Azim
Azim, başarıya ulaşmak için kararlılıkla devam etmek, engelleri aşmak ve vazgeçmemektir. Başarı, inanç ve sürekli çaba ile gelir; tıpkı azimle zorlukları aşan kurbağanın özgürlüğüne kavuşması gibi, kişi de azmiyle hedeflerine ulaşır. Kader gayrete aşıktır.
AZİM
Her insan, bir amaç için gelir dünyaya. Doğar, yaşar ve ölür. Ancak yaşarken yaptıkları, onun ölümsüzleşmesine, ismini yaşatmasına sebep olabilir. Nitekim tarihteki birçok şahsiyet, bunu başarabilmiştir. Kemiklerinin bile nerede olduğu bilinmeyen öyle şahsiyetler vardır ki, azimleri sayesinde gerçekleştirdikleri başarıları ile herkes tarafından tanınır, anılır olmuşlardır. Azim, başarma isteğidir. Başarma uğruna sarf edilen emektir, vazgeçmemektir, direnmektir. Ancak bunları yapanlar başarıya ulaşır, kendilerine ve diğer insanlara faydalı olabilirler.
Azmin ön koşulu inanmaktır. Başaracağına inanmak, başarmanın yarısıdır. ”Zafer, zafer benimdir, diyebilenindir.” sözü, bu tezi doğrulamaktadır. Başarabileceğine inanan insan, başarmak için bütün gücüyle çalışır, gerekirse çeşitli fedakarlıklarda bulunur. Herkes bilir ki, hiçbir başarıya çiçekli yollardan gidilmez. Her başarının ardında, bir fedakarlık söz konusudur. Öyle insanlar vardır ki, gece çalışırken veya yazarken, uyumamak için saçlarını bir ip yardımı ile tavana bağlamışlar ve istem dışı uyuduklarında, acı çekerek uyanıp çalışmalarına devam etmişlerdir. İşte, bunun sonucunda başarıyı yakalamış ve günümüzde hala isminden bahsettirmişler ve eserlerini okutturmuşlardır. Kimisi uykusundan, kimisi malından, kimisi canından feragat etmiştir. Ama bu fedakarlığın meyveleri bol olmuştur. Çoğumuz hazıra alışmış, bir şeylere sahip olmak için çaba sarf etmez duruma gelmişiz. Önümüzde en ufak bir engel gördüğümüzde hemen pes ediyor, başaramayacağımıza kendimizi inandırıyor ve nitekim de başarısız oluyoruz. Oysa, başarı öyle kolay gelen bir şey olmamalı. Başaran kişinin, diğer insanlardan bir farkı olmalı. İnsanoğlu isterse, yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Hiçbir şey, ulaşılamayacak kadar yüksekte değildir. Yeter ki ulaşılması gerekene nasıl ulaşabileceğimizi bilelim ve bu uğurda her şeyi göze alalım.
Yeri gelmişken bir kurbağa hikayesinden bahsetmemek olmaz. Öyle bir hikaye ki azmin zaferini en güzel şekilde anlatır: Birkaç kurbağayı, bir yoğur kabına koymuşlar. Kurbağaların hemen hepsi zıplamaya çalışarak dışarıya çıkmaya çalışmış. Durdukları anda yoğurdun içine batıyor ve boğulma tehlikesi geçiriyorlarmış. Bir süre çabaladıktan sonra bu kaptan kurtulamayacaklarını düşünüp pes etmişler ve yoğurda batarak hayatlarından olmuşlar. Ancak bu kurbağalardan öyle bir tanesi varmış ki pes etmek nedir bilmezmiş. Son derece azimliymiş. Tüm arkadaşları pes edip bırakmasına rağmen, o başaracağına inanmış ve sürekli sıçramaya devam etmiş. Öyle uzun bir süre sıçramış ki bir süre sonra sıçramaya çalıştığı yerdeki yoğurt katılaşmaya, tereyağı olmaya başlamış Bu sıçrama denemeleri devam ederken, yağ iyice katılaşmış ve bizim kurbağa kabın dışına çıkarak özgürlüğüne kavuşmuş. Böylece azmin zaferini, başarmanın mutluluğunu yaşamış.
İşte hepimiz böyle bir kurbağa olmalıyız. Önümüze çıkan engellerden korkmamalı, onları aşmak için direnmeli, çok çalışmalıyız. Bunu yaptığımız zaman, elimizden hiçbir şey kurtulamayacak, başarının anahtarını elimizde tutmuş olacağız.
Azim Kompozisyon
Giriş: Her insanın dünyada bir amacı vardır; doğar, yaşar ve ölür. Ancak yaşam sürecinde yaptıkları, onun ölümsüzleşmesini ve ismini yaşatmasını sağlayabilir. Tarihteki birçok şahsiyet, azimleri sayesinde isimlerini tarihe altın harflerle yazdırmıştır. Bu şahsiyetler, azimle gerçekleştirdikleri başarılar sayesinde tanınmış ve anılmışlardır. Azim, başarma isteğidir; başarıya ulaşmak için sarf edilen emek, vazgeçmeme kararlılığı ve direnişin ta kendisidir. Azim, kişiyi başarıya ulaştırarak hem kendisine hem de başkalarına faydalı olabilir.
Gelişme:Azmin temel koşulu inanmakla başlar. Bir kişi, başaracağına inanırsa, bu inanç başarı yolunda en büyük motivasyon kaynağıdır. “Zafer, zafer benimdir, diyebilenindir” sözü, bu tezi doğrular niteliktedir. Başarabileceğine inanan bir kişi, tüm gücünü kullanarak çalışır ve gerekirse çeşitli fedakarlıklarda bulunur. Her başarı, zorlu bir yolculuğun sonucudur ve bu yolculuk çoğu zaman fedakarlık gerektirir. Örneğin, bazı insanlar gece boyunca çalışmalarına devam edebilmek için saçlarını bir ip yardımı ile tavana bağlamış ve uyuduklarında acı çekerek uyanıp işlerine devam etmişlerdir. Bu fedakarlıklar, sonunda başarıyı getirmiş ve bu insanlar günümüzde hala anılmakta ve eserleri okunmaktadır.
Ancak günümüzde birçok insan, hazıra alışmış ve herhangi bir zorlukla karşılaştığında hemen pes etmektedir. Başarı, kolayca elde edilecek bir şey değildir; başaran kişinin, diğer insanlardan farklı bir özelliği olmalıdır. İnsanoğlu, isterse yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Ulaşılamayacak kadar yüksek bir hedef yoktur; yeter ki bu hedefe nasıl ulaşabileceğimizi bilelim ve her şeyi göze alalım.
Sonuç:Azmin zaferini en güzel şekilde anlatan bir hikaye, bize bu konuda önemli bir ders verir. Birkaç kurbağa, yoğurt dolu bir kaba koyulmuş ve hepsi dışarı çıkmak için zıplamaya çalışmıştır. Çoğu kurbağa, yoğurtun içine batıp boğulma tehlikesi geçirmiş ve pes etmiştir. Ancak bir kurbağa, pes etmeyerek sürekli sıçramış ve yoğurdun katılaşmasıyla kabın dışına çıkmayı başarmıştır. Bu kurbağa, azmin zaferini ve başarmanın mutluluğunu yaşamıştır. Hepimiz, bu kurbağadan ders almalı ve karşımıza çıkan engellerden korkmadan, onları aşmak için azimle çalışmalıyız. Önümüze çıkan engellere direnmeli ve her zaman çalışmalıyız. Böylece, başarının anahtarını elimize tutmuş olacağız.
Yazanın ellerine sağlık, çok güzel olmuş.
Sağol qh4r$!m
Güzel olmuş
teşekkürlerrrrrrrr 🙂