Danışan Dağı Aşmış, Danışmayan Yolu Şaşmış
İnsan olarak bizlerin her şeyi bilmesi, her şeyin en iyisine karar vermesi mümkün değildir. Dünyada o kadar çok bilgi vardır ki, bizim tüm bildiklerimiz okyanusta damla bile etmez. Hal böyle iken bilmediğimiz, karar veremediğimiz durumlarda bilen insanlara danışmamak akıl karı değildir. O konu ile ilgili bilgimiz olsa dahi, bizden daha iyi bilenler her zaman mevcuttur. Atalarımız ”Akıl, akıldan üstündür.” diyerek, hiç kimsenin bilgisinde kendisine aşırı derecede güvenmemesi gerektiğini, ondan daha iyilerinin de olduğunu bilmek gerektiğini anlatmaya çalışmışlardır.
Bazı insanlar vardır ki önemli bir işe girişseler dahi kimsenin bilgisine başvurmaz, kimseye danışmaz, o işi sadece kendi bilgilerine göre yapmaya çalışırlar. Ve çoğu defa da yaptıkları küçük bir hatadan dolayı zarara uğrarlar. Çünkü belki de başkasının görebileceği küçük bir hatayı onlar görememiştir. Danışan dağı aşmış, danışmayan düz ovada bile şaşmış atasözünün anlamını en iyi, bilen birine danışmadığı için zarara uğrayanlar bilir. Bin bilsek dahi bir bilene danışmamız gerekirken, sadece kendi kıt bilgimizle hareket etmek mantığa uygun hareketler değildir.
İnsan nefsi, insanın en büyük düşmanıdır. Öyle insanlar vardır ki sırf nefisleri müsaade etmiyor diye birilerine danışmaktan korkarlar. Sanırlar ki, birilerine danıştıklarında kendileri cahil, bilgisiz duruma düşecekler. Oysa durum sanıldığı gibi değildir. Danışmak, tedbir almak demektir. Tedbir almak ise akılsızların değil, akıllıların işidir.
Danışan Dağı Aşmış, Danışmayan Yolu Şaşmış Kompozisyon
Giriş: “Danışan dağı aşmış, danışmayan yolu şaşmış” atasözü, bilmediği konularda bilgi alarak hareket eden kişilerin daha başarılı olacağını, bilmediği şeyler hakkında danışmayanların ise büyük zorluklarla karşılaşacağını ifade eder. Bu atasözü, danışmanın önemini ve bilmediğimiz konularda başkalarının tecrübelerinden yararlanmanın gerekliliğini vurgular.
Gelişme: İnsanlar olarak, her şeyi bilmek ve her konuda en doğru kararı vermek mümkün değildir. Bilgi denizinin derinliği göz önüne alındığında, kişisel bilgi ve deneyimlerimiz, bu denizde sadece bir damla gibi kalır. Bilmediğimiz veya yeterince bilgi sahibi olmadığımız konularda, deneyimli ve bilgili kişilere danışmak akıllıca bir harekettir. Atalarımızın “Akıl, akıldan üstündür” sözü, tek bir kişinin bilgisiyle yetinmemek gerektiğini, başkalarının da önemli bilgi ve tecrübeler sunduğunu anlatır.
Bazı insanlar, büyük işler veya projeler üzerinde çalışırken başkalarının görüşlerine başvurmaktan çekinirler. Kendi bilgilerine aşırı güvenerek, danışmadan hareket etmeyi tercih ederler. Ancak, başkalarının görebileceği küçük hatalar, kişinin gözünden kaçabilir. Bu nedenle, danışmak yerine tek başına hareket edenler, genellikle hatalı kararlar alır ve bu da onlara maddi veya manevi zararlar verebilir. “Danışan dağı aşmış, danışmayan yolu şaşmış” atasözünün gerçek anlamını, danışmadan hareket eden ve bu yüzden sorunlar yaşayanlar en iyi şekilde anlayabilirler.
Nefis, insanın en büyük engellerinden biridir. Danışma konusunda çekingen davranan bazı insanlar, danıştıklarında kendi bilgisizliklerinin açığa çıkacağını düşünürler. Oysa ki danışmak, eksik bilgi ve tecrübeyi gidermenin bir yoludur. Bilgiyi artırmak ve daha sağlam kararlar almak için başkalarının görüşlerini almak, akıllı bir davranış olarak görülmelidir.
Sonuç: “Danışan dağı aşmış, danışmayan yolu şaşmış” atasözü, bilgi eksikliği durumunda danışmanın önemini ve başkalarının tecrübelerinden yararlanmanın gerekliliğini vurgular. Her bireyin her konuda en iyi bilgiye sahip olması beklenemez; bu yüzden başkalarının görüş ve deneyimlerinden yararlanmak, zorlukların üstesinden gelmek ve daha iyi sonuçlar elde etmek için kritik bir adımdır. Danışmak, tedbir almak ve bilinçli hareket etmek akıllı kişilerin özelliğidir, bu nedenle bilgi sahibi olmadan hareket etmemeli ve gerek duyulduğunda danışmalıyız.
Güzel, beğendim. Emeğinize sağlık.
İdare eder
çok güzel teşekkür ederim