Bizi aldatan bizden değildir
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in söylediği en güzel, en anlamlı sözlerden bir tanesidir. Müslümanda olması gereken en önemli özelliklerden birisi doğruluktur. doğruluktan ayrılmış, insanları kandırma, aldatma amacı güden insanların Müslüman olarak kabul edilmesi imkansızdır.
İslam’ı benimsemiş her kişinin tüm yaşamını doğruluk, dürüstlük üzerine temellendirmesi, sürmesi gerekir. Çıkarları peşinde koşup, maddi imkanlar elde etmek isteyen ve bu nedenle insanları kandırmayı, onların haklarını yemeyi ve yalan söylemeyi yaşam tarzı haline getirenlerin gidecekleri ve ebedi kalacakları yer cehennemdir. Günümüz insanlarının büyük bir kısmı bu hadis-i şerifin manasını çoktan unutmuş veya görmezden gelmiş vaziyettedir. Üç kuruşluk menfaat elde edebilmek için bile Allah’ın adını anarak yemin edenlerin, sahtekarlık yapanların sayısı hiç de azımsanacak gibi değil. Ticaretle uğraşanlarda adalet ve dürüstlük yoksa, yaptıkları ibadetler de boşuna gitmiş demektir. Zira bu, ”Bizi aldatan bizden değildir.” hadisinde açık olarak ifade edilmiştir. ”Biz” ifadesi Müslümanları ifade etmektedir. ”Bizden” ifadesi yine Müslümanları, İslam dinini temsil etmektedir. Demek ki Müslümanlara karşı dürüst olmayan, onları aldatan kişiler Müslüman olamaz ve cennete gidemez.
Hepimiz doğruluğu, dürüstlüğü kendimize ilke edinmeli; kendimizi düşündüğümüz kadar Müslüman kardeşlerimizi de düşünmeliyiz. Hele de yoksulu, yetimi aldatmak kadar çirkin bir şey olamaz. Zoraki imkanları ile bir şeyler satın almaya çalışan bir yoksulun aldatılması, onun parasının heba edilmesi onun ahının da alınmasına sebep olur. Allah mazlumun ahını asla yerde koymaz.
Bizi Aldatan Bizden Değildir Kompozisyon
Giriş: Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in “Bizi aldatan bizden değildir” sözü, İslam ahlakının temel taşlarından birini ifade eder. Bu hadis, doğruluğun, dürüstlüğün ve güvenilirliğin Müslümanların hayatında ne denli önemli olduğunu vurgular. Müslümanların, aldatma ve kandırma gibi kötü davranışlardan uzak durması, İslam’ın öğrettiği temel prensiplerden biridir.
Gelişme: İslam, doğruluk ve dürüstlük üzerinde temellendirilmiş bir yaşam tarzını önerir. Müslümanların, hem kendi yaşamlarında hem de başkalarıyla olan ilişkilerinde bu değerlere bağlı kalmaları beklenir. Aldatma ve kandırma, sadece kişisel ahlaka zarar vermekle kalmaz, aynı zamanda toplumsal yapıyı da sarsar. İslam’da, bir kişinin doğruluğuna ve güvenilirliğine olan vurgu, hem bireysel hem de toplumsal barış için önemlidir.
Bir Müslümanın, kişisel çıkarlar uğruna başkalarını kandırması, bu hadisin özünü doğrudan ihlal eder. Ticaret, iş dünyası ve diğer sosyal alanlarda dürüstlük, ahlaki bir değerdir, aynı zamanda İslam’ın bir gereğidir. Çıkar elde etmek için yalan söyleyen, insanları yanıltan veya haklarını gasp eden kişilerin, İslam’a uygun bir yaşam sürdüğü söylenemez. Bu durum, kişinin ahlaki ve dini değerlerden uzaklaştığını gösterir.
Günümüz dünyasında, maalesef birçok insan bu hadisin anlamını göz ardı etmekte veya unutmaktadır. Maddi çıkarlar uğruna yapılan yalanlar, sahtekarlıklar ve aldatmalar, toplumda güvenin zedelenmesine neden olur. Özellikle yoksul ve muhtaç kişilere yapılan haksızlıklar, onların adalet arayışını daha da zorlaştırır. Bu tür davranışlar, ahlaki ve manevi bir çöküşü de işaret eder.
Yoksulları ve mazlumları aldatmak, onların zorluklarını daha da artırır ve bu kişiler genellikle daha da çaresiz hale gelir. Allah, mazlumların ahını asla zayi etmez. Yoksulları, yetimleri veya zayıfları kandırmak, onların haklarını yemek, toplumda adaletsizliğe yol açar ve bunun cezası Mahkemei Kübra’da ağırdır.
Sonuç: “Bizi aldatan bizden değildir” hadisi, İslam’ın temel değerlerinden olan doğruluk ve dürüstlüğü vurgular. Müslümanların, aldatma ve kandırma gibi olumsuz davranışlardan kaçınarak, dürüst ve güvenilir bir yaşam sürmeleri beklenir. Bu şekilde, hem bireysel ahlakları hem de toplumsal barışları korunur. İslam’ın öğrettiği değerleri yaşamak, tüm insanlık açısından önemli bir sorumluluktur.