Boşanma
Birbirini severek evlenmiş, yuva kurmuş bir çiftin başına gelebilecek en kötü olaylardan biri de boşanmaktır. Maalesef ülkemizde de bu üzücü olayı yaşayan binlerce çift var. Birbirini seven evli iki insanın boşandıktan sonra yeni bir hayat kurmaları, birbirini unutmaları biraz mümkün olsa da, ne yazık ki çocuklar için bunu söylemek çok güçtür. Zira annesini veya babasını unutacak, onların yerini dolduracak bir üvey baba veya üvey anneye sahip olacak hiçbir çocuk yoktur.
Bir insanın, çocukluk dönemindeki en büyük dayanağı anne ve babasıdır. Anne ve baba arasında yaşanacak bir ayrılık, belki de çocuğun yıkımı olacaktır. Anne babası boşanmış birçok çocukta, ileriki yaşlarda psikolojik rahatsızlıklar veya davranış bozuklukları ortaya çıkmaktadır. Boşanma olayı, bir çocuğun kaldıramayacağı kadar büyük bir üzüntü, büyük bir yıkımdır. Bu yüzden kadınların da erkeklerin de bu konuda çok dikkatli ve hassas olması gerekir. Boşanmaları önleyecek en önemli husus, tarafların evlilikten önce birbirini tanımasıdır. Huyu suyu bilinmeyen bir insanlar yapılan aceleci evlilikler, maalesef kötü sonla bitmektedir. Bunun da acısını ne yazık ki daha çok çocuklar yaşamaktadır. İnsanların çok iyi bir şekilde geçinmesi neredeyse mümkün değildir. Hatasız olan hiçbir insan yoktur. Taraflar, eşlerinin bu hata veya kusurlarını kabullenebilmeli ve onları görmezden gelebilmelidir. en ufak bir hatayı bile kabullenemeyen, kavga çıkaran eşler, neticede olayı büyütüp çığırından çıkararak soluğu mahkemelerde almaktadır. Biz insanlar, özellikle evliliklerde çok yanlış tutum ve davranışlarda bulunuyoruz. Aslını bilmediğimiz, dışarıdan mutlu görünen evlilikleri kendi evliliğimizle kıyaslayıp olumsuz şeyler düşünüyoruz. Bütün eşler bilmeli ki, herkesin evliliği öyle dışarıdan göründüğü gibi güzel değildir. Hemen her evde türlü tartışmalar, kavgalar yaşanmaktadır. Ancak birçok kişi, tüm bu kavga ve tartışmaları kabullenmekte ve normal görmektedir.
Çok büyük bir problem yaşanmadığı sürece, en azından çocuklarımızın iyiliği için aklımıza boşanmayı getirmemeliyiz. Boşanmak, en son çare olmalıdır. Unutmayalım ki bizler kendimize yeni eşler bulabiliriz; fakat çocuklarımızın kendilerine yeni bir anne veya baba bulması mümkün değildir.
Bu kompozisyonda, boşanmanın çocuklar üzerindeki etkileri ve boşanmayı önlemenin yolları ele alınacaktır. Evliliklerde karşılıklı anlayış ve sabır, başarılı bir ilişkinin anahtarıdır.
Boşanma ile İlgili Kompozisyon
Giriş: Birbirini severek evlenmiş bir çiftin başına gelebilecek en üzücü olaylardan biri boşanmaktır. Ülkemizde boşanma oranları giderek artmakta ve bu durum, birçok ailenin yaşamını derinden etkilemektedir. Boşanmanın etkileri, sadece eşler arasında değil, özellikle çocuklar üzerinde büyük bir yıkıma yol açmaktadır.
Gelişme: Boşanma, çocuklar için son derece travmatik bir deneyime dönüşmektedir. Çocukluk döneminde anne ve babanın varlığı, bir çocuğun psikolojik ve duygusal gelişimi için kritik öneme sahiptir. Anne ve baba arasındaki ayrılık, çocukların güven duygusunu sarsar ve bu durum uzun vadede psikolojik rahatsızlıklar veya davranış bozukluklarına yol açabilir. Çocuklar, boşanma sürecinde yaşadıkları üzüntü ve kayıptan ötürü kendilerini yalnız ve ihmal edilmiş hissedebilirler. Özellikle, çocukların boşanma sonrası yeni bir üvey anne veya üvey babaya sahip olmaları, bu duygusal boşluğu doldurmakta genellikle yetersiz kalır.
Boşanmayı önlemek için öncelikli olarak evlilik öncesi dönemde çiftlerin birbirlerini iyi tanımaları gerekmektedir. Huyu, suyu bilinmeyen kişilerle yapılan aceleci evlilikler, genellikle problemlerle sonuçlanmaktadır. Bu tür evliliklerde, sorunlar zamanla büyüyebilir ve boşanma kaçınılmaz hale gelmektedir. Bu yüzden, evlilikten önce çiftlerin birbirlerinin karakterlerini ve yaşam tarzlarını detaylı bir şekilde anlamaları önemlidir. Ayrıca, eşler arasındaki küçük hataların ve kusurların kabullenilmesi gerekmektedir. Her insan hata yapabilir ve bu hataları görmezden gelmek, ilişkinin sağlıklı bir şekilde devam etmesini sağlar. Küçük tartışmaların büyütülmemesi, tarafların esneklik göstermesi ve çözüm odaklı yaklaşmaları, boşanmanın önüne geçebilmektedir. Evliliklerde karşılıklı anlayış ve sabır, başarılı bir ilişkinin anahtarıdır.
Sonuç: Boşanma, hem eşler hem de çocuklar için zor bir süreçtir ve son çare olarak düşünülmelidir. Evliliklerde yaşanan problemler karşısında boşanmayı hemen gündeme getirmek yerine, çiftlerin daha dikkatli ve hassas olmaları gerekiyor. Çocukların iyiliği için, boşanma kararını en son çare olarak değerlendirmek, her iki ebeveynin de sorumluluğundadır. Unutulmamalıdır ki, yeni bir eş bulmak mümkündür, ancak çocukların kendilerine yeni bir anne veya baba bulmaları mümkün değildir. Bu nedenle, boşanmanın olumsuz etkilerini azaltmak için çiftler, evliliklerinde karşılıklı anlayış ve özveri ile hareket etmelidirler.