PARA
Para, insanların çeşitli gereksinimlerini gidermek amacı ile belli bir mal karşılığında ödedikleri kağıt veya metal parçasıdır. Genel manada düşünüldüğünde insanların dünyevi anlamdaki en büyük gayesi para kazanmaktır; zira ihtiyaçların temin edilmesi için paraya sahip olmak şarttır. İnsanlar arasındaki alışverişi en kolay hale getiren varlık yine paradır. Para henüz icat edilmeden önce, insanlar alışverişlerini mal takası şeklinde yapmaktaydı. Örneğin birisine ekmek verip, karşılığında ondan yumurta alıyorlardı. Bu durum da alışverişte çeşitli sıkıntıların çıkmasına sebep oluyordu.
İnsanların bu dünyadaki en büyük gayelerinden biri, gereksinimlerini giderecek olan parayı kazanmalarıdır dedik. Ancak aslında para bir amaç değildir yahut amaç olmamalıdır. Parayı değerli ve anlamlı kılan onun araç olarak görülmesidir. Onu ihtiyaçları gidermek için bir araç olarak değil de amaç olarak görenler onun kölesi olurlar. Böyle insanların tek gayesi sürekli daha fazla, daha fazla para kazanmaktır. Bu nedenle kazandıkları ile yardıma muhtaç insanlara hiçbir katkıda bulunmadıkları gibi, kendi ihtiyaçları için harcamaktan bile fazlasıyla çekinirler. Cimrilik veya pintilik dediğimiz duygu, onların her damarında, her zerresinde kol gezer. Oysa onu sadece bir vasıta olarak görenler, onunla yardım yapmaktan, yoksulu doyurmaktan asla çekinmezler. Kendilerinden de kısmazlar; çünkü bilirler ki para her daim biriktirmek için değil, harcanmak için kazanılır. Paranın kölesi olmak kadar kötü bir durum olamaz. İyi insanlar, yardımsever insanlar her daim onun kölesi değil efendisi olmuşlardır. İnsanlardaki para sevgisi maalesef sanıldığından çok daha büyüktür. Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki kişiler küçücük bir maddi çıkar uğruna kardeşlerini, dostlarını hatta anne ve babalarını bile acımadan katledebiliyorlar. Allah insanlardaki aşırı para sevgisini yok etsin; aksi takdirde bu dünya gitgide çekilmez bir hal alacak ve her insan sadece kendi menfaatlerini düşünmeye başlayacaktır.
Kasada durup da kimseye bir faydası olmayan para, para değildir. Zira paranın değeri onu harcamaktan kaynaklanır. Dolayısı ile harcanmayan para sadece bir kağıt parçasından ibarettir. Bankalarda, kasalarda veya cüzdanlarda bulunmasının da pek bir anlamı yoktur. Para sevgisi elbette ki hepimizde olmalı. Olmalı ki çalışmaya, kazanmaya karşı da istekli olalım. Ancak her şeyde olduğu gibi para sevgisinde de aşırılık, zarardan başka bir şey getirmez.
Para Kompozisyon
Giriş: Para, modern dünyada hayatın merkezinde yer alan ve insanların çeşitli ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kullanılan bir değişim aracıdır. Tarihsel olarak para, mal takası gibi karmaşık ve sıkıntılı alışveriş yöntemlerinin yerine geçerek, alışverişi daha pratik ve düzenli hale getirmiştir. Ancak para, sadece bir araç olmaktan öte, insanların yaşamlarını ve değerlerini etkileyen önemli bir kavramdır. Para ile ilgili anlayışımız, onun hayatımızdaki rolünü belirler; bu nedenle para ile ilişkimiz, kişisel ve toplumsal yaşam kalitemizi etkiler.
Gelişme: İnsanların maddi ihtiyaçlarını karşılamak ve yaşam standartlarını yükseltmek amacıyla para kazanmaları kaçınılmaz bir gerçekliktir. Ancak para, yalnızca bu ihtiyaçları karşılayan bir araç olarak görülmelidir. Para, kendi başına bir değer taşır; değerini ise onu nasıl kullandığımız belirler. Paranın asıl anlamı, onu ihtiyaçları gidermek, başkalarına yardım etmek ve toplumsal fayda sağlamak için kullanmakta yatar.
Para, amaç değil, bir araçtır. Onu sadece kişisel çıkarlar doğrultusunda, sürekli biriktirme ve kendine yığma amacına dönüştürenler, zamanla paranın kölesi haline gelirler. Bu kişiler, kazandıkları parayı başkalarıyla paylaşmaktan, yardım yapmaktan veya kendi ihtiyaçları için harcamaktan çekinirler. Cimrilik ve pintilik, bu kişilerin karakteristik özellikleri haline gelir. Oysa parayı, sadece bir araç olarak görenler, onu yardımlaşma ve başkalarına fayda sağlama amacıyla kullanırlar. Bu kişiler, paranın sadece biriktirilmek için değil, paylaşılmak ve harcanmak için kazanıldığını bilirler.
Günümüzde para sevgisi, maalesef birçok kişinin değer yargılarını olumsuz etkiler. Maddi çıkarlar uğruna, insan ilişkileri ve değerler kolayca göz ardı edilebilir. Para sevgisi, öylesine derinleşebilir ki, insanlar en yakınlarını, hatta aile bireylerini bile paranın getirdiği çıkarlar uğruna ihmal edebilir veya zarar verebilirler. Bu durum, toplumsal ilişkilerin ve sosyal huzurun bozulmasına neden olabilir.
Para, bankalarda, kasalarda veya cüzdanlarda sadece birikmiş kağıt parçası olmaktan öteye geçmelidir. Onun gerçek değeri, harcama ve paylaşma yoluyla ortaya çıkar. Yani para, sadece birikim sağlamak için değil, aynı zamanda toplumsal fayda sağlamak ve başkalarına yardımcı olmak için kullanılmalıdır. Para sevgisi, bireysel motivasyonu artırabilir, ancak bu sevginin aşırıya kaçması, zarar ve olumsuz etkiler doğurabilir. Para ile ilişkide dengeyi sağlamak ve onu insanlığa hizmet eden bir araç olarak görmek, toplumsal huzurun ve bireysel mutluluğun anahtarıdır.
Sonuç: Para, hayatın önemli bir parçasıdır, ancak onun gerçek değeri, nasıl kullanıldığıyla ilgilidir. Para, sadece biriktirmek için değil, başkalarına yardım etmek ve toplumsal fayda sağlamak için harcanmalıdır. Para sevgisi, motivasyonu artırabilir, ancak aşırıya kaçması zararlı olabilir. İnsanların para ile ilişkilerini dengede tutarak, onu bir araç olarak görmeleri ve toplumsal değerleri ön planda tutmaları önemlidir. Aksi takdirde, para sevgisi, insan ilişkilerini ve toplumsal huzuru tehdit edebilir.
Yazara çok teşekür ederim yazdığı kompozisyon mükkemel ve insanlara cimri olmamasını sağlıyor yani insana parayın kölesi olmadan onun sahibi olması istiyor bence