Adalet ile İlgili Kompozisyon

ADALET

Adalet, hak ve hukuku yerine getirme olarak tanımlanabilir. Adaleti sağlamadaki temel amaç herkese hakkı olanı vermektir. Bu anlamda eşitlik ile karıştırılmamalıdır. Eşitliğin olduğu her yerde adaletin de olduğunu söylemek mümkün değildir. Bunun daha iyi anlaşılması için şöyle bir örnek vermek yerinde olacaktır. Örneğin biri yedi yaşında, diğeri otuz yaşında iki aç insana adaleti sağlamak amacı ile her birine aynı miktarda ekmek vermek adalet değildir. Bu eşitliktir; ama adalet değildir. Adalet, her ikisine, doyabileceği kadar ekmek vermektir.

İnsanların sahip olduğu haklar doğuştan sahip olunan haklar ve sonradan sahip olunan haklar olarak ikiye ayrılır. Örneğin yaşama hakkı, çalışma hakkı, seyahat etme hakkı gibi haklar, insanların doğuştan sahip olduğu haklardır. Ancak bazı haklar vardır ki, yaşantımız boyunca kendi çabamızla, kendi emeğimizle elde ederiz. İnsanların refah ve mutluluk içinde yaşamasının temel gerekliliklerinden birisi adaleti sağlamaktır. Gerçek anlamda adaletin sağlandığı bir ülkede neredeyse tüm insanlar mutludurlar. Adaleti sağlama görevi ise genel anlamda devlet yöneticilerine aittir. Adaletin sağlanmadığı toplumlarda insanlar mutsuzdur ve gerek devlet yöneticilerine gerekse de diğer insanlara karşı güvensizdirler. Bir diğer büyük görev ise adaleti sağlamakla sorumlu bulunan yargı mensupları, bir diğer deyişle mahkemelerdir. Yargı, işini yaparken adaletli davranıp, herkesin hakkına rivayet ettiği müddetçe, insanlar mutlu bir şekilde yaşamaya devam edecektir.

Her ne olursa olsun, bütün insanlar adaletin sağlanması için üzerine düşeni yapmalı, onu sağlamayı sadece devlet yöneticilerine bırakmamalıdır. Adalet sadece insanlar için geçerli değil; hayvanlar hatta bitkiler için de geçerli olmalıdır. Gördüğümüz haksızlıklara gücümüzün yettiğince karşı çıktığımızda, her şeyin daha güzel olduğunu göreceğiz.

Adalet ile İlgili Kompozisyon

Giriş: Adalet, hak ve hukuku yerine getirme süreci olarak tanımlanabilir. Adaleti sağlamanın temel amacı, herkese hak ettiğini vermektir. Bu bağlamda adalet, eşitlik ile karıştırılmamalıdır. Eşitliğin mevcut olduğu her durumda adaletin de var olduğunu söylemek mümkün değildir. Örneğin, biri yedi yaşında, diğeri otuz yaşında olan iki aç insana adalet sağlamak amacıyla her birine aynı miktarda ekmek vermek adil değildir. Bu durum eşitliktir; ancak adalet, her ikisine de ihtiyaçları kadar ekmek vermektir.

Gelişme: İnsanların sahip olduğu haklar doğuştan sahip olunan haklar ve sonradan kazanılan haklar olarak ikiye ayrılır. Yaşama hakkı, çalışma hakkı ve seyahat etme hakkı gibi haklar, doğuştan sahip olunan haklardır. Ancak bazı haklar vardır ki, yaşam süresince kendi çabalarımızla ve emeklerimizle kazanılır. İnsanların refah ve mutluluk içinde yaşamasının temel şartlarından biri adaletin sağlanmasıdır. Gerçek anlamda adaletin sağlandığı bir toplumda, hemen hemen herkes mutludur. Adaleti sağlama görevi, genellikle devlet yöneticilerine aittir. Adaletin sağlanmadığı toplumlarda insanlar mutsuz olur ve hem devlet yöneticilerine hem de diğer insanlara karşı güvensizlik duyarlar. Adaleti sağlamakla sorumlu olan yargı mensupları, yani mahkemeler de büyük bir role sahiptir. Yargı, işini adil bir şekilde yaparak herkesin hakkını gözettiği sürece, insanlar huzur içinde yaşamaya devam eder.

Sonuç: Adaletin sağlanmasında herkesin üzerine düşeni yapması gerekmektedir. Adalet, yalnız insanlar için değil; hayvanlar ve hatta bitkiler için de geçerlidir. Gördüğümüz haksızlıklara karşı gücümüz yettiğince mücadele ettiğimizde, dünyanın daha güzel bir yer olduğunu göreceğiz. Adaletin sağlanması, toplumsal huzurun ve bireysel mutluluğun anahtarıdır ve herkesin bu konuda bilinçli hareket etmesi büyük önem taşır.