Varsa Hünerin Var Her Yerde Yerin Yoksa Hünerin, Var Her Yerde Yerin
Kendisini bir alanda geliştirmiş, o alanın ustası olmuş kişiler nerede olurlarsa olsunlar dikiş tutturabilir, iş bulabilir, böylece mutlu olabilirler. Ancak hiçbir işte uzmanlaşmamış, kendine meslek edinmemiş ve yeteneğini geliştirmemiş kişiler iş bulamazlar, itibar sahibi olamazlar ve bu yüzden de her zaman üzülmeye mahkum olurlar.
Meslek veya sanat sahibi olmak; işverenler tarafından aranan kişi olmayı sağlar. Böyle hünerli kişilerin boşta kalması, iş bulamaması düşünülemez. Her iş alanında, o işi en iyi yapacak kişilere ihtiyaç duyulur. Hatta bazen var olan uzman sayısı ihtiyacı gidermeye yeterli bile değildir. Bu nedenle hünerli, yetenekli, bir mesleğin erbabı olan kişiler istedikleri yerde çalışabilir, geçimlerini rahatça sağlayabilirler. Bu da onlara güç ve mutluluk verir.
Meslek edinmemiş vasıfsız insanlar ise iş başvurusunda bulundukları her yer tarafından reddedilirler. İş bulamazlar. Bulsalar dahi bu işler beden işçiliğinden öte işler değildir. İş bulamayan veya çok düşük ücretlerle çalışmak zorunda kalan kişi yoksullukla boğuşmak zorunda kalır ve ne kendi ihtiyaçlarını ne de ailesinin ihtiyaçlarını giderebilir. Geçmişine dönüp baktığında büyük bir üzüntü ve pişmanlık hisseder. Zamanında neden bir meslek edinmediği, neden hünerli olmadığı il ilgili yakınır durur; ama artık o yakınmaların da kendisine bir faydası olmaz.
Varsa Hünerin Var Her Yerde Yerin, Yoksa Hünerin, Var Her Yerde Yerin Kompozisyon
Giriş: “Varsa hünerin var her yerde yerin, yoksa hünerin, var her yerde yerin” atasözü, bir kişinin yetenek ve becerilerinin, onun toplumda her yerde kabul görmesini ve saygınlık kazanmasını sağladığını ifade eder. Gerçekten yetenekli ve becerikli olan biri, hangi ortamda olursa olsun iş bulabilir ve saygınlık kazanabilirken; yetenek ve beceriye sahip olmayanlar iş bulmakta ve saygınlık kazanmakta zorluk çekerler. Bu söz, yetenek ve becerinin yaşam başarısındaki önemini vurgular.
Gelişme: Kendisini bir alanda geliştiren ve o alanın ustası olan kişiler, her ortamda kabul görür ve iş bulabilirler. Meslek veya sanat sahibi olmak, kişinin toplumda ve iş dünyasında değerli bir yere sahip olmasını sağlar. İşverenler, yetkin bireyleri arar ve bu kişiler, iş dünyasında genellikle boşta kalmazlar. Bu tür yetenekler, kişiye hem maddi hem de manevi tatmin sağlar.
Örneğin, bir mühendis ya da doktor, hangi şehirde olursa olsun, mesleki becerileri sayesinde iş bulabilir ve saygınlık kazanabilir. Bu kişiler, uzmanlıkları sayesinde yüksek gelir elde edebilir ve toplumda değerli bir konumda olabilirler. Bu yetenekler, kişiye güven ve mutluluk getirir.
Diğer taraftan, yeteneği veya mesleki becerisi olmayan kişiler, iş bulmakta zorlanır ve bu durum yaşam standartlarını olumsuz etkiler. Vasat bir eğitim veya beceriye sahip olmayan bireyler, iş başvurularında genellikle reddedilir veya düşük ücretlerle çalışmak zorunda kalırlar. Bu kişiler, iş bulamama ve düşük ücretler nedeniyle yoksullukla mücadele ederler ve maddi sıkıntılar yaşarlar.
Örneğin, bir kişi yeterli mesleki bilgi ve beceriye sahip değilse, iş bulmakta zorlanabilir ve bu durum kişinin yaşam kalitesini düşürebilir. Geçmişte neden bir meslek edinmedikleri veya yeteneklerini geliştirmedikleri konusunda pişmanlık duyabilirler, ancak bu pişmanlıklar mevcut sıkıntıları çözemez.
Sonuç: “Varsa hünerin var her yerde yerin, yoksa hünerin, var her yerde yerin” atasözü, yetenek ve becerilerin kişinin toplumda kabul görmesini ve saygınlık kazanmasını sağladığını ifade eder. Gerçekten yetenekli ve becerikli olan kişiler, her ortamda başarılı olabilirken; yetenekten yoksun olanlar iş bulmakta ve saygınlık kazanmakta zorluk çekerler. Bu nedenle, kişisel gelişim ve meslek edinme, başarılı bir yaşam için kritik öneme sahiptir. Yeteneklerimizi geliştirerek ve meslek sahibi olarak, yaşam kalitemizi artırabiliriz.