Beni Görmek Demek Mutlaka Yüzümü Görmek Demek Değildir Kompozisyon

Atatürk’ün Beni Görmek Demek Mutlaka Yüzümü Görmek Demek Değildir Benim Fikirlerimi, Benim Duygularımı Anlıyorsanız Ve Hissediyorsanız Bu Yeterlidir sözü ile ilgili kompozisyon.

Bedenler, bu dünyanın gelip geçici varlıklarıdır. Onlara değer katan tek şey ruhtur. Ruh bedenden çekildikten sonra bedenin hiçbir kıymeti veya manası kalmaz. Oysa düşünceler değerli olunca, bedenler göçüp gitse dahi o düşünceler değerinden hiçbir şey kaybetmez ve asla ölmezler.

Atatürk’ün sözlerini, düşünceleri bir kenara bırakıp onun sadece fiziki özelliklerini kale almak, kimseye bir fayda sağlamaz. Önemli olan onun düşüncelerini benimsemek ve yaşatmaktır.

Günümüzde Atatürkçü diye geçinip Atatürk’ün hiçbir düşüncesini hayatına uygulamayan birçok insan var. Onun heykellerini dikmekle onun düşüncelerini yaşamış olmayız. Her şeyden önce onun gibi yaşamaya, onun gibi çalışmaya, onun gibi düşünmeye ve onun gibi mücadele etmeye çalışmalıyız.

Beni Görmek Demek Mutlaka Yüzümü Görmek Demek Değildir Kompozisyon

Giriş: Mustafa Kemal Atatürk’ün “Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir” sözü, düşüncelerin ve ideallerin bedenlerden daha önemli olduğunu vurgular. Atatürk’ün bu sözleri, onun fiziksel varlığının ötesinde, fikirlerinin ve değerlerinin yaşatılmasının önemini anlatmaktadır. Bu kompozisyonda, Atatürk’ün düşüncelerini anlamanın ve yaşamanın neden bu kadar değerli olduğunu ele alacağım.

Gelişme: İnsanlar, bu dünyada geçici varlıklardır. Bedenlerimiz, zamana yenik düşer ve nihayetinde yok olur. Ancak bedenlerin arkasındaki ruh ve düşünceler, süreklilik arz eder. Ruh, bedenden ayrıldığında, bedenin değeri kalmaz. Oysa düşünceler, fikirler ve idealler bedenlerin ötesinde yaşar. Bu sebeple, bir kişinin düşüncelerini ve ideallerini anlamak, onun fiziksel varlığını sadece görmekten çok daha anlamlıdır.

Atatürk’ün sözleri, onun yalnızca fiziksel bir varlık olarak değil, düşüncelerinin, ideallerinin ve mücadelelerinin temsilcisi olarak anlaşılması gerektiğini belirtir. Atatürk’ün fikirleri, çağdaş bir Türkiye vizyonu ve insan haklarına olan inançla şekillenmiştir. Onun gerçek mirası, bu düşüncelerin yaşatılması ve toplumda uygulanmasıdır. Dolayısıyla, Atatürk’ün heykellerinin dikilmesi ya da portrelerinin asılması, onun fikirlerini yaşatmayı garanti etmez. Gerçek önem, onun düşüncelerini içselleştirip, bu düşünceler doğrultusunda yaşamaktır.

Günümüzde bazı insanlar Atatürkçülük anlayışını sadece fiziksel sembollerle sınırlı tutmaktadır. Ancak Atatürk’ün ideallerine uygun yaşamadan, onun düşüncelerini hayatına katmadan, sadece heykellerini dikmek veya portrelerini asmak, onun gerçek mirasını yaşatmayı başaramaz. Onun fikirlerini benimsemek, adil ve özgür bir toplum için çalışmak, Atatürk’ün gerçek mirasına sahip çıkmak demektir. Bu nedenle, Atatürk’ün düşüncelerini ve duygularını anlamak ve yaşamak, onun fiziksel varlığını görmenin ötesinde daha derin ve anlamlıdır.

Sonuç: Atatürk’ün “Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir” sözü, onun fiziksel varlığından daha önemli olanın düşünceleri ve idealleri olduğunu vurgular. Bedenlerin geçici doğası karşısında, fikirler ve idealler süreklidir. Atatürk’ün gerçek mirasını yaşatmak, onun fikirlerini anlamak ve bu doğrultuda yaşamakla mümkündür. Bu nedenle, Atatürk’ün düşüncelerini içselleştirmek ve yaşamak, onun gerçek anlamda anılmasının ve değerinin korunmasının yoludur.