İlim Çin’de de Olsa Gidip Alınız ile İlgili Kompozisyon

İlim Çin’de bile olsa gidip onu alın Atasözünün Anlamı

Bilgi ve öğrenme, ne kadar uzak, zahmetli ya da ulaşılması güç olursa olsun, insanın peşinden koşması gereken en değerli hazinedir. Gerçek ilim, fedakârlık ve azimle kazanılır; bu uğurda mesafe ya da zorluk bahaneye dönüştürülmemelidir.


İlim Çin’de bile olsa gidip onu alın

En zor şartlarda bile ilim öğrenmek, bu uğurda gösterilmesi gereken fedakarlığı göstermek şarttır. İlim öğrenmemenin bahanesi yoktur. Kişi isterse en kötü şartlarda bile öğrenebilir, eğitim görebilir. Hz. Ali, ilim görmenin, eğitim almanın önemini vurgulamak için; en uzak ülke sayılan Çin’de bile olsa, gidip onu almamız gerektiğini ifade etmeye çalışmıştır.

İlim; kadın-erkek, yaşlı-genç tüm Müslümanlara farz kılınmıştır. Ben Müslümanım diyen bir insanın gerek dini ilimlerde gerekse de dünyevi ilimlerde kendisini yetiştirmesi, eğitmesi şarttır. Sadece dini ilimlerle uğraşıp, bilimsel ilimleri terk etmek de olmaz. Böyle bir durum, gayrimüslimlerin bilim, sanat, tıp, teknoloji alanında gelişip Müslümanlara zarar vermesine yol açabilir. Bunun yanında sadece bilimsel ilimlere yoğunlaşıp dini ilimlerden uzak durmak da olmaz. Zira her insanın bu dünyaya gönderilmesinin bir sebebi vardır. Şüphesiz bu sebep de Allah’a iyi bir kul olmaktır. Velhasıl ne ahireti elden bırakmak gerekir ne de dünyayı.

Bilindiği gibi kutsal kitabımızın ilk ayeti ”İqra” (Oku)’dur. İnsan her şeyi okumalı. Bu kainatın güzelliklerini, düzenini de okumalı, kitapları da… Okuyarak iyiyi bulmaya çalışmalı. Kendini iyi eğiten, ilim sahibi insanlar daha güzel koşullarda yaşarlar; zira sahip oldukları ilimle neyi yapıp neyi yapmayacaklarını çok iyi bilirler. Ayrıca her insan tarafından saygı görürler. Bu yüzden hepimiz eğitime son derece önem vermeli, beşikten mezara kadar öğrenmeye devam etmeliyiz.


İlim Çin’de Bile Olsa Gidip Onu Alın Kompozisyon

Giriş: “İlim Çin’de bile olsa gidip onu alın” ifadesi, bilginin elde edilmesinde coğrafi veya kültürel engellerin olmadığını vurgular. Hz. Ali’nin bu sözü, ilmin peşinden koşmanın ve her şart altında öğrenmenin önemini ifade eder. Bilgi ve eğitim, sadece dini değil, aynı zamanda dünyevi konuları da kapsar. Bu prensip, ilmin her alanda önemini ve sürekli öğrenmenin gerekliliğini anlatır.

Gelişme: İlim, hem dini hem de dünyevi açıdan her birey için farz kılınmıştır. Hz. Ali’nin “Çin’de bile olsa gidip onu alın” ifadesi, bilginin sınır tanımadığını ve her bireyin öğrenme yolunda fedakarlık yapması gerektiğini gösterir. İlim öğrenmemenin bahanesi yoktur. Kişi, en zor şartlar altında bile öğrenme yoluna başvurabilir. Eğitim, sadece dini ilimlerle sınırlı kalmamalı; bilim, sanat, teknoloji ve diğer alanlarda da kendini geliştirmek önemlidir.

Bu yaklaşım, sadece dini ilimlere yönelmekle yetinmeyip, bilimsel alanda da ilerlemenin gerekliliğini ifade eder. Sadece bilimsel ilimlere odaklanıp dini ilimlerden uzak durmak, toplumun zarar görmesine neden olabilir. Aynı şekilde, yalnızca dini ilimlerle meşgul olup bilimsel bilgiye önem vermemek, geri kalmışlığa yol açabilir.

Kutsal kitabımızın ilk ayeti olan “İqra” (Oku), bilgi edinmenin ve öğrenmenin temelini atar. Her insanın bu dünyadaki varlık sebebi, hem dünyayı hem de ahireti en iyi şekilde yaşamak için ilim edinmektir. Bu sebeple, insanın sürekli olarak kendini geliştirmesi ve eğitim alması gerekmektedir. İlim sahibi insanlar, bilgi ve eğitimle neyi yapıp neyi yapmayacaklarını bilirler ve bu bilgiyle saygı görürler.

Sonuç: “İlim Çin’de bile olsa gidip onu alın” sözü, bilginin ve eğitimin önemini vurgular. Bilgi edinme yolunda coğrafi, kültürel veya diğer engellerin olmaması gerektiği mesajını taşır. Hem dini hem de dünyevi ilimlere önem vermek, bireylerin ve toplumların gelişmesi için hayati öneme sahiptir. Eğitim ve öğrenme süreci, hayat boyu devam eden bir yolculuktur. Her birey, beşikten mezara kadar öğrenmeye devam ederek hem kendini hem de toplumunu daha iyi bir noktaya taşıyabilir.

Yorum yapın

madridbet madridbet giriş madridbet güncel giriş