ŞEFKAT DUYGUSU
Şefkat; herhangi bir canlıya karşı acıma, üzülme ve merhamet etmekten dolayı beslediğimiz sevgi, gösterdiğimiz duygusal hassasiyet olarak tanımlanabilir. Her canlıda şefkat duygusu hakimdir; ancak bu duyguyu bilinçli bir şekilde gösteren tek varlık insandır. Bu nedenle insanların şefkatli veya şefkatsiz olması mümkündür. Oysa hayvanlar bu duyguyu kendi bilinçli iradeleriyle sergilemedikleri için onlarda şefkatsizlikten bahsetmek biraz zordur.
Örneğin doğanın ve yaradılışlarının bir gereği olarak her tavuk civcivlerine karşı muntazam bir şefkat duygusu besler. Bu, Allah’ın kanunudur. Hiçbir tavuk göremezsiniz ki civcivleri yumurtadan çıktıktan sonra onları terk etmiş veya korumamış olsun. Aksine; yavrularına duydukları şefkat ve koruma içgüdülerinden dolayı aslan kesilir, onları her türlü tehlikeden hayatları pahasına bile olsa korurlar. Normal şartlarda yavrusu olmayan bir tavuğa yaklaşsanız ürkek tavşan gibi korkar, kaçarlar. Ancak özellikle yavruları yeni çıkmış bir anne tavuğa yaklaşmak bile yürek ister; zira o yavrularını korumak için gagasıyla ve pençeleri ile hiç korkmadan saldırıya geçer. Şefkat, kısmen insanlarda da vardır. Ancak hiçbir şefkat duygusu, bir annenin sahip olduğu şefkat duygusu kadar ağır basamaz. Annelerin evlatlarına duydukları şefkati ölçmek bile imkansızdır. Elbette ki şefkat sadece annelerde olması gereken bir duygu değildir. Aksine bu duygu, her insanda olmalıdır. Çocuklara, hayvanlara, yardıma muhtaçlara şefkat duymak hepimiz için gerekli bir durumdur.
Şefkatin olmadığı bir yerde zulüm vardır. Zulüm ise, güçsüzleri, yoksulları, düşkünleri ezmek, onları yok saymak veya canlarına zarar vermektir. Her çocuğun kalbindeki şefkat duygusu geliştirilse, bu dünyada zulüm, savaş diye bir şey de kalmaz. Bu konudaki en büyük görev de öncelikle annelere, daha sonra ise babalara düşmektedir. Henüz küçük yaşlarda aşılanan şefkat duygusu, kişinin yetiştiğinde bile zulme, savaşa karşı olmasını, yardımsever ve iyiliksever olmasını sağlar.
Şefkat Kompozisyon
Giriş: Şefkat, bir canlıya karşı beslenen sevgi ve merhamet duygusudur. Bu duygu, acıma ve üzülme ile birlikte, duygusal hassasiyetin bir ifadesidir. Şefkat, tüm canlılarda mevcut olsa da, bu duyguyu bilinçli bir şekilde gösteren tek varlık insandır. Hayvanlar, şefkati içgüdüsel olarak gösterirler ve bu nedenle şefkatsizlikten bahsetmek zordur. İnsanlar ise, bu duyguyu bilinçli olarak sergileyebilirler ve şefkatli ya da şefkatsiz olabilirler.
Gelişme: Şefkat duygusunun doğadaki örnekleri, hayvanlar dünyasında sıklıkla görülür. Özellikle annelik içgüdüsü, şefkatin en güçlü örneklerinden biridir. Örneğin, tavuklar civcivlerine karşı büyük bir şefkat ve koruma gösterirler. Civcivler yumurtadan çıktıktan sonra anneleri, onları her türlü tehlikeden korumak için büyük bir özveriyle hareket eder. Aynı şekilde, yavruları olan bir tavuk, yavrularını korumak için cesurca savaşır. Bu tür örnekler, doğanın ve yaradılışın bir gereği olarak şefkatin varlığını ve önemini gösterir.
İnsanlar arasında da şefkat duygusu bulunmaktadır, ancak bu duygu genellikle annelerin çocuklarına karşı gösterdiği şefkatle en belirgin şekilde ortaya çıkar. Annelerin evlatlarına olan şefkatleri, sayısız ve ölçülemez bir derinliğe sahiptir. Bununla birlikte, şefkat yalnızca annelere özgü bir duygu değildir; her bireyin, çocuklara, hayvanlara ve yardıma muhtaç insanlara karşı şefkatli olması gerekir. Şefkat, toplumun temel değerlerinden biridir ve herkesin sahip olması gereken bir duygudur.
Şefkatin eksik olduğu bir ortamda zulüm ve adaletsizlik ortaya çıkar. Zulüm, güçsüzleri, yoksulları ve düşkünleri ezmek ve yok saymak anlamına gelir. Şefkat duygusu geliştirilmiş çocuklar, büyüdüklerinde zulme ve savaşa karşı durabilirler. Bu nedenle, şefkatin küçük yaşlarda aşılanması önemlidir. Annelere ve babalara büyük görevler düşmektedir; çocuklara şefkat duygusunu aşılamak, onların iyiliksever ve yardımsever bireyler olarak yetişmelerini sağlar.
Sonuç: Şefkat, insanların ve diğer canlıların yaşamında önemli bir yer tutar. Bu duygu, merhamet ve sevgiyi ifade eder ve toplumsal huzuru sağlayan temel değerlerden biridir. Şefkatin eksik olduğu bir ortamda zulüm ve adaletsizlik ortaya çıkar. Bu nedenle, şefkati geliştirmek ve yaymak için çaba göstermeliyiz. Çocuklara küçük yaşlardan itibaren şefkat duygusunu aşılamak, onların gelecekte daha adil ve sevgi dolu bireyler olmalarını sağlayacaktır. Şefkat, hem bireylerin hem de toplumların sağlıklı ve huzurlu bir şekilde yaşamasını destekleyen temel bir duygudur.