Şans
Şans kelimesi talih, baht olarak da kullanılır. İnsanların herhangi olumlu bir sonuca tesadüf eseri ulaşması demektir. İslam inancında şans diye bir şey yoktur. Zira her şey, Allah’ın istemesiyle, yani bilinçli bir şekilde oluşmuştur. Şansı oluşturan tesadüfler de tesadüf değil tevafuktur.
Bazen hayatımızı istediğimiz gibi yönlendiremeyebiliriz. Bizler, bir şeylerin gerçekleşmesi için ne kadar çırpınırsak çırpınalım elimizden bir şey gelmez. İş tamamen şansa kalmıştır. Örneğin herhangi bir sınavda hiç bilmediğimiz, fikir sahibi olmadığımız bazı sorulara cevap verebilmemiz şans sayesinde gerçekleşmektedir. Ya da milli piyango biletini tutturmak tamamen şans işidir.Nasıl bir anne babanın çocuğu olacağımız, hangi dine mensup bir insan olarak doğacağımız gibi konular bizim müdahalemizle gerçekleşmez, bunlar tamamen şansla alakalıdır.
Bu dünyada başarılı olmak için çalışmak her zaman yeterli olmuyor. İşlerin rast gitmesi için kısmen de olsa şansa da ihtiyacımız oluyo. Şansı açık olanlar, birçok güzelliğe sahip olabiliyor. Şanssızlık ise, tüm emekleri boşa götürebiliyor.
Şans Kompozisyon
Giriş: Şans, talih ve baht gibi terimlerle ifade edilen, insanların beklenmedik ve olumlu sonuçlar elde etmesini tanımlayan bir kavramdır. Ancak, İslam inancına göre şans ve tesadüf kavramları, Allah’ın iradesiyle açıklanır ve bu nedenle gerçek anlamda “şans” bulunmaz. Her şey, Allah’ın bilinciyle ve amacı doğrultusunda oluşur.
Gelişme: Hayatımızda bazı durumlar, tüm çabalarımıza rağmen şansa bağlı olabilir. Örneğin, bir sınavda hiç bilmediğimiz sorulara doğru cevap verebilmek, tamamen şansa bağlıdır. Benzer şekilde, milli piyango gibi şansa dayalı oyunlarda büyük ödüller kazanmak da tamamen tesadüfe bağlıdır. Ayrıca, doğduğumuz aile ve din gibi unsurlar, kişisel müdahalemizle belirlenemez; bunlar da şans ile ilgili faktörlerdir.
Başarı ve iyi sonuçlar elde etmek için çalışmak elbette önemlidir, ancak bazen şansa da ihtiyaç duyulabilir. İşlerin rast gitmesi ve başarılı olmak için kısmi bir şans faktörü gerekebilir. Şanslı olanlar, emeklerinin karşılığını daha kolay alabilirken, şanssızlık ise tüm çabaların boşa gitmesine yol açabilir.
Şans, yaşamın belirsiz ve kontrol edilemeyen yönlerini temsil ederken, kişisel çaba ve emek de başarıda önemli rol oynar. Bu nedenle, şans faktörünü kabul etmekle birlikte, çalışmanın ve çabanın da her zaman ön planda tutulması gerektiği unutulmamalıdır.
Sonuç: Şans, hayatın kaçınılmaz bir parçası olarak kabul edilebilir ve bazen başarılı olmak için gerekli olabilir. Ancak, kişisel çaba ve çalışma, uzun vadede daha belirleyici faktörlerdir. Şansı beklemek yerine, hedeflere ulaşmak için çalışmak ve emek vermek, daha sürdürülebilir ve tatmin edici sonuçlar elde etmenin anahtarıdır.