DEDİKODU
Herhangi bir kişinin arkasından konuşmak, onun olumsuz yönlerinden bahsetmek dedikodu olarak tanımlanır. Bir diğer adı ise gıybettir. Dedikodu yapmak hem dini inancımız tarafından hem de genel ahlak anlayışımız tarafından hiç hoş karşılanmaz. Dedikodu yapanlar ise sevilmez. Onları sevenler ise, yine dedikodu yapanlardır.
Dedikodu;, sinsiliğin, çekemezliğin, kıskançlığın göstergesidir. İnsanlar sevmedikleri kişinin dedikodusunu yapmaktan zevk alırlar. Onların hoş olmayan yönlerinin, hatalarının veya eksiklerinin herkesçe bilinmesini isterler. Kendi eksik kusurlarından habersiz, başka insanların kusurlarını anlatmakla zaman geçirirler. Oysa genel ahlak anlayışımız, birinin bir kusuru, ayıbı varsa, onu rencide etmeden, yüzüne karşı söylememizi gerektirir. İnsanlar kusur örtmekte gece gibi olmalıdır. İnsanların varsa kusurlarını , onu utandırmadan, rencide etmeden, eleştirmeden ve hor görmeden düzeltmeye çalışmalıdır. Dedikoducu insanlar, korkak insanlardır. Çünkü dedikodusunu yaptıkları kişinin yüzüne karşı konuşmaya cesaret edemezler. Onun dedikodusunu yapmakla ona büyük bir zarar verebileceklerini düşünürler. Evet, dedikodu yapmakla, dedikodusunu yaptıkları kişiye zarar veriyorlardır; ancak asıl zararı kendilerine verdiklerinden habersizler.
Dedikodusu yapılan kişi bazen zarar görebilir. Örneğin herhangi bir kişinin dedikodusunu başkasının yanında yaptığımızda; yanında dedikodu yaptığımız kişi, dedikodusunu yaptığımız kişi hakkında yanlış düşünebilir ve ona karşı ön yargılı davranabilir. Birisi bizim yanımızda başka birinin dedikodusunu yapıyorsa, bilinmelidir ki başkasının yanında da bizim dedikodumuzu yapıyordur. Bu nedenle böyle kişileri dikkate almamak, sırlarımızı onlara anlatmamak ve onları dost edinmememiz gerekir.
Dedikodu ile İlgili Kompozisyon
Giriş: Dedikodu, bir kişinin arkasından konuşmak ve onun olumsuz yönlerinden bahsetmek olarak tanımlanır. Diğer bir adı ise “gıybet”tir. Hem dini inancımız hem de genel ahlak anlayışımız tarafından hoş karşılanmayan bir davranıştır. Dedikodu yapmak, genellikle insanın olumsuz yönlerini öne çıkaran, sevimsiz ve zararlı bir alışkanlıktır. Dedikodu yapanlar genellikle sevilmez ve onları sevenler de çoğunlukla benzer alışkanlıklara sahip kişilerdir.
Gelişme: Dedikodu, sinsiliğin, çekemezliğin ve kıskançlığın bir göstergesidir. İnsanlar, sevmedikleri kişinin dedikodusunu yapmaktan zevk alır ve bu kişinin hoş olmayan yönlerinin herkesçe bilinmesini isterler. Bu tür davranışlar, kişilerin kendi eksik ve kusurlarını fark etmeksizin başkalarının kusurlarını yaymakla zaman geçirmelerine yol açar. Genel ahlak anlayışımız, bir kişinin kusurunu, utandırmadan ve rencide etmeden yüzüne karşı söylememizi gerektirir. İnsanların kusurlarını gece gibi örtmeleri, onları eleştirmeden ve hor görmeden düzeltmeye çalışmaları beklenir. Dedikoducu insanlar genellikle korkak kişilerdir; çünkü dedikodusunu yaptıkları kişinin yüzüne karşı cesaretle konuşmaya kalkışamazlar. Dedikodu yapmakla, dedikodusunu yaptıkları kişiye zarar verirken, aslında kendilerine daha büyük zarar verdiklerinin farkında değildirler.
Sonuç: Dedikodusu yapılan kişi bazen zarar görebilir. Örneğin, bir kişinin dedikodusunu başkasının yanında yaptığımızda, o kişi dedikodusunu yaptığımız kişi hakkında yanlış düşüncelere sahip olabilir ve ona karşı ön yargılı davranabilir. Ayrıca, eğer birisi bizim yanımızda başka birinin dedikodusunu yapıyorsa, bu kişinin başkalarının yanında da bizim dedikodumuzu yapabileceğini unutmamak gerekir. Bu yüzden, dedikodudan uzak durmalı, sırlarımızı bu tür kişilere anlatmamalı ve onları dost edinmemeliyiz.
Çok sağolun çok işime yaradı