Sorumluluk Duygusu ile İlgili Kompozisyon

SORUMLULUK DUYGUSU – BİLİNCİ

Sorumluluk; toplum içinde, aile içinde, okulda, sokakta veya benzeri bir yerde uymamız, yerine getirmemiz gereken vazifelerin olduğu bilincinde olmak şeklinde tanımlanabilir. Sorumluluk duygusu taşıyan her bireyin uyması gereken çeşitli kurallar vardır. Bu kurallar henüz çocukluk çağımızda başlar ve ölümüze kadar devam eder.

Her insan öncelikle kendisi ile ilgili sorumluluklara sahiptir; zira kişi kendisi için yerine getirmesi gereken sorumlulukları yerine getirmedikçe, topluma karşı olan sorumluluklarını da gerektiği gibi yerine getiremez. Yani kendisine hayrı olmayanın başkasına hayırlı olmasını beklemek pek de mantıklı değildir. Sorumluluk bilinci insanlara henüz çocuk yaşta verilmelidir; zira ağaç yaş iken eğilir. Çocukluğunda kendisine sorumluluk verilmeyen insanlar, büyüdüklerinde de sorumluluk almaktan çekinir ve aldıkları sorumlulukları da yerine getirmeyi beceremezler. Örneğin çocuğunun her işini kendisi yüklenen, ona hiç iş yaptırmayan, sorumluluk duygusunu tattırmayan bir anne, aslında çocuğuna zarar vermekten başka bir şey yapmıyordur. Toplumumuzda herkesçe kabul gören genel bir kanı vardır. Derler ki: ”Çocuğuna balık vermeyeceksin, balık tutmayı öğreteceksin.” Bu sözün manasına katılmamak elde değil. İşte, bu sözü ilke edinen anne ve babalar, çocuklarının ileride her türlü zorluğun, sorumluluğun üstesinden gelmesini sağlarlar. Ancak ”Aman çocuğum yorulması, yaman çocuğum incinmesi!” düşüncesi ile hareket edenler, çocukları ileride bir engelle karşılaştığında, onun o engeli aşamamasına, tökezlemesine ve başarısız olmasına sebep olmuş olurlar. Bu nedenle her ebeveyn ”Ağaç yaşken eğilir.” atasözünün anlamının bilincinde olmalı, çocukları henüz taze ve bilgiye açken sorumluluklara alıştırmalıdır.

Sorumluluklarımızı yerine getirmek, içinde yaşadığımız toplumun kalkınmasını, ilerlemesini ve refah içinde yaşamasını sağlar. Bunun için de sorumluluk bilincine sahip bireyler yetiştirmek temel gayemiz olmalıdır. Her birey, üzerine düşen vazifeleri yaparsa, birilerinin gereğinden fazla fedakarlık göstermesine veya birilerinin zarar gelmesine gerek kalmaz.

Sorumluluk Duygusu – Bilinci Kompozisyon

Giriş: Sorumluluk, toplum içinde, ailede, okulda, sokakta veya benzeri ortamlarda uymamız ve yerine getirmemiz gereken görevlerin bilincinde olmak anlamına gelir. Sorumluluk duygusu, her bireyin uyduğu kurallar ve yerine getirmesi gereken vazifelerle şekillenir. Bu duygu, çocukluk yaşlarında başlar ve ömür boyu devam eder. Sorumluluk, bireyin hem kendi hayatında hem de toplumda etkin ve verimli bir şekilde var olabilmesi için temel bir gerekliliktir.

Gelişme: Her bireyin öncelikli olarak kendisiyle ilgili sorumlulukları vardır. Kişi, kendisine gerekli özeni ve sorumluluğu göstermedikçe, başkalarına karşı da sorumluluklarını yerine getiremez. Bu bağlamda, sorumluluk bilincini çocuk yaşlardan itibaren kazanmak büyük önem taşır. “Ağaç yaşken eğilir” atasözü, bu sürecin ne kadar kritik olduğunu vurgular. Çocuklukta sorumluluk verilmeden büyüyen bireyler, yetişkinliklerinde sorumluluk almaktan çekinebilir ve aldıkları sorumlulukları yerine getirmekte zorlanabilirler.

Örneğin, çocuğunun her işini kendisi yapan ve çocuğuna sorumluluk duygusunu kazandırmayan bir ebeveyn, çocuğuna uzun vadede zarar vermiş olur. Toplumda yaygın bir görüş, “Çocuğuna balık verme, balık tutmayı öğret” şeklindedir. Bu söz, çocuğa sorumluluk bilincini aşılamanın önemini ifade eder. Sorumluluk duygusu kazandırılan çocuklar, ileride karşılaşacakları zorluklarla başa çıkma yeteneği kazanırlar. Ancak, çocuğunun yorulmasını istemeyen ve sorumluluk vermekten kaçınan ebeveynler, çocuklarını zorluklarla başa çıkma konusunda eksik bırakabilirler.

Sonuç: Sorumluluk bilincinin, bireylerin toplumun kalkınmasını ve refahını sağlamada temel bir etken olduğu unutulmamalıdır. Her birey, üzerine düşen görevleri yerine getirdiğinde, başkalarının gereğinden fazla fedakarlık yapması veya zarar görmesi gerekmez. Bu nedenle, sorumluluk bilincini çocuklara kazandırmak, toplumun genel iyiliği için önemlidir. Sorumluluk, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde gelişimi ve ilerlemeyi destekler.