Kanaatkarlık ile İlgili Kompozisyon

Kanaatkarlık

Kanaatkarlık, elindeki ile yetinebilme, açgözlü olmama, azla idare edebilme olarak tanımlanabilir. Kanaatkarlık, her insanın sahip olması gereken önemli özelliklerden birisidir. Mutluluğun en büyük kaynağı kanaatkar olmaktır. Azla yetinmeyenler çoğu da bulamazlar. Oysa elindeki ile kanaat edenler, ileride daha fazlasına sahip olabilirler.

Kanaatkarlığın zenginlikten çok daha değerli olduğunu söylerler. Zenginlik gün gelir biter ve ona bel bağlayanlar üzülmek zorunda kalır. Oysa kanaat sahibi insanlar, zenginlikte de fakirlikte de mutlu olmasını çok iyi bilirler. Elinde varsa istifade etmesini de bilirler, olmayınca şükretmesini ve sabretmesini de bilirler. Kanaatkarlığın zıt anlamlısı açgözlülüktür. Hep daha fazlasını istemek, elindeki ile yetinmemektir. Atalarımız ”Aza kanaat etmeyen çoğu bulamaz.” demişlerdir. Gerçekten de açgözlülük kadar insana düşman olan başka kötü bir huy yoktur. O öyle bir huydur ki insanın elindekini bile alır götürür.

Sahip olduklarımızla yetinmeyi, halimize şükretmeyi bilmemiz gerekir. Allah şükredenleri sever ve onlar üzerindeki nimetlerini artırır. Dünyevi zenginliğe sahip olmaktansa kanaat edip Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak, dolayısı ile cenneti hak etmek daha iyidir.

Kanaatkarlık Kompozisyon

Giriş: Kanaatkarlık, kişinin elindeki mevcut nimetlerle yetinmesi, azla idare etmesi ve açgözlülükten kaçınması anlamına gelir. Bu özellik, her bireyin sahip olması gereken önemli bir erdemdir. Kanaatkar olmak, mutluluğun ve huzurun anahtarlarından biridir. Elindekiyle yetinmeyenler, genellikle daha fazlasına sahip olma arzusuyla tatminsiz bir yaşam sürerken, kanaatkar insanlar mevcut durumlarıyla mutlu olmayı başarabilirler.

Gelişme: Kanaatkarlık, bireyin sahip olduğu az ile yetinme yeteneğidir. Bu özellik, zenginlikten çok daha değerlidir çünkü zenginlik zamanla kaybolabilir ve bu durumda insanlar büyük hayal kırıklığına uğrayabilir. Kanaatkar insanlar, sahip olduklarıyla mutlu olmayı bilir ve bu mutluluğu zenginlikte veya fakirlikte sürdürebilirler. Onlar, ellerindeki nimetlerle yetinmeyi ve bu nimetlere şükretmeyi bilirler. Kanaatkarlık, açgözlülüğün zıttıdır; açgözlü insanlar hep daha fazlasını ister ve bu istekleri onları tatminsiz ve mutsuz hale getirebilir. Atalarımızın söylediği gibi, “Aza kanaat etmeyen çoğu bulamaz,” çünkü açgözlülük insanın elindekini bile kaybetmesine yol açar.

Kanaatkarlık, sadece maddi değil manevi açıdan da önemlidir. Sahip olduklarımıza şükretmek ve bunlarla yetinmek, Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak için önemlidir. Şükretmek, manevi zenginlik sağlar ve Allah’ın nimetlerini artırmasına vesile olabilir. Dünyevi zenginlikten ziyade, kanaatkar bir yaşam sürmek ve manevi huzuru bulmak, kişinin gerçek mutluluğuna ulaşmasına yardımcı olur.

Sonuç: Kanaatkarlık, kişinin elindekiyle yetinmesi ve azla mutlu olabilme yeteneğidir. Açgözlülüğün aksine, kanaatkarlık insanın huzur ve mutluluğunu artırır. Sahip olduğumuz nimetlere şükretmek, hem dünya hem de ahiret hayatında bizi daha huzurlu ve mutlu kılar. Kanaatkarlık, zenginlikten daha değerli bir erdemdir ve Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak için önemlidir. Bu yüzden, sahip olduklarımızla yetinmeyi ve bu nimetlere şükretmeyi bilmemiz gerekir.