İnsan Sevdiğini Yerden Yere Vururmuş
Değer verdiğimiz, sevdiğimiz insanların yanlışlarını söylemekten, herhangi bir olumsuz davranışı için ona bağırıp çağırmaktan, yeri geldiğinde onu yermekten çekinmeyiz. Öyle ki bazen sevgimizi belli etmez derecesinde onlara sinirlenir, onları yerden yere vururuz.
Aslında tüm yaptıklarımız, onları sevmekten ve onlara fazlasıyla değer vermekten kaynaklanır. Bazen de içimizdeki duyguları saklama gereği duyarız. Birini aslında çok severiz; lakin sanki sevmiyormuşuz, sanki onu önemsemiyormuşuz gibi davranırız. Bir çocuğa en fazla kızan, onu eleştiren, kötü özelliklerini sık sık yüzüne vuran kişiler babalardır. Ancak babaların çocuklarına böyle davranması, sevgisizliklerinden kaynaklanmaz. Aksine, onları çok sevdikleri için ve iyiliklerini düşündükleri için yaparlar. Olur da söylediklerini önemser, davranışlarını düzeltir, iyi yola girer diye yaparlar tüm bunları. Çoğu defa ileri bile giderler. Mesela sürekli komşu çocuğu ile kıyaslayıp bizim ondan çok daha kötü olduğumuzu, adam olmayacağımızı, hiç düzelmeyeceğimizi falan anlatırlar.
Olumsuz söz ve davranışlarımız karşısında tepkisini gösteren, kötü yanlarımızı eleştiren her insana düşman gözü ile bakmamak gerek. Kimin içinde neyi beslediğini hissedebiliriz. Özellikle söz konusu olan anne veya babalarımız ise, kesinlikle onlar hakkında kötü düşünmemeli, bizi sevmediklerine dair kuruntular edinmemeliyiz. Zira onlar her şeyi bizim için yapmaktadır.
İnsan Sevdiğini Yerden Yere Vururmuş Kompozisyon
Giriş: “İnsan sevdiğini yerden yere vururmuş” atasözü, değer verdiğimiz, sevdiğimiz insanlara karşı zaman zaman sert ve eleştirel davranışlar sergilememizin, aslında bu kişilere olan sevgimiz ve değerimizden kaynaklandığını ifade eder. Bu atasözü, özellikle sevdiklerimize karşı olan tutumlarımızın, aramızdaki güçlü bağların bir yansıması olduğunu vurgular.
Gelişme: İnsanlar, değer verdikleri ve sevdikleri kişileri eğitmek, yönlendirmek veya daha iyi bir yola sokmak amacıyla bazen sert davranabilirler. Bu, duygularımızın ve bağlılığımızın bir ifadesidir. Sevdiğimiz kişilerin hatalarını görmezden gelmek yerine, onları düzeltmeye çalışmak ve daha iyi bir birey olmalarına katkıda bulunmak, aslında onlara olan sevgimizin bir göstergesidir.
Örneğin, bir ebeveyn çocuklarına sık sık eleştiride bulunabilir, onların hatalarını vurgulayabilir ve hatta bazen aşırı derecede sert olabilir. Bu davranışlar, çocuğa karşı bir sevgisizlikten değil, aksine çocuğun gelecekte başarılı olması ve iyi bir birey olarak yetişmesi için yapılan bir çabadır. Bir ebeveyn, çocuğunun potansiyelini görür ve bu potansiyelin gerçekleşmesi için çocuğu sıkı bir eğitim sürecinden geçirmeye çalışır. Çocuğun en iyi şekilde yetişmesi için yapılan bu tür sert müdahaleler, sevgiden ve iyilik düşüncesinden kaynaklanır.
Aynı şekilde, değer verdiğimiz arkadaşlarımıza, partnerlerimize veya yakınlarımıza karşı da benzer bir tutum sergileyebiliriz. Onların hatalarını eleştirebilir, eksikliklerini dile getirebiliriz. Bu eleştiriler, onların gelişimine katkıda bulunmayı ve daha iyi bir insan olmalarını sağlamayı amaçlar. Burada önemli olan, bu eleştirilerin yapıcı ve samimi bir niyetle yapılmasıdır. Eleştirilerin amacı, kişinin kendini geliştirmesi ve daha iyi bir yola girmesi için bir fırsat sunmaktır.
Ancak, bu tür eleştirilerin yanlış anlaşılması da mümkündür. Kimi zaman, sevdiklerimiz bize karşı yapılan sert eleştirileri sevgisizlik olarak algılayabilirler. Oysa ki, bu eleştirilerin arkasında, onların iyiliğini isteyen ve onları seven bir tutum yatar. Dolayısıyla, sevdiklerimize karşı sert davranışlarda bulunurken, onların bu davranışları kişisel olarak almamalarını sağlamak ve niyetimizi net bir şekilde ifade etmek önemlidir.
Sonuç: “İnsan sevdiğini yerden yere vururmuş” atasözü, sevdiğimiz ve değer verdiğimiz kişilere karşı zaman zaman sert ve eleştirel davranışlarda bulunmamızın, aslında onlara olan sevgimizin ve bağlılığımızın bir yansıması olduğunu anlatır. Bu tür davranışlar, kişilerin gelişimini destekleme ve onların daha iyi bir birey olmalarını sağlama amacını taşır. Sevdiklerimize karşı eleştirel yaklaşırken, bu eleştirilerin yapıcı ve samimi bir niyetle yapıldığını unutmamalı ve bu süreçte sevgimizin her zaman ön planda olduğunu hatırlamalıyız.