Ameller Niyetlere Göredir
Söylediğimiz bir sözün veya sergilediğimiz bir davranışın karşılığı, gerek bu dünyada gerekse ahirette niyetimize göre verilir. Kim ki bir şeyi güzel ve hayırlı bir niyetle yapmışsa, ona verilecek karşılık da güzel ve hayırlı olacaktır.
Peygamber Efendimiz tarafından söylenen bu söz bir mesele üzerine dillendirilmiştir. İslam’ın yayılmaya başlandığı dönemde Mekke’deki Müslümanlar, müşrikler tarafından zulüm ve baskı görüyordu. Bu yüzden İslam’ı kabul etmiş kişiler Allah ve peygamberin rızasını kazanmak için mallarını mülklerini bırakıp Medine’ye hicret ediyordu. Bunu sadece Allah rızası için yapıyorlardı. Halbuki sahabelerden olan bir erkek sevdiği bir kadınla evlenme fırsatı elde etmek için hicret etmişti. Bu durum peygamberin kulağına gelince de mealen şunları söylemişti. ”Ameller niyetlere göredir.” Yani kişi davranışını hangi niyetle sergilemişse, alacağı karşılık da ona göre olacaktır. Sahabe eğer Allah rızası için değil de o kadınla evlenmek için hicret ettiyse elbette ki kendisi mükafatlandırılmayacaktır. Belki bu dünyada istediğini elde edecek, o kadınla evlenecektir; ama ahiretinden emin olmayacaktır.
İslam’ın en güzel yönlerinden bir tanesi de amelleri niyetlere göre değerlendirmesi ve sevap meselesine de bu açıdan bakmasıdır. Örneğin ”Ben yarın yüz fakiri doyuracağım.” derseniz ve yarına kavuşmadan ölürseniz, Allah, niyetinizi bildiği için gerçekten yüz fakiri doyurmuşsunuz gibi size sevap yazacaktır. İşin diğer güzel tarafı ise bu durumun günahlar için geçerli olmamasıdır. Örneğin ”Ben yarın falan bankayı soyacağım.” derseniz ve yarına ermeden vefat ederseniz, Allah tarafından size o konu ile ilgili hiçbir günah yazılmaz. Zira Allah, son dakikada vazgeçebileceğinizi hesaplayarak bunu yapar.
Ameller Niyetlere Göredir Kompozisyon
Giriş: Bu atasözü, yaptığımız işlerin, sözlerin ve davranışların değerinin niyetimize göre belirleneceğini ifade eder. Yani, bir eylemin karşılığı, o eylemi gerçekleştirme amacımıza göre değerlendirilir. İslam’da bu prensip, amellerin, niyetlerle değerlendirilmesini ve kişisel motivasyonların önemini vurgular.
Gelişme: Peygamber Efendimiz’in “Ameller niyetlere göredir” sözü, İslam’ın temel prensiplerinden birini özetler. Bu söz, kişinin her türlü eyleminde ve davranışında niyetinin belirleyici olduğunu açıkça ifade eder. İslam’ın ilk dönemlerinde, Müslümanlar zor koşullar altında yaşarken, bir kişinin amellerinin niyetine göre değerlendirilmesi gerekliliği ortaya çıkmıştır.
Örneğin, Mekke’deki Müslümanlar zorunlu olarak Medine’ye hicret ederken, bu eylemlerinin Allah’ın rızasını kazanmak için olup olmadığını düşünmekteydiler. Bir sahabenin hicreti, yalnızca kişisel bir amaç, yani bir kadınla evlenme amacı taşıyorsa, bu eylemin gerçek niyetinin Allah rızası olup olmadığını sorgulayan Peygamber Efendimiz, amellerin niyetlere göre değerlendirileceğini belirtti.
Bu prensip, yalnızca dinî eylemler değil, günlük hayatta da geçerlidir. Bir kişi bir iş yaparken veya bir davranışta bulunurken, bu eylemi hangi niyetle gerçekleştirdiği önemlidir. Kişi, iyi niyetle hareket ederse, eyleminin karşılığı da olumlu olacaktır. Örneğin, bir kişi yoksul birini desteklemeyi planladığında, bu destekleme amacını Allah rızası için yaparsa, bu eylemin sevabı Allah katında büyük olacaktır. Ancak, eylemin niyeti kişisel çıkar sağlamaksa, karşılık da ona göre değerlendirilecektir.
Örnek bir kişi, çevresindeki insanlara yardım etmek, onlara destek olmak amacıyla zaman ve çaba harcıyorsa, bu eylemlerinin karşılığı da bu niyete uygun olarak olumlu olacaktır. Öte yandan, bir kişi yardım ederken, bu eylemi yalnızca gösteriş veya kişisel çıkar sağlamak amacıyla yapıyorsa, bu eylemin değeri azalacaktır.
İslam’da bu prensip, yalnızca sevap kazandırmakla kalmaz, aynı zamanda günahların da değerlendirilmesinde etkili olur. Bir kişi kötülük yapmayı planlasa, ancak niyetini değiştirip vazgeçerse, bu kötülükten dolayı günah yazılmaz. Çünkü Allah, kişilerin içindeki niyetleri bilir ve buna göre hareket eder.
Sonuç: “Ameller niyetlere göredir” atasözü, niyetlerin eylemlerin ve davranışların değerini belirleyici olduğunu vurgular. Bir eylemi hangi niyetle gerçekleştirdiğimiz, bu eylemin sonucunu ve karşılığını etkiler. İslam, bu prensibi ile insanların eylemlerini değerlendirirken, niyetlerin saf ve samimi olmasına önem verir. Bu anlayış, hem dünyevi hem de uhrevi hayatın kalitesini ve yönünü belirler.