Ne Mutlu Türküm Diyene Kompozisyon

Ne Mutlu Türküm Diyene!

Ne mutlu Türk’üm diyene sözünde geçen ”Türk” ifadesi sadece ırksal olarak Türk olan anlamında değildir. Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasında emeği olan, bu uğurda mücadele etmiş, savaşmış her insan eğer kendisini Türk olarak görebiliyorsa o kişi Türk’tür. Anayasamızın 66. maddesinde ”Türkiye Cumhuriyetine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür.” denilmiştir.

Türkiye halkı geçmişten bu yana büyük bir birlik ve beraberlik örneği sergilemiş, bu topraklarda yaşayan her etnik unsur özellikle Kurtuluş Savaşında el ele mücadele etmiştir. Bu durum örnek alınacak ve takdir edilecek bir durumdur. Farklı ırklardan da olsalar, tüm Anadolu halklarının beraberce savaşması, bu topraklar uğruna can vermiş olması bir mutluluk kaynağıdır.

Kendisini bu halktan gören herkes kendisi ile ve vatandaşları ile gurur duymalıdır. Çünkü tarih boyunca gösterdikleri birlik, beraberlik ve cesaret, herkese güzel bir örnek olmuştur.

Ne Mutlu Türk’üm Diyene! Kompozisyon

Giriş: “Ne mutlu Türk’üm diyene!” sözü, Türk milletinin birliğini, beraberliğini ve vatana olan bağlılığını simgeler. Bu ifade, sadece ırksal olarak Türk olanları değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu değerlerine sahip çıkan ve bu uğurda mücadele eden her bireyi kapsar. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 66. maddesi, “Türkiye Cumhuriyetine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür.” diyerek, vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkesi Türk olarak tanımlar. Bu tanım, yalnızca etnik kökene dayanmayan, vatandaşlık ve aidiyet duygusuyla şekillenen bir kimliği ifade eder.

Gelişme: Türkiye’nin tarihi, çeşitli etnik kökenlerden gelen insanların birlik ve beraberlik içinde yaşadıkları bir geçmişe sahiptir. Özellikle Kurtuluş Savaşı sırasında, farklı etnik kökenlerden gelen Anadolu halkları, ortak bir amaç için el birliğiyle mücadele etmişlerdir. Bu ortak mücadele, sadece askeri alanda değil, sosyal ve kültürel düzeyde de güçlü bir birlikteliği göstermiştir. Farklı kökenlerden gelen insanların aynı bayrak altında, aynı hedef uğruna savaşmaları, bu toprakların bir ülke bir vatan olduğunu pekiştirmiştir.

Bu toplumsal birlik ve beraberlik günümüzde de örnek alınması gereken bir durumdur. Kendisini bu halktan gören ve bu topraklarda yaşayan herkes, Türk milletinin bir parçası olarak kendisiyle ve diğer vatandaşlarla gurur duymalıdır. Tarih boyunca gösterilen cesaret, fedakarlık ve dayanışma, sadece geçmişi değil, geleceği de aydınlatan bir ışık olmuştur.

Sonuç: “Ne mutlu Türk’üm diyene!” sözü, Türkiye’nin farklı etnik kökenlerden gelen insanlarının ortak bir kimlik etrafında birleşmesini ve ülkeye olan bağlılıklarını ifade eder. Bu söz, sadece ırksal bir tanımlama değil, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’ne olan aidiyet ve sevginin bir ifadesidir. Geçmişte olduğu gibi günümüzde de bu birlik ve beraberlik ruhunun korunması, ülkenin güçlenmesi ve huzur içinde yaşaması için büyük önem taşır. Bu nedenle, kendini Türk olarak gören herkes, bu aidiyetin ve birlikte yaşamanın değerini bilerek, milli birliğin ve beraberliğin devamını sağlamak için el birliğiyle çalışmalıdır.