk edilmesinin zor olacağını bilmeliyiz. Kendimizi faydalı ve olumlu işlere alıştırmak, hayat kalitemizi artıracaktır. Olumlu alışkanlıklar, bizi daha iyi ve sağlıklı bir birey yaparken, olumsuz alışkanlıklardan kaçınmak da yaşamımızı daha huzurlu hale getirecektir.