Ne Verirsen Elinle O Gider Seninle Atasözünün Anlamı
Kişi dünyada yaptığı iyiliklerin karşılığını ahirette alır. İyi niyetle yapılan her yardım ve ibadet, insanın amellerine sevap olarak yazılır ve bu iyiliklerin karşılığı öteki dünyada kendisine verilir.
Ne Verirsen Elinle O Gider Seninle
Herkes kendi ahiretini kendisi hazırlar. Allah’ın iyilik karşılığında bahşettiği cenneti kazanmak isteyenler, bu dünyasını ona kulluk etmekle ve insanlara yardım etmekle geçirmelidir. Bu dünyada Allah rızası için yapılan hiçbir ibadet, insanlar için yapılan hiçbir yardım ahirette karşılıksız kalmaz.
Kişinin yaptığı her iyilik, her güzellik, kendisinin amel defterine sevap olarak kaydedilir. En ufak bir iyilik, en ufak bir yardım veya sevap bile görmezden gelinmez. Ve kişinin eceli gelip de bu fani dünyadan ayrılınca, yaptığı tüm o güzelliklerin hesabı yapılır, tartılır ve gereken karşılık kendisine en güzel şekilde yapılır. Cennet-cehennem inancı olan biri; başkasına yaptığı yardım veya iyiliği zarar olarak görmez; aksine, onu geleceğe, yani öteki dünyaya yaptığı iyi bir birikim olarak görür. Maddi olarak verdiğimiz şeyler bu dünyadan elbette elimizden gitmiş olur; fakat bedeli diğer dünyada kat’iyen ödenecektir.
Amel defterini sevaplarla dolduran kişi gül bahçeleri, ırmaklar, gölgeliklerle karşılaşacaktır. Çünkü ihtiyaç sahiplerine yaptığı hiçbir yardım boşuna yapılmamış, hepsi kendisini diğer dünyaya kadar takip etmiştir. Karşılığı ise cennettir.
Ne Verirsen Elinle O Gider Seninle Kompozisyon
Giriş: “Ne verirsen elinle o gider seninle” atasözü, kişinin dünyadaki eylemlerinin ve yaptıklarının ahiretteki karşılığını belirleyeceğini ifade eder. Bu kompozisyonda, atasözünün anlamı detaylandırılacak ve bireylerin iyilik ve yardımlarının ahirette nasıl değerlendirildiği üzerine durulacaktır.
Gelişme: Her birey, dünyadaki davranışları ve yaptıkları ile kendi ahiretini şekillendirir. Allah’ın rızasını kazanmak isteyenler, bu dünyada kendilerini ibadetlere ve insanlara yardım etmeye adamalıdır. Çünkü bu dünyada yapılan her iyilik ve yardım, ahirette karşılıksız kalmaz; aksine, bu eylemler kişinin amel defterine sevap olarak kaydedilir. Küçük bir iyilik bile, ahirette büyük bir karşılık bulur.
Kişi, eceli geldiğinde bu dünyadan ayrıldığında, yaptığı iyiliklerin ve yardımların hesabı detaylı bir şekilde yapılır. Bu, bir anlamda, kişinin dünyadaki eylemlerinin ve hayırlarının ahiretteki ödülleriyle nasıl ilişkilendirildiğini gösterir. Cennet ve cehennem inancına sahip olan biri, yaptığı her iyiliği ve yardımı gelecekteki birikim olarak görür. Maddi olarak verilen şeyler bu dünyadan elbette elimizden gider, ancak ahirette bu eylemlerin karşılığı kati bir şekilde ödenir.
Örneğin, bir kişi fakirlere yardım ettiğinde veya topluma katkıda bulunduğunda, bu iyilikler sadece dünyada görülmez. Ahirette, bu eylemlerin karşılığı cennet gibi mükafatlarla verilecektir. Amel defterini sevaplarla dolduran kişi, sonunda cennet gibi ödüllerle karşılaşacaktır. Bu, yapılan yardımların ve iyiliklerin gerçek değerinin, ahirette tam olarak alınacağını gösterir.
Sonuç: “Ne verirsen elinle o gider seninle” atasözü, kişinin dünyadaki eylemlerinin ahiretteki sonuçlarını belirlediğini vurgular. Kişi, yaptığı her iyilik ve yardım ile kendi geleceğini, yani ahiretini şekillendirir. Bu yüzden, dünya hayatında yapılan her iyilik ve yardımın ahirette karşılığı olduğunu bilmek ve bu bilinçle hareket etmek önemlidir. Kişinin dünyadaki eylemleri, ahiretteki ödüllerle karşılık bulacak, yapılan her iyilik ve fedakarlık, cennette en güzel şekilde mükafatlandırılacaktır.