El İçin Kuyu Kazan Evvela Kendi Düşer
Başkasına tuzak kurmaya, kötülük yapmaya çalışan o tuzağa önce kendisi düşer veya o kötülük kendisinin başına gelir.
İnsanlarda bir hazımsızlık, bir çekememezlik duygusu vardır. Kendisinin sahip olamadığı güzelliklere başkası sahipse, onu kıskanır ve elindekini kaybetmesi için elinden gelen her kötülüğü düşünür. Bazen gizli tuzaklar kurar ona. Ancak Allah büyüktür. Kötülük yapmayı düşünen kişin,n başına kötülüğü sarar. Bununla ilgili küçük bir anımı anlatmak meseleyi daha anlaşılır hale gelecektir. Küçükken yaşadığımız köyde bir havuz vardı. Yazın sıcak günlerinde çocuklar bu havuza doluşur öyle serinlerlerdi. Yine sıcak bir günde serinlemek için havuza gitmiştik. Bir arkadaşımız abisi ile beraber aramıza katılmıştı. Abisi de o gün yeni elbiselerini giydiği için yüzmek istemiyordu; zira onları indirirse, kirlenebilirdi. Biz yüzmeye devam ederken arkadaşımız havuzun kenarında atlamak için hazır bekliyordu. Abisinin aklından bir yaramazlık yapmak geçti. Oturduğu yerden hızla, kardeşine doğru koşmaya başladı. Amacı, kardeşini havuzun içine itmekti. Kardeşine tam yaklaşmıştı ki kardeşi havuza kendiliğinden atladı. Abisi ise hızını alamayıp o yeni elbiseleri ile beraber havuzun dibini boyladı. Böylece el için kuyu kazan o kişi kuyuya evvela kendisi düştü.
Allah dağına gör kış verir derler. Kötülük yapana Allah da fazlası ile kötülük verir. Başkasının kuyusunu kazanı da Allah önce o kuyu kazanları kuyuya düşürür.
El İçin Kuyu Kazan Evvela Kendi Düşer Kompozisyon
Giriş: “El için kuyu kazan evvela kendi düşer” atasözü, başkalarına zarar vermeye veya tuzak kurmaya çalışan kişilerin, bu eylemlerinin sonucunda genellikle kendilerinin zarar göreceğini ifade eder. Bu atasözü, başkalarına kötülük yapma düşüncesinin, kişiye geri döneceği ve genellikle bu kişiyi önce kendisini vuracağı anlamına gelir. İnsanlar arasında sıkça görülen kıskançlık ve çekememezlik duyguları, bu tür eylemlerin temel sebeplerindendir.
Gelişme: Atasözünün anlamını daha iyi kavrayabilmek için günlük yaşantıdan örnekler vermek oldukça faydalıdır. İnsanlar, kendilerinin sahip olamadığı güzellikleri ve başarıları başkalarında gördüklerinde, kıskançlık ve hazımsızlık duygularıyla hareket edebilirler. Bu duygular, kişilerin başkalarına zarar vermek amacıyla çeşitli tuzaklar kurmasına neden olabilir. Ancak, bu tür eylemler genellikle olumsuz sonuçlar doğurur ve çoğu zaman tuzağa düşüren kişi kendisi de zarar görür.
Küçükken yaşadığımız köydeki bir havuz örneği, bu durumu somutlaştırmak için etkili bir anekdottur. Yazın sıcak günlerinde çocuklar bu havuzda serinlerdi. Bir gün, havuza gitmek isteyen bir arkadaşımızın abisi, yeni elbiseleriyle havuza girmeyi istemediği için sadece kenarda bekliyordu. Kardeşinin havuza girmesini istemeyen abisi, ona bir yaramazlık yapmayı düşündü ve hızla kardeşine doğru koştu. Ancak, kardeşi havuza kendiliğinden atladı ve abisi hızını alamayarak, yeni elbiseleriyle havuzun dibini boyladı. Bu durumda, abisinin kendi tuzağında kendisinin düşmesi örneği, “el için kuyu kazan evvela kendi düşer” atasözünün anlamını açıkça gösterir.
Allah’ın adaleti gereği, başkalarına kötülük yapmak isteyen kişiler, zamanla bu kötülüğün kendilerine dönmesini deneyimlerler. Bu, hem dünyadaki hem de ahiretteki adalet anlayışının bir yansımasıdır. Kötülük yapan kişiler, başkalarına zarar vermeyi planladıklarında, Allah onların kendi kurdukları tuzaklara düşmelerine neden olabilir. Bu durum, kişilere başkalarına kötülük yapmanın sonucunda genellikle kendi zararlarını da göreceklerini hatırlatır.
Sonuç: “El için kuyu kazan evvela kendi düşer” atasözü, başkalarına zarar vermeye çalışan kişilerin bu eylemlerinin çoğunlukla kendilerine geri döneceğini vurgular. Bu, kıskançlık ve kötülük duygularının kişileri nasıl olumsuz sonuçlarla karşı karşıya bırakabileceğini açıkça gösterir. Kötülüğün ve tuzakların kişiye geri dönme gerçeği, adaletin er geç yerini bulacağını ve başkalarına zarar vermekten kaçınılması gerektiğini ifade eder. Bu atasözü, bireyleri adaletli ve vicdanlı davranmaya teşvik eder, çünkü kötü niyetlerle kurulan tuzaklar, çoğu zaman kişiyi kendisini hedef alır.