Dünyayı Sel Bassa Ördeğe Vız Gelir
Tuzu kuru, musibet kendi başına gelmeyen insanlar, yaşanan felaketlerden veya kötü durumlardan etkilenmezler, dolayısı ile bunları pek de önemseyip üzülmezler.
Kişiler genellikle sadece kendi iyiliklerini, kendi çıkarlarını düşünürler. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığı ile de hareket ederler ve başkasının yaşadığı kötü bir olayı önemsemez, onlar için üzülmezler. Çünkü kendileri olayın dışındadır ve hiçbir olumsuzluk yaşamamıştır.
Oysa insan sadece kendini değil, başkalarını da düşünmelidir. Başkalarının iyiliği için de çaba sarf etmelidir. Başka insanların yaşadığı zor durumlar, bizim de başımıza gelmeyecek diye bir şey yoktur.
Dünyayı Sel Bassa Ördeğe Vız Gelir Kompozisyon
Giriş: “Dünyayı sel bassa ördeğe vız gelir” atasözü, birçok kişi için büyük felaketler veya zorluklar yaşanırken, bazı insanların bu olaylardan etkilenmediğini ve bu durumları umursamadığını ifade eder. Bu söz, insanların bazen sadece kendi rahatlıklarını düşünerek başkalarının yaşadığı zorluklara duyarsız kalabileceğini belirtir.
Gelişme: Tuzu kuru, yani zengin ve rahat bir yaşam süren kişiler, genellikle başkalarının yaşadığı felaketlere veya zorluklara duyarsız kalabilirler. Bu kişiler, başkalarının yaşadığı musibetlerin kendilerini etkilemediğini düşündüklerinden, bu tür olayları pek önemsemezler. Örneğin, bir kişi maddi durumunun iyi olması nedeniyle ekonomik krizlerden etkilenmeyebilir ve bu krizlerin topluma olan etkilerini görmezden gelebilir. Bu tutum, “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” mantığını yansıtır ve kişinin kendi rahatını ön planda tutarak başkalarının sıkıntılarına duyarsız kalmasına neden olur.
Ancak, bu yaklaşımın doğru olmadığı unutulmamalıdır. İnsanlar sadece kendi iyiliklerini düşünmekle kalmamalı, aynı zamanda başkalarının iyiliği için de çaba sarf etmelidir. Toplumda yaşanan zorluklar, bir gün herkesin başına gelebilir ve bu tür olaylara duyarlı olmak, toplumsal dayanışma ve yardımlaşma açısından büyük önem taşır. Bir kişi, başkalarının yaşadığı zorlukları göz ardı ederse, toplumda dayanışma ve yardımlaşma kültürünü zayıflatmış olur.
Örneğin, doğal afetler, ekonomik krizler veya sosyal sorunlar gibi büyük olaylar, toplumun tüm bireylerini etkileyebilir. Bu tür durumlar karşısında duyarlı olmak, toplumun bütünlüğü ve dayanışması için gereklidir. Her birey, başkalarının yaşadığı zorluklara karşı duyarlı olmalı ve gerektiğinde yardım eli uzatmalıdır. Bu yaklaşım, hem toplumsal hem de bireysel anlamda daha güçlü ve dayanışma içinde bir toplumun oluşmasına katkıda bulunur.
Sonuç: “Dünyayı sel bassa ördeğe vız gelir” atasözü, birçok kişi için büyük felaketlerin veya zorlukların yaşanırken, bazı insanların bu olaylardan etkilenmediğini ve bu durumları önemsemediğini ifade eder. Ancak, bu tutum, toplumsal dayanışma ve yardımlaşma açısından eksiklik yaratabilir. İnsanlar, sadece kendi rahatlarını düşünmekle kalmamalı, başkalarının yaşadığı zorluklara da duyarlı olmalı ve toplumun iyiliği için çaba göstermelidir. Başkalarının yaşadığı zor durumlar, gelecekte herkesin başına gelebilecek olaylar olabilir, bu yüzden toplumsal dayanışma ve yardımlaşma kültürünü korumak önemlidir.