Felek Kimine Kavun Yedirir Kimine Kelek
İslam dinindeki en önemli inançlardan birisi, kader inancıdır. Kader, insanoğlunun yaşadıklarının veya yaşayacaklarının tamamının Allah tarafından bilinmesi, bunların Levh-i Mahfuzda yazılı olması, önceden belirlenmiş olayların asla değişmeyeceği, zamanı geldiğinde gerçekleşeceği inancıdır.
Kadere göre daha biz doğmadan evvel bile doğduktan sonra ne yapacağımız, nasıl olacağımız, kiminle evleneceğimiz, maddi durumumuzun ne olacağı vb. bütün bilgiler bellidir. Ve kişinin kendi çabaları ile bunları değiştirmesi mümkün değildir. Önceden tayin edilmiş kaderimize göre kimimiz bu dünyada güzelliklerle karşılaşır, iyi yaşarız; kimimiz ise sefalet içinde yaşayıp ölürüz. İnsanı yaratan Allah’tır. Dolayısı ile o istediğine her şeyi verir, istemediğinden en küçük şeyi bile mahrum eder.
Bazı insanlar şanslıdır. Örneğin maddi kazanç babında, şanslı olanlar zengin çocuklarıdır. Çünkü onlar hiçbir emek harcamadan direk zengin olarak doğmuşlardır. Ve paylarına her şeyin en iyisi, deyi yerinde ise kavun düşer. Bazıları da hayata yenik olarak başlar. Sersefil bir ailenin çocuğu olarak doğarlar ve kendileri de sersefil bir yaşam sürmeye mahkum olurlar. Yani kavun değil, kelek yerler.
Felek Kimine Kavun Yedirir Kimine Kelek Kompozisyon
Giriş: “Felek kimine kavun yedirir kimine kelek” atasözü, bu dünyadaki insanların kaderlerinin ve talihlerinin ne kadar farklı olabileceğini ifade eder. Herkesin yaşamında karşılaştığı durumlar ve elde ettiği sonuçlar, kişisel çabalardan bağımsız olarak değişebilir. Kimi insanlar hayatın keyfini çıkarırken, bazıları zorluklarla karşılaşır.
Gelişme: İslam dinindeki kader inancı, insanın hayatındaki tüm olayların Allah tarafından önceden belirlenmiş olduğunu ve Levh-i Mahfuzda yazılı olduğunu kabul eder. Bu inanç, kişinin gelecekte başına geleceklerin ve yaşam şeklinin önceden belirlenmiş olduğunu belirtir. Kader, insanın kendi çabalarıyla değiştirilemeyecek bir süreci ifade eder. Her birey, doğumundan itibaren yazılmış olan kaderini yaşar ve bu kaderde, bazen zenginlik ve mutluluk, bazen ise sefalet ve zorluklar bulunur.
Bazı insanlar, yaşamlarının başlangıcında ve sonrasında büyük şanslar ve fırsatlar elde ederler. Örneğin, maddi açıdan şanslı olanlar, zengin bir ailede doğar ve hayatlarına kavun gibi tatlı ve lüks şeyler ile başlarlar. Bu kişiler, hemen hemen her türlü imkan ve konfora sahip olurlar.
Öte yandan, bazı insanlar, doğuştan itibaren zorlu bir hayatın içinde bulurlar kendilerini. Maddi sıkıntılar, sosyal zorluklar veya diğer olumsuzluklarla mücadele ederler. Bu kişiler, “kelek” olarak tabir edilen talihsiz durumlardan pay alırlar ve hayatları boyunca mücadele etmek zorunda kalırlar.
Sonuç: “Felek kimine kavun yedirir kimine kelek” atasözü, hayatın adil olmadığını ve herkesin farklı kaderlerle karşılaşabileceğini belirtir. Bu dünya üzerinde bazı insanlar büyük şans ve fırsatlar elde ederken, bazıları zor koşullar altında yaşamaya devam eder. Kaderin getirdiği bu çeşitlilik, insanın çabasından bağımsız olarak yaşamın çeşitli yüzlerini gösterir. Önemli olan, her durumda sabırlı ve güçlü kalmak, verilen kaderi en iyi şekilde değerlendirmeye çalışmaktır.