Milli Egemenlik ile İlgili Kompozisyon

Milli Egemenlik Kompozisyon

Giriş: Egemenlik, bir ülkeyi veya toprak parçasını yönetme, kural koyma ve bu kuralları uygulama yetkisini ifade eder. Milli egemenlik ise bu yetkilerin doğrudan millete ait olması, yani devletin yönetiminde ve yönetecek kişilerin seçiminde milletin kendisinin söz sahibi olması demektir. Milli egemenlik, aynı zamanda “ulusal egemenlik” olarak da adlandırılır.

Gelişme: Milli egemenliğin olmadığı toplumlarda, devlet yönetme yetkisi genellikle sadece bir kişide veya sınırlı sayıda kişide toplanır. Bu durumlarda halkın, yani milletin, devlet yönetiminde etkisi yoktur ve yasalar genellikle tek bir akıldan ya da sınırlı bir gruptan çıkar. Bu tür toplumlarda, halkın kanunlara uyması zorunlu olsa da, kanunları oluşturma sürecinde milletin herhangi bir katkısı bulunmaz.

Modern çağın gerekliliği olarak kabul edilen milli egemenlik, insanların kendilerini yönetecek kişileri seçme hakkını içerir. Seçimler, her bireyin kendi iradesiyle istediği kişiyi devletin başına getirme yetkisini kullanmasını sağlar. Bu sistemde, çoğunluk ne derse o olur; yani, en çok destek gören kişi veya parti, tüm yetkileri üzerine alır.

Osmanlı Devleti’ne baktığımızda, tüm yetkilerin padişah ve ailesinde toplandığı, bunun yanında belirli bir sınıfın da söz hakkına sahip olduğu görülür. Ancak bu sistemde, milletin kendisinin herhangi bir söz hakkı bulunmazdı. Padişahın ölümünün ardından, yerine oğullarından biri geçer ve devleti yönetirdi. Bu durum, devlet yönetiminde yetkin olmayan kişilerin yönetici olmasına ve halkın isteklerinin dikkate alınmamasına neden olmuştur. Sonuç olarak, devlet zamanla gerileyip zayıflamış ve nihayetinde çökmüştür.

Türkiye Cumhuriyeti’nde milli egemenlik anlayışı, 23 Nisan 1920 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından sağlanmıştır. Bu tarihten itibaren, milli egemenlik kayıtsız şartsız millete verilmiş, millet devletin yönetiminde doğrudan söz sahibi olmuş ve devleti yönetme yetkisi kendisine verilmiştir. Bu değişim, halkın kendisini yönetecek kişileri seçme hakkını kazanmasının yanı sıra, devletin başında olmayı da hak kazandığı bir dönemi başlatmıştır.

Sonuç: Milli egemenlik, bir toplumun adil ve demokratik bir şekilde yönetilmesi için temel bir ilkedir. Egemenlik, yalnızca bir grup ya da bireyin elinde olmaktan çıkarak tüm milletin ortak hakkı haline gelmiştir. Bu, devlet yönetiminde halkın etkisini artırarak daha demokratik ve adil bir toplum yapısının oluşmasına katkıda bulunur. Tarihsel örnekler, milli egemenliğin olmadığı sistemlerin zayıfladığını ve çöktüğünü gösterirken, milli egemenlik ilkesinin benimsenmesi, devletlerin güçlenmesini ve halkın refahını artırmasını sağlar.

“Milli Egemenlik ile İlgili Kompozisyon” üzerine 8 yorum

Yorum yapın

madridbet madridbet giriş madridbet güncel giriş