Gören Gözün Hakkı Vardır Kompozisyon

Gören Gözün Hakkı Vardır

Herkesin sahip olamadığı bir şeye sahip olduğumuzda, onu herkese göstermek, açık açık taşımak doğru değildir. Zira o şeye sahip olabilen vardır olamayan vardır. Bu mümkün değilse bile, yani onu birilerinin görmesine mani olamıyorsak, mümkünse görenleri de ondan az da olsa faydalandırmak güzel bir davranış olacaktır.

Günümüzde etrafımızda bakıyoruz da insanlar ellerinde yiyecekler sokaklarda yiye yiye geziyorlar. Devlet Bahçeli’nin dediği gibi ”Ellerinde çikolatalar, bisküviler yerek dolaşıyorlar, bunu gören yoksul çocukları ‘Anne biz neden alamıyoruz?’ diye soruyorlar. Tabii bu biraz işin şakası fakat gerçekten de durum bundan ibaret. Artık kimse kimseyi, zengin fakiri düşünmüyor. Facebook gibi sosyal paylaşım sitelerinde herkes yediği, içtiği, ziyafetini çektiği sofraların fotoğrafını paylaşma derdine düşmüş. Biri de demiyor ki ya birileri bunu alamıyor ve gördüğünde canı çekiyorsa…

Biraz dikkatli ve düşünceli olmakta fayda vardır. Eğer bizler zengin yaşıyorsak, fakire de küçük de olsa yardım etmeyi ihmal etmemeliyiz.


Gören Gözün Hakkı Vardır Kompozisyon

Giriş: “Gören gözün hakkı vardır” atasözü, bir olayın veya durumun bizzat gözlemlenmesinin, ikinci el bilgilere göre daha güvenilir ve değerli olduğunu belirtir. Görgü tanıklığının, bilgiyi doğrudan ve doğru bir şekilde aktarma konusunda ne kadar önemli olduğunu ifade eder. Aynı zamanda, sahip olunan şeylerin herkes tarafından görülmemesi gereken bir şey olmadığını, aksine başkalarına fayda sağlamanın önemini vurgular.

Gelişme: Günümüzde sosyal medya ve dijital paylaşım platformları, insanların hayatlarının her anını sergilemelerine olanak tanıyor. İnsanlar, ellerindeki yiyeceklerin, içeceklerin ve lüks yaşamlarının fotoğraflarını paylaşarak sosyal çevrelerinde göz önünde bulunmak istiyorlar. Ancak, bu paylaşımlar bazen görgü tanıklığının ve vicdanın göz ardı edilmesine yol açabiliyor. Özellikle yoksulluk ve açlık gibi sosyal sorunların olduğu bir ortamda, zenginlik ve bolluğun sergilenmesi, başkalarını rahatsız edebilir. Etrafımızdaki fakirlerin bu paylaşımları görüp üzülebileceği ve kendilerini eksik hissedebileceği bir gerçektir.

Bir kişinin gözle gördüğü bir durum, yaşadığı ortamın gerçekliğini yansıtabilir ve bu gerçekliği doğrudan gözlemlemenin değerini artırır. Örneğin, zengin bir yaşam süren biri, bu lüksün etrafındaki yoksul insanlara nasıl bir etki yaptığını gözlemleyebilir. Gören gözün, bu durumu fark etme ve duyarlılık geliştirme hakkı vardır. Kişiler, sahip oldukları şeyleri sadece kendi keyifleri için değil, başkalarının duygularını da dikkate alarak kullanmalıdırlar. Zenginlerin, fakirlere küçük de olsa yardım etmesi, toplumdaki dengeyi sağlama konusunda önemli bir adımdır.

Sosyal medyada görülen zenginlik fotoğraflarının, toplumun bazı kesimlerine duyarsızlık olarak algılanması yerine, daha düşünceli ve empatik bir yaklaşım benimsemek gerekir. Eğer kişi, etrafında başkalarının da faydalanabileceği kaynaklar varsa, bu kaynakları paylaşmak veya en azından bu kişilere yardım etmek önemlidir. Bu yaklaşım, hem toplumsal hem de bireysel düzeyde daha sağlıklı ilişkiler ve anlayış sağlar.

Sonuç: “Gören gözün hakkı vardır” atasözü, görgü tanıklığının ve doğrudan gözlemlemenin önemini vurgular. Aynı zamanda, sahip olunan şeylerin başkalarının duygularını da gözeterek kullanılması gerektiğini belirtir. Sosyal medya ve dijital çağın etkisiyle, zenginlik ve bolluğun paylaşımı, dikkatli ve empatik bir şekilde yapılmalıdır. İnsanlar, sahip oldukları şeylerin başkalarına zarar vermemesi veya rahatsızlık yaratmaması için daha düşünceli ve yardımsever olmalıdır. Bu yaklaşım, toplumsal uyumu ve anlayışı artırır, herkesin daha adil ve empatik bir dünyada yaşamasına katkıda bulunur.

Yorum yapın

meritking meritking giriş madridbet madridbet giriş madridbet güncel giriş