Mum Dibine Işık Vermez
İnsanlar; kendileri ile bir bağı, yakınlığı bulunmayan kişiler için yaptıkları bazı güzellikleri veya fedakarlıklar kendi yakınları için yapmazlar. Zira onlar kendilerini insanlara veya insanlığa adamıştır. Mum, aydınlatmaya yarayan bir araçtır. Onu yaktığınızda tüm çevresi aydınlanır; ancak kendi dibi karanlık kalmaya devam eder. Ve aynı zamanda kendisinden bir şeyler kopmuş, kendisi erimiş olur.
İşte, bazı insanlar vardır ki insanlık için çok yararlı işler yaparken tıpkı bir mum gibi erirler; ancak kendileri veya yakınları o güzelliklerden yararlanmazlar. Çünkü bu insanlar, yaptıklarını bir menfaat uğruna değil, insanlık yararına yapmışlardır. Herhangi bir beklentileri yoktur. Mum dibine ışık vermez atasözüne verilebilecek en güzel örneklerden biri, peygamber efendimizin ta kendisidir. O, insanların huzur, mutluluk ve bolluk içinde yaşayabilmesi için her türlü fedakarlığı göstermiş, neredeyse hayatı boyunca türlü eziyetlere maruz kalmıştır. Nihayetinde tüm sahabeleri rahata, huzura, bolluğa kavuşturmuş ancak kendisi fakirlik içinde yaşamaya devam etmiştir; çünkü o tüm bu eziyetleri kendisi için değil, Müslümanlar için çekmiştir. Kendisi etrafına bir mum gibi nur saçarken, sağladığı güzelliklerin çok azından faydalanmıştır. Öğretmenlerin durumu da buna benzer. Onlar elbette yaptıkları işin maddi karşılığını da alırlar; lakin öyle öğretmenlerimiz vardır ki yaptıkları fedakarlıkları maddi olarak karşılamak mümkün bile değildir. Onlar sadece öğrencileri için yanar, öğrencileri için erirler. Onları güzel yerlerde görmek için çırpınırlar; fakat bunu yaparken kendilerinden bir şeyler verir, zamanla eriyip biterler. Ancak geride huyu, suyu, ilmi güzel bireyler bırakıverirler.
Bu dünyada her şey menfaat için yapılmamalıdır. Bir toplum için, bazılarının kendilerini feda etmesi de gerekir. Ancak o toplumun da, bu denli fedakar ve cefakar olan kişilerin kıymetini bilmesi, onları baş üstünde tutması, kıymetlerini bilmesi gerekir.
Mum Dibine Işık Vermez Kompozisyon
Giriş: “Mum dibine ışık vermez” atasözü, başkalarına yardım ederken kişinin kendisinin veya yakın çevresinin bu yardımlardan doğrudan fayda sağlamadığını anlatır. Mum ışığı çevresini aydınlatırken, kendi dibindeki karanlık yerinde kalır. Bu kompozisyonda, atasözünün ne anlama geldiği ve bireylerin özverili çalışmalarıyla topluma katkılarının toplumsal algıyı nasıl şekillendirdiği incelenecektir.
Gelişme: Atasözü, başkalarına yardım eden kişilerin kendi çıkarlarını ikinci plana atarak toplumsal iyilik için çaba gösterdiğini ifade eder. Örneğin, bir öğretmen veya sağlık çalışanı, işini yaparken kişisel zamanından ve konforundan feragat eder. Bu fedakarlıklar, bireylerin kendi yaşamlarında somut bir ödül sağlamayabilir, ancak toplumsal düzeyde önemli etkiler yaratır. Öğretmenlerin öğrencilerin başarılarına katkıda bulunmaları, sağlık çalışanlarının hastalarına sundukları hizmetler, bu tür özverilerin toplumsal yansımasıdır.
Peygamber Efendimizin hayatı, bu özverili yaklaşımın en güzel örneklerinden biridir. O, toplumun huzuru için birçok zorluk ve fedakarlıklar yapmış, ancak kendi yaşamında maddi veya kişisel rahatlık arayışında olmamıştır. Bu tür örnekler, toplumun sadece kendileri için değil, toplumsal iyilik için çalışan kişileri anlaması gerektiğini gösterir.
Sonuç: “Mum dibine ışık vermez” atasözü, bireylerin topluma yaptıkları özverilerin bazen kişisel geri dönüş sağlamadığını, ancak toplumsal fayda sağladığını vurgular. Toplumun, bu tür özverili davranışları ve katkıları takdir etmesi, toplumsal bağlılık ve gelişimi destekler. Bireylerin, kendi çıkarlarını bir kenara bırakıp topluma hizmet etmeleri, uzun vadede toplumsal refahı artırır.
tsk