Laiklik ile İlgili Kompozisyon

 ATATÜRK’ÜN LAİKLİK İLKESİ

Laiklik, anlam olarak din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması ve herkesin dini inancında serbest olarak, inancını istediği gibi yaşamasıdır. Laiklik ilkesine göre kimse kimsenin inancına müdahale edemez, kimse kimseyi inancından dolayı kınayamaz, bir dini inanca girmesi için zorlayamaz.

Laikliğin en temel ilkesi, devlet işlerini din işlerinden ayrı tutmaktır. Mustafa Kemal Atatürk’e ve Laiklik ilkesine göre devlet, din kuralları ile yönetilemez. Devletin çağdaş muasır devletlerde de olduğu gibi anayasalarla, kanunlarla yönetilmesi gerekir. Laikliğin ülkemizdeki olumlu etkileri büyük olmuştur. Cumhuriyet dönemine kadar hurafelerle de karışmış dini inançlar, olması gerektiği gibi yaşanmıyordu. Dini kullanan bazı insanlar, din adı altında insanları kandırıyor onları yanlış düşüncelere sevk ediyordu. İnsanlar gerçek İslamı bırakmış, şeyhlerin, müritlerin hakim olduğu bir yaşam tarzı benimsemişlerdi. Ayrıca medreselerde bilim ve fen derslerinden çok dini içerikli dersler okutuluyordu. Bu nedenle bilimde ilerlemez zor hale geliyordu.

Laiklik ilkesi ile beraber Diyanet İşleri Başkanlığı açılmış, halifelik kaldırılmış böylece din devlet işleri birbirinden ayrılmıştı. Ayrıca tekke, zaviye ve türbeler kapatılmış, insanların şirke gitmesi de önlenmiş. Laikliğin hüküm sürmediği insanlar, dini inançlarını istedikleri gibi yaşayamazlar. Laik olmayan birçok ülkeye baktığımızda, farklı mezhepten olan insanların sürekli savaş halinde olduğunu görmekteyiz. Oysa bizim ülkemizde Müslümanı da Hristiyanı da Yahudisi de istedikleri gibi yaşamaktadır, yaşaması gerekmektedir.


Laiklik Kompozisyon

Giriş: Laiklik, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması ve bireylerin dini inançlarını özgürce yaşama hakkını ifade eder. Bu ilke, devletin din kurallarından bağımsız olarak yönetilmesini ve bireylerin inanç özgürlüğünü garanti eder. Mustafa Kemal Atatürk, laiklik ilkesini Türk toplumunun modernleşmesi ve demokratikleşmesi açısından temel bir prensip olarak benimsemiştir.

Gelişme: Laikliğin en temel ilkesi, devlet işlerini din işlerinden ayırmaktır. Atatürk’ün laiklik anlayışına göre, devlet din kurallarıyla yönetilemez; bunun yerine devletin modern ve çağdaş yasalarla yönetilmesi gerekir. Laikliğin ülkemizdeki etkileri çok olumlu olmuştur. Cumhuriyet öncesi dönemde, dini inançlar hurafelerle karışmış ve bazı kişiler din adı altında insanları manipüle ederek yanlış düşüncelere yönlendirmiştir. Dini otoritelerin egemen olduğu bir yaşam tarzı benimsenmiş ve bilimsel gelişmelerin önündeki engeller artmıştır. Medreselerde daha çok dini içerikli dersler verilmiş, bilimsel ve fen dersleri yeterince önemsenmemiştir.

Laiklik ilkesinin getirdiği yenilikler, bu olumsuz durumları düzeltmek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kurulması ve halifeliğin kaldırılması, din ve devlet işlerinin ayrılmasına büyük katkıda bulunmuştur. Tekke, zaviye ve türbelerin kapatılmasıyla birlikte, dini işlerin devlet işlerinden ayrılması sağlanmış ve dini şirke karşı önlemler alınmıştır. Laik bir sistemde, insanlar dini inançlarını serbestçe yaşama hakkına sahiptir ve bu da toplumsal barış ve huzuru destekler.

Laikliğin hüküm sürmediği ülkelerde, farklı mezhepler ve inanç grupları arasında çatışmalar ve savaşlar sıklıkla görülmektedir. Laik bir devlet yapısı, farklı inanç ve mezheplerin bir arada huzur içinde yaşamasını sağlar. Türkiye’de, Müslümanlar, Hristiyanlar, Yahudiler ve diğer inanç grubuna sahip bireyler, kendi inançlarını özgürce yaşama hakkına sahiptir. Bu, toplumsal uyum ve barışın sağlanmasında önemli bir rol oynar.

Sonuç: Atatürk’ün laiklik ilkesinin benimsenmesi, Türkiye’nin modernleşme sürecinde kritik bir adım olmuştur. Laiklik, din ve devlet işlerini ayırarak bireylerin inanç özgürlüğünü garanti eder ve toplumsal barışı destekler. Türkiye’de laiklik ilkesinin uygulanması, farklı inanç gruplarının bir arada huzur içinde yaşamasını sağlar ve bilimsel ve toplumsal gelişmenin önünü açar. Laikliğin sağladığı bu olumlu etkiler, Türkiye’nin çağdaş ve demokratik bir toplum olma yolunda önemli bir temeli oluşturur.

“Laiklik ile İlgili Kompozisyon” üzerine 5 yorum

  1. Beyninizi sizin ya ne alaka dini kullanan insanlar ne demek din yüzünden ilerleyememek ne demek çok saçma aq

    Yanıtla
  2. kaç ülkenin anayasasında laiklik kavramı geçiyor.sadece ve sadece 2 ülkenin irlanda ve yarım yamalak fransanın.Laiklik güzel bi şey ise neden geri kalan 198 dünya ülkesinin anayasasında laiklik geçmiyor.Çünkü yahudi hristiyan vs bile Allaha şirk koşmaktan korkuyor ve gündemine getirmiyor.Biz de ise laikliği benimsemeyenler dışlanıyor.Şayet halifelik kötü laiklik iyiyse neden hristiyanların bi papazı bi dini bütünleyicisi fetva vereni varda neden bizim yok.Laiklik olmadan insanlar birbirlerinin dinine rengine saygı göstermiyorlarmıydı dinini rahatça yaşamıyormuydu.Ben Laikim diyenin bi kere şapkasını önüne koyup iyice düşünmesi lazım.

    Yanıtla

Yorum yapın

madridbet madridbet giriş madridbet güncel giriş